By Utkan Şahin/ info@eurohoops.net
Türkiye’de basketbola özlem sona ererken, Spor Toto Basketbol Ligi bu hafta sonu itibariyle resmen başladı.
Ufuk Sarıca ile yeni bir yola giren Beşiktaş Sompo Japan, TED Kolejlileri farklı mağlup ederek, beş yıl sonra ilk kez ligde liderlik koltuğuna oturmaya başardı. Son şampiyon Fenerbahçe, lige Muratbey Uşak deplasmanında tatsız bir giriş yaparken, Shaquielle McKissic performansıyla izleyenlere parmak ısıtırdı. Sarı-lacivertli ekip ise 13 yıl sonra ilk kez lige yenilgiyle başladı.
Geçen yıl normal sezonu lider tamamlayan Anadolu Efes, İstanbul Büyükşehir Belediye deplasmanında zorlanmazken, tempoyