by Anıl Can Sedef / info@eurohoops.net
Nefes nefese geçen üçüncülük maçında İspanya, son topu savunarak bronz madalyayı aldı ve Rio’da hem kadınlar hem erkekler basketbolunda kürsüye çıkmayı başardı. Maç boyunca savaşan ve bir an geri adım atmayan Avustralya ise tarihinde dördüncü kez Olimpiyat dördüncüsü olup bir kere daha bronz madalya şansını kaçırmış oldu.
İspanya’nın üst üste iki üçlükle başladığı maça, iki takım da savunma sertliğini yüksek tutmaya çalışarak girdi. Avustralya’nın sert İspanya savunmasına çare üretemediği ilk 5 dakika, Patty Mills’in üçlüğü sayesinde Kangurular için yalnızca 6 sayı farkla geride kaldı: 11-5. İspanya çeyreğin kalanında da farkı korudu ve ilk çeyrek 23-17’lik skorla sonuçlandı.
İkinci çeyreğe üst üste sayılarla giren Avustralya, 25-21’le farkı dörde indirse de devrenin bitimine 6:24 kala üst üste bir üçlük ve bir hızlı hücumla farkı 9’a çıkaran İspanya rakibine molayı aldırdı. Kangurular mola sonrası hücumda etkili olup farkı azaltmaya çalışırken; İspanyollar, Gasol’ün üst üste sayılarıyla çeyrek sonuna 4 dakika kala farkı 12’ye kadar çıkardı: 40-28. Sonraki 3 dakikada savunmasını sertleştirip rakibine sayı şansı vermeyen Avustralya, devreye 1:21 kala farkı 7’ye indirip Scariolo’ya molayı aldırdı: 40-33. Mola sonrası David Andersen’ın beş sayısıyla, Avustralya farkı ilk kez tek hücuma kadar indirip devre skorunu belirledi ve adeta maç yeniden başladı: 40-38.
Üçüncü çeyreğe de devre sonundaki ritmini koruyarak giren Avustralya, ikinci yarının başında 43-42’lik skorla öne geçti. Ancak Avustralya hemen sonraki hücumda Sergio Rodriguez’in basket faulüne engel olamayınca, hem iki sayı geri düştüler hem de takım savunmasının ana parçası Andrew Bogut beş faulle oyun dışında kaldı. Bogut’un çıkması sonrası her iki taraf için de dengelenen oyun, iki takımın da fark yaratmasına fırsat vermedi. Çeyreğin bitimine iki buçuk dakika kala; Fernandez’in üst üste iki üçlüğü ve Llull’un hızlı hücumuyla üst üste sayılar bulan İspanya, farkı dörde çıkarmayı başardı: 63-59. Ancak üçüncü çeyrek biterken yine geri adım atmayan Kangurular farkın iki baskette kalmasına izin vermedi: 67 – 64.
İspanya son çeyreğe ilkinde olduğu gibi üçlükle başladı. Ancak sonrasında Avustralya’nın üst üste bulduğu 6 sayı ve İspanyolların önemli ismi Nikola Mirotic’in sakatlanması, maçın bitimine 8 dakika kala skoru ve oyunu yeniden dengeledi: 70-70. Sonraki dört dakikada iki takım da yıldız isimleriyle üst üste sayılar buldu. İki taraf da sırayla birer sayılık farkla öne geçse de maçı kontrolüne alabilen olmadı ve bitime 3:42 kala Mirotic’in serbest atışıyla skor tekrar dengelendi: 79-79. Maçın son dakikalarında da çeyrek boyunca devam eden dengeli oyun ve skor sürdü. Fakat son dakikaya girilirken İspanya tek sayıyla da olsa öndeydi: 85-84.
Sürenin bitimine 35 saniye kala Mills’in kaçırdığı boş atışın hücum ribaundunu yapan Andersen, kendisine yapılan faul sonrası iki atışı da sayıya çevirerek Avustralya’yı yeniden öne geçirdi: 86-85. Hemen sonraki hücum Baynes’in Gasol’e yaptığı faulden doğan iki atış, skorun dengesini tekrar tersine çevirdi, İspanya yeniden öne geçti: 87-86. Ancak Baynes ardından gelen hücumda isabet bulduğu çengel atışla, ülkesini bir kere daha önde taşıdı: 88-87.
İspanya’nın son hücumunda Rodriguez’in kaçırdığı turnike madalyayı Avustralya’ya getirdi diye düşünülürken, hakemlerin faul kararı ve gelen iki atışla 5.4 saniye kala İspanya tekrar öne geçti: 89-88.
Maçın son hücumunda rakibine şut şansı vermeyen İspanya, kıran kırana geçen mücadelenin sonunda tek sayı farkla bronz madalyaya uzanan taraf oldu.
İspanya adına maçın yıldızı beklendiği gibi Pau Gasol’dü: Efsane oyuncu 31 sayı, 11 ribaund ve 2 asistle zaten tarihe geçen milli takım kariyerine unutulmaz bir maç daha ekledi. Gasol’ün en önemli yardımcısı ise 14 sayı ve 7 ribaundla Nikola Mirotic olurken, sırasıyla 11 ve 10 sayı üreten Sergio Rodriguez ve Rudy Fernandez kritik hücumlarda buldukları basketlerle maçın kaderini belirlediler.
Olimpiyat dördüncüsü Avustralya’da ise Mills’in 30 sayılık harika performansı, tecrübeli uzun Andersen’ın 15 sayı, 5 ribaundluk çabası ve kenardan gelen Broekhoff’la Motum‘un sırasıyla 13 ve 12 sayılık katkıları mağlubiyeti önlemeye yetmedi.