By Antonis Stroggylakis/ info@eurohoops.net Final Four, 2009 yılından sonra Berlin'e geri dönüyor. O tarihte Panathinaikos, yarı finalde ezeli rakibi Olympiacos'u 84-82, finalde de CSKA Moskova'yı 73-71 mağlup ederek kulüp tarihinde beşinci kez Euroleague şampiyonu olmuştu. Vassilis Spanoulis kariyerinde ilk kez Final Four MVP'si oldu. Kahramanlık ve hiç arasındaki ince çizgi 2009 Final Four festivali Barcelona ve CSKA Moskova arasında oynanan yarı final maçıyla başladı. Xavi Pascual'ın taktiksel planı, takımının dördüncü çeyreğe kadar skorda önde kalmasını sağlamaya yetti. Ya da bir başka deyişle "Ramunas Siskauskas volkanı" patlayana kadar. Son çeyrekte 18 sayılık inanılmaz bir performans gösteren Siskauskas, toplamda da 29 sayı attı (Euroleague kariyer rekoru) ve CSKA Moskova'yı Barcelona karşısında galibiyete ve dolayısıyla da finale taşıdı. Yarı finalin kahramanı olan Siskauskas, Rus takımı için finalde ise en hayati isim oldu. Bitime 5 saniye kala skor 73-71'ken, maçı eşitleme ya da kazanma görevini üstlendi, kısa süre önce takımına hayat veren ve skoru 70-69'a getiren üçlüğü attığı için kimse bu görevi üstlenmesini sorgulamadı. Ancak Drew Nicholas'ın iyi savunması karşısında zor bir üçlük deneyen Siska, isabeti bulamadı. Aynı anda Final Four'un sona erdiğini bildiren korna salonda yankılandı. CSKA Moskova üst üste iki şampiyonluk kazanmayı başaramadı ve Euroleague'in yeni şampiyonu Panathinaikos oldu. Sezon MVP'sinin gülemeyeceği bir sezon Juan Carlos Navarro'nun NBA'de Memphis Grizzlies'la bir sezon geçirdikten sonra Avrupa'ya dönmesinin arkasında yatan en büyük neden Barcelona'yla Euroleague'i kazanmaktı. "La Bomba", Berlin'e Euroleague kariyerinin en harika sezonlarından birini geçirip sezon MVP'si ödülünü kazanarak gitti. Navarro, daha önce birçok kez Euroleague'in en iyi beşine seçilmişti ama daha önce hiç sezon MVP'si ödülü kazanamamıştı. Yine de bu ödülü kazandığı ilk sezon ağzında acı bir tat kaldı çünkü yarı finalde CSKA Moskova'ya yenildiler. Ödül seremonisinde yüzünde yarım bir gülümseme vardı. Hiç tam olarak gülmedi. Muhtemelen bu ödülü Finaldeki büyük ödül için değişirdi. Sonuç olarak onun zihniyetindeki bir oyuncu için kişisel başarılar, takımının Euroleague'i kazanamamasını telafi edemez. Bir sonraki yıl ise Navarro ve Barcelona zirveye yükseldi. Obra'ya yanlış sorular sormayın https://www.youtube.com/watch?v=OKgCJAwCOok 02 Arena'daki ışıklar kapanmaya başlamıştı. 2009 Final Four'u sona ermişti ve Panathinaikos, kulüp tarihinde 5.kez Euroleague şampiyonluğunu kazanmıştı. Tabii ki Zeljko Obradovic, oyuncularının az önce başardığı şeyle daha mutlu olamazdı. Ancak bu, ona sorulan alakasız sorularla mutlu olacağı anlamına gelmiyordu. En azından Yunan TV kanalı tarafından yapılan maç sonu röportajında bunun yaşandığını gördük. Paarmağındaki yüzüklerin yokluğu hakkında yapılan kısa bir konuşmanın ardından, aşağıdaki diyalog gerçekleşti. -"Basın toplantısından birkaç dakika önce ilginç şeyler hakkında konuştunuz. Ne demek istediniz?" - "Bunun şampiyonluktan sonra sorulacak iyi bir ilk soru olduğuna inanıyor musunuz? Basın toplantısında söylediğim ilginç şeyleri mi soracaksınız? Teşekkür ederim, bir dahaki sefere size konuşma fırsatı vereceğim." Obra ayrıldı, kutlamaların çoktan başladığı oteline doğru yöneldi, kafası karışmış gazetecileri soru işaretleriyle bıraktı ve sonrası için konuşmayı reddetti. NBA fırsatlarını kovalamak ve reddetmek 2009, Ersan İlyasova'nın Euroleague'deki son sezonuydu. Türk yıldız bu sezonun ardından Barcelona'dan ayrılarak Milwaukee Bucks'a geri dönmüş ve iki yıllık Avrupa macerasını sonlandırmıştı. David Andersen, 2002 yılında Atlanta Hawks tarafından NBA'e draft edilmişti ancak 2009'a kadar dünyanın en iyi liginde forma giymedi. O zaman da Hawks için değil Houston Rockets için oynadı. Berlin'deki Final Four'da Rockets temsilcileri, Avustralyalı pivotu NBA'e gelmesi için ikna ettiler. Barcelona'nın yıldızı CSKA Moskova karşısında yarı finalde 24 sayıyla oynamasına rağmen takımını finale taşıyamadı. Ancak bu performans, Teksas takımının Andersen'e olan ilgisinin ne kadar haklı olduğunu bir kez daha götserdi. Öte yandan Euroleague'in en iyi beşine seçilen Olympiacos'un pivotu Giannis Bourousis, Atlantik Okyanusunun diğer kıyısından yoğun ilgi görüyordu. Özellikle San Antonio Spurs işin içerisindeydi. Gregg Popovich'in bir temsilcisi, Bourousis'le San Antonio Spurs'e katılması hakkında görüşmek üzere Berlin'deydi. Ama Yunan pivot bu daveti reddetti çünkü onun söylediğine göre "Olympiacos'la Yunan ligini kazanmak istiyordu". Thanasis Giannakopoulos, Juan Carlos Arteaga'ya para fırlattı Panathinaikos'un "altın çağı", tartışmasız bir şekilde "Giannakopoulos" ismiyle bağlantılı. Pavlos ve Thanasis Giannakopoulos kardeşler, 2012'ye kadar kulübün ortak sahipleriydi ve o tarihten sonra da kulübü Pavlos'un oğlu Dimitris Giannakopoulos'a bıraktılar. "Kasırga" lakaplı Thanasis, çoğu zaman duygu yoğunluğu yaşıyordu ve söz konusu çok sevdiği Panathinaikos olduğunda zaman zaman işi bir adım daha ileriye taşıyordu. Berlin'de de bu özelliğini sonuna kadar gösterdi. Panathinaikos ve CSKA Moskova arasındaki maç sona erdiğinde, Giannakopoulos hızlı bir şekilde koçların ve oyuncuların kutlamalarına katıldı. Ama gözlerini pırıl pırıl yapan bir olay yaşandı. Hakem Juan Carlos Arteaga'nın yakınlarında olduğunu fark etti ve maçın hakeminin özellikle ikinci yarıda çaldığı bazı düdükler hakkındaki hayal kırıklığını göstermeye karar verdi. Arteaga'nın yönetimine öfkelenen Giannakopoulos, hakeme para fırlatmaya başladı. Kişisel güvenlik ekibinden bir adam onu durdurmaya çalıştı ama çabaları nafileydi. Maçtan sonra da şöyle söyledi: "Eğer Panathinaikos maçı kaybetseydi, basketbol tarihinin en önemli hırsızlığını konuşuyorduk". On Gün İşin aslı, Final Four turnuvalarında oynanan üçüncülük maçları, "unutulması kolay olaylar" adlı hayali listenin tepesinde rahatlıkla yer alabilir. Ama Olympiacos ve Barcelona'nın 2009'da oynadıkları maçtaki özel bir olay, özellikle Yunanistan'da yoğun bir şekilde hatırlanıyor. Maçın sonlarına doğru Giannis Bourousis, Panathinaikos taraftarlarıyla diyaloğa girdi. Yunan pivot kafasını Yeşillerin taraftarlarının oturduğu tribünlere çevirdi, ellerini kaldırdı ve avuç içlerini "10 gün sonra görüşeceğiz" anlamında gösterdi. Bourousis bu hareketiyle yaklaşan Yunan Basketbol Ligi finallerini kastetti. Bu hareketi ve sözleri, Panathinaikos taraftarlarının sık sık kullandığı yeni bir tezahürat doğurdu ve Bourousis de şimdi geri dönüp olaya baktığında mizahi bir şekilde yaklaşıyor. https://youtu.be/XFHZcBql0wc?t=4261