Justin Dentmon: “Taraftarı Düşündükçe Tüylerim Diken Diken Oluyor”

2016-09-01T15:30:41+00:00 2016-09-01T15:34:24+00:00.

Bugra Uzar

01/Eyl/16 15:30

Eurohoops.net

Galatasaray Odeabank’ın bu sezon kadrosuna kattığı Amerikalı yıldız Justin Dentmon, Türkiye’de ilk kez Eurohoops’a özel bir röportaj verdi.

By Mete Budak / info@eurohoops.net

Galatasaray Odeabank’ın bu sezon kadrosuna kattığı Amerikalı yıldız Justin Dentmon, Türkiye’de ilk kez Eurohoops’a özel bir röportaj verdi. Sarı kırmızılı takımın yeni yıldızı, Galatasaray‘ı tercih etme nedenlerinden yeni koçu Ergin Ataman’a, sarı kırmızılı takımın taraftarlarından kendine has tek ayak şutuna kadar birçok konuda samimi açıklamalar yaptı.

Zalgiris‘de harika bir sezon geçirdin ve Euroleague’deki en etkileyici oyun kuruculardan birisi oldun. O sezondan sonra Euroleague’deki üst düzey kulüplerden teklif aldın mı? Aldıysan neden Avrupa’da kalmadın? 

CSKA, Maccabi, Zalgiris ve Galatasaray’dan teklifler aldım. Ancak ben NBA’e ait olduğumu düşündüm ve NBA’e gitmeye çalıştım ama olmadı. Bu yüzden Çin, o dönemde elimde olan tek seçenek gibiydi. 

-Peki bu yaza gelelim. Neden Galatasaray Odeabank’ı tercih ettin? Avrupa’dan başka teklifler aldın mı? 

Bunu Avrupa’ya dönmek için harika bir fırsat olarak gördüm. Euroleague, NBA’in ardından en iyi lig. NBA’e gitmeyi gerçekten istedim ama hiçbir NBA takımı bana garanti bir kontrat vermeye yanaşmadı. Bu yüzden NBA, Çin ya da Avrupa’ya dönmek arasında kaldım. Takımlara ve koç ekiplerine baktım, daha sonra buraya gelmeye karar verip burada bir şeyler kazanmaya çalışmak istedim.

-Çin’deki rekabet seviyesinden memnun değil miydin peki?

Tam olarak bunu söyleyemem. Çin’de bazı iyi oyuncular var, lige saygı duyuyorum, yükselen bir lig ama sadece Avrupa kadar iyi değil. 

-Ergin Ataman ve Galatasaray geçtiğimiz yıl Eurocup’ı kazandı. Yeni koçun hakkında neler düşünüyorsun? Onun hakkında daha önce bir şeyler duydun mu? 

Oyuncularını rahat bırakan bir koç olduğunu duydum. Sahaya çıkıyor ve oyuncularının kendi oyunlarını oynamalarına izin veriyor, oyuncularını çok fazla baskı altında tutmuyor, bunun yerine oyuncularının oyunu kontrol etmelerine izin veriyor. Bence bu iyi bir şey. Bu şampiyonluk kazanmak isteyen oyuncuların stiliyle uyuşuyor. Şampiyon olan takımlara ve koçlarına bakın. Oyuncularının kendileri olmalarına izin veriyorlar ve bu da koç hakkında duyduğum olumlu bir şey. 

-Euroleague gelecek yıl farklı bir formatta oynanacak. Sen bunun hakkında neler düşünüyorsun? 

Bence bazı oyuncuların bu formata uyum sağlaması zor olacak. Ben zaten NBA ve D-League tecrübelerimden herkesle ikişer kez karşılaşmaya alışığım. Her maça odaklanmalıyız, bunları kazanmaya çalışmalı ve son sekize kalmalıyız.

-Türkiye ligi son yıllarda Avrupa’nın en iyi liglerinden birisi olmuş durumda. Türkiye ligi hakkında düşüncelerin neler? 

Türkiye liginin Avrupa’nın en iyi liglerinden biri olduğunu her zaman biliyordum. Sadece bu ligde daha önce oynayamamıştım. Avrupa’da oynadığım sezonda Türkiye’den gelen birçok iyi oyuncu gördüm. Bu ligin nasıl olduğunu görmeye ve diğerleriyle nasıl mücadele edebileceğimi öğrenmeye çalışacağım.

-NBA’de yer edinmek için çok çalıştığını biliyorum ama sonuç olarak bu gerçekleşmedi. Avrupa’ya geri dönmek nasıl hissettiriyor? Hayal kırıklığı hissediyor musun? Sence Avrupa’ya dönmen bir geri adım mı?

Hayır, bunu geri adım olarak görmüyorum. Bence NBA’le aynı seviyedeyim. Sadece NBA daha büyük bir sahne ve daha geniş bir takvimi var. Bence buradaki oyun seviyesi NBA’deki oyun seviyesi kadar iyi. 

