Milos Teodosic, Eurohoops’taki resmi bloguna geri dönüyor ve Rio’daki Olimpiyat Oyunları hakkındaki büyük rüyasını ve de farklılığı anlatıyor! Sırbistan milli takımının kaptanı bu sezon CSKA Moskova’yla tüm savaşlarını kazandı, artık bir Avrupa şampiyonu ve 29 yaşındaki oyuncu ayrıca 2009 EuroBasket’te ve 2014 Dünya Kupası’nda gümüş madalya kazandı. Ek olarak son iki Dünya Kupası’nda en iyi oyun kurucu seçildi!
Böylesine altın bir jenerasyonda ne eksik? Olimpyiat Oyunları’nda yer almak ve Rio’da fark yaratmak! Bu sadece kendisi için değil hem kendi jenerasyonu hem de tüm Sırbistan için büyük bir onur!
Bir görev üstlendik!
Olimpiyat elemeleri için geri sayım çoktan başladı. Hazırlıklarımız özel şartlar çerçevesinde gerçekleşti, birkaç gün sürecek ve biz bu süreçte hem zihnimizi hem de vücudumuzu önümüzdeki büyük meydan okuma için hazırlamak zorundayız.
Dürüst olmak gerekirse bir yorgunluk var. Birkaç öncesine kadar CSKA Moskova ile VTB Ligi finallerini oynuyordum. Ülkenizi temsil edecekseniz ve hedefiniz bu kadar büyükse her şeyi bir kenara koyarsınız. Açıkçası turnuvanın evimizde gerçekleşecek olması sebebiyle bizim tur atlamamız üzerindeki beklenti artıyor.
Büyük rüyalarımız var ama adım adım gitmeliyiz. İlk ve en önemlisi Rio’ya kalmalıyız! Bu bizim elimizde ama Olimpiyatlara kalmanın kolay olmasını beklemiyoruz. Bunun için savaşmalıyız, sert ve disiplinli olmalıyız ve bu iki eleme maçına tamamen odaklanmalıyız.
Milli takımdaki herkes için milli amblem göğsümüzdeyken mücadele ediyor olmak büyük heyecan veriyor. Bir atletin başına gelebilecek en güzel şey! Dünya Kupası ve EuroBasket’te madalya kazandık ama bu yaza bir kilometre taşı gözüyle bakıyoruz.
Benim jenerasyonumdan hiç kimse Olimpiyat Oyunları’nda oynamadı. Önümüzde bir şans var ve bu çok büyük bir şans! Her atletin kariyerinin bir bitiş tarihi var. Kaç kez milli takımla Olimpiyat Oyunları’nda yer alabiliriz ve dünyanın en büyük spor organizasyonunun bir parçası olabiliriz?
Yarın yokmuşçasına savaşmalıyız. Son aşamanın Rio’da gerçekleşecek olması ise bizim için bir başka büyük motivasyon! Ben, benim jenerasyonum, tüm takım arkadaşlarım, koçlar, federasyon ve Sırp halkı için Rio’daki Olimpiyat Oyunları bir rüya. Biz bir görev üstlendik ve bunu gerçekleştirmeliyiz!
Kenimiz olmalıyız
Benim için bu işin sırrı çok basit. Hepimiz birbirimizi çok iyi yanıyoruz ve milli takımın ana iskeleti uzun zamandır aynı, son yazlarda birkaç kişi daha eklendi ve grup olarak çok uyumlu bir hava yakaladık. Kalitemiz var, tecrübemiz var ve beraber birçok turnuva tamamladığımız için diğer milli takımlara oranla daha iyi bir kimyamız olduğunu düşünüyorum.
Savaşçı ruhumuzu beynimizle kombineyerek kendimiz olmamız dışında bir şey yapmamız gerektiğini düşünmüyorum. Bir başka avantaj ise soyunma odamızdaki atmosfer. Biz gerçek bir aileyiz! Birbirimizi seviyoruz ve hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için savaşmak zorundayız.
Tüm bu etmenler beni iyimser yapıyor ve maçların başlaması için sabırsızlanıyorum! Olimpiyat Oyunları, Sırbistan milli takımı olarak tek eksiğimiz ve biz bunu çok iyi biliyoruz, takımdaki herkesin aklında bu var.
Zirveye asla tek adımda ulaşamazsınız. Çok ve istikrarlı adımlar atmalısınız. Çalışmalarımız şimdiden başladı ve hak ettiğimizi inandığımız yerde olabilmek için ne gerekiyorsa yapacağız. İnsanlardan bizim yanımızda olmamızı ve içimizdeki enerjiden daha da fazlasını bizlere vermelerini istiyoruz.
Aslında buna pek de gerek yok… Sonuçta Sırp milli takımından bahsediyoruz!
Şok edici, söyleyecek sözüm yok
Bugünlerde bazı şeyler oluyor ve bunlar spor hakkında değil insan hayatı hakkında. Bu yüzden diğer her şeyden üstün tutmalıyız. Dünyanın geri kalanı gibi İstanbul Atatürk Havalimanı’ndaki olaydan dolayı şok olmuş durumdayım.
Ben bir atletim ve basketbol dışında iyi bildiğim bir şey yok. Ama dünyada neden böyle şeyler yaşandığını merak ediyorum. Neden bu kadar çok masum insan bir anda hayatlarını kaybediyor ve aileler mahvoluyor?
Hepimiz birçok kez havalimanında bulunduk. Kurbanların yerinde herkes yer alabilirdi. Bu sadece biraz şans ve zamanlama meselesi, başka bir şey değil.
Bu sadece Türkiye için de geçerli değil. Son yıllarda birçok akıl almaz olay yaşandı. Tüm kalbimle yaslı ailelere sabır diliyorum ve hepimiz bunun bir gün sona ermesini umuyoruz.
Hiçbir yer güvenli değilmiş gibi hissediyoruz ve bu hem acımasızca hem de adil değil. İnsan hayatı diğer her şeyin üzerinde olmalı ve hepimiz bunun için savaşmalıyız.
Esen kalın, Milos
Önemli Not: Bu yazının hakları Eurohoops Ltd. şirketine aittir. Yazının tamamının ya da bir kısmının izin alınmadan paylaşılması kesinlikle yasaktır. Yazının bir kısmını paylaşmak için Eurohoops Ltd. şirketine resmi başvuru yapılmalıdır. İzinsiz paylaşım yapan kuruluş ya da sitelere karşı hukuki yaptırım uygulanacaktır.