By Murat Köse / info@eurohoops.net
Eski Euroleague yıldızı, şu anda Atlanta Hawks forması giyen Malcolm Delaney, bir röportajında hayatının en kötü dakikalarını anlattı.
NBA’de bir sözleşmeye imza atarak hayatının rüyasını gerçekleştiren Malcom, sonrasında erkek kardeşi Vincent Delaney’in hareket halindeki bir araçtan açılan beş el ateş sonrası vurulduğunu gördü. Atlanta Journal Constitution’a o anları anlatan oyuncu, “Hayatımın en kötü gecesiydi” ifadelerini kullandı.
Kardeşi olaydan sağ kurtuldu ve şu anda tedavisi devam ediyor. Malcolm kardeşinin sağlığına kavuşmasını bekliyor: “Hiç eğlenceli değil. Çünkü benim keyif aldığım şeylerde o şu anda keyif alamıyor. Benimle aynı deneyimleri yaşayana kadar gerçekten mutlu olmayacağım. Onun için çok çalışacağım.”
Hawks guardı ailesini ve arkadaşlarını Washington D.C.’ye çağırarak yeni takımıyla anlaşmasını kutlamak istedi. Fakat parti gecesi bir anda kabusa döndü. Bir minibüste hemen yanında oturan kardeşi bir anda kurşun yarası aldı.
“Sözleşmemi imzaladım ve sadece bir gün bunun keyfini çıkarabildim. Kendine geldiğinde Hawks ile imzaladığımı bile hatırlamıyordu. Bu sefer benimle birlikte keyif alamadı ve ben de hiçbir zaman gerçekten keyif almadım. İnsanlar bana NBA’de olmanın nasıl bir his olduğunu soruyor ancak ben hala bunu hissedemiyorum. Neden olduğunu anlamıyorlar. Sebebi işte bu.”
Her şey gece kulübünden ayrıldıklarında yaşandı ve arkadaşlarından biri etraftaki biri tarafından durduruldu. Birkaç kelime sonra herkes ciddi bir olay yaşanmayacağını düşünüyordu. Sadece Malcolm’un kardeşinden başka.
“Sanki bir şeyler hissetti. Tartışma nedeniyle sürekli ‘Eğer kardeşime bir şey olursa, ne yaparım bilmiyorum’ diyip duruyordu. Sürekli bunu söyledi. Karısı da ‘Sakin ol, hiçbir şey olmayacak’ diyordu ve sonra…”
Delaney’in, ailesinin ve arkadaşlarının bulunduğu minibüsün yanında bir araç durdu. Biri araçtan ateş açtı ve mermiler Delaney’e isabet etti. Sadece o isabet almıştı. Sırtından iki, omuzundan iki ve parmağından bir kurşun isabet etti.
Malcolm onun tam yanında oturuyordu ve ailesiyle hastaneye geldiğinde ve Vincent’ın oğlunu getirdiğinde kendini en fazla karanlıkta hissettiği anları yaşadı. Genç çocuk odadaki herkesi teselli edecek güce sahipti ve onları o korkunç dakikalarda sakinleştirdi.