-Bu sezondan beklentilerin neler? Ergin Ataman kısa süre önce takımın Euroleague’de Final Four’u hedeflediğini söylemişti ve Galatasaray’ın kurduğu kadroya oldukça güveniyor. 

Koçun bize güvenmesi çok iyi bence. Eğer o güveniyorsa bize de bu güveni aşılayabilir. Bence küçük adımlar atmalıyız. İlk maçımızı kazanmalıyız. Sezonun ilk maçı her zaman çok önemlidir. Bunun ardından Türkiye Ligi’nde geçtiğimiz yıldan daha fazla maç kazanmaya odaklanmalıyız ve daha sonra da Euroleague’e odaklanmalıyız. Sahip olduğumuz takımla bunu başarabiliriz. Ama egolarımız olmamalı, hepimiz aynı sayfada olmalıyız ve beraber kazanmak için oynamalıyız. 

-Takımdan hangi oyuncuları tanıyorsun?

Birkaç oyuncuyu tanıyorum. Alex Tyus’u tanıyorum. Ona karşı lisede oynadım. Euroleague’de de ona karşı oynadım. Bazı Türk oyuncuları da biliyorum çünkü Galatasaray’a karşı oynadım. Russ Smith ve Austin Daye’i de biliyorum ama sadece kişisel olarak tanışmıyoruz.

92402

 

-Galatasaray taraftarları meşhurdur ve şimdiden yeni transferlere karşı büyük bir heyecan duyuyorlar. Takımın sezon boyunca arkasında büyük bir taraftar desteği olacak olması hakkında neler hissediyorsun?

Bence güçlü taraftar desteği yardımcı olacaktır. Bana koleji hatırlatıyor. Ev sahibi avantajımız çok büyük. Taraftarların videolarını izledikten sonra çok heyecanlandım. Bizleri altıncı adam olarak ne kadar destekleyebileceklerini düşündüğümde tüylerim diken diken oluyor. Bunun için sabırsızlanıyorum. 

Taraftarlar şimdiden yeni transferleri sahada görmek için sabırsızlanıyor. 

Evet, bu gerçekten harika. Böylesine bir desteğe sahip olmak gerçekten çok önemli. 

-Senin özel hareketin olan “tek ayak şut” hakkında konuşmak istiyorum. Bunu nasıl geliştirdin? Bunun için özel çalışıyor musun ve bu şutun senin oyunun nasıl avantajlar kattığını düşünüyorsun?

Evet bunun için çok antrenman yaptım. İlk olarak Porto Riko’da oynarken kullandım bunu. Bunun üzerine çalışıp bu şutu daha çok kullanmaya karar verdim ve gerçekten çok yararlı olabileceğini fark ettim. Bir kez yapmaya başladığımda bunun benim özel hareketim olmasını sağlamaya çalıştım. İnsanların benim şutumu fark etmeleri için videolar yükledim. Bence bu gerçekten yararlı. Çoğu insan bunu izlemekten hoşlanmıyor ama ne yapalım? -gülüyor-

Birçok avantaj sağlıyor. Savunmacılar benim bir sonraki hamlemi bilmiyorlar. Sağ elle şut atan birçok oyuncu sol ayağından güç olarak şut atar. Ben sağ ayağımdan güç alarak atıyorum ve sağ elliyim. Bu beni garip bir dengeye sokuyor ama genelde iyi şut çıkartıyorum. 

-Son olarak bazı kısa sorularım var:

-Avrupa’da karşılıklı oynadığın en iyi oyuncu? 

Sergio Rodriguez iyiydi ama aklımda başka birisi var… Tam adını ve takımını hatırlayamıyorum. Bu soruya cevap vermek çok zor çünkü birçok iyi oyuncu var, bunların birisini seçmek çok zor. Benim için eğer sen en iyi oyuncuysan sahaya çıkmalısın ve beni her an domine etmelisin. Böyle birisini henüz görmedim. 

-Birlikte oynarken en çok keyif aldığın oyuncular? 

Brandon Roy beraber oynarken en çok keyif aldığım oyuncuydu. Onunla aynı kolejde oynadım. Profesyonel kariyerimde birçok takım arkadaşımla oynamak keyifliydi. Avrupa’da Martynas Pocius’la oynamaktan keyif aldım. Çin’de Mike Harris’le oynamak keyifliydi. NBA’de ise Dirk Nowitzki’yle oynamak çok keyifliydi.

-En iyi beşin?

Ben, iki numarada James Harden, kısa forvet pozisyonunda LeBron James, dört numarada Dirk Nowitzki ve pivot pozisyonunda da DeMarcus Cousins. 

-İdol oyuncun?

Iverson’ın benim rol modelim olduğunu söylerdim ama benzer değiliz. Jason Williams benim favori oyuncularımdan birisi, bu yüzden 55 numarayı giyiyorum ama onunla da benzer değiliz. Benim birisiyle aynı stilde oynadığımı düşünmüyorum. Herkes benim stilimi Dwyane Wade’e benzetiyor ama ben öyle düşünmüyorum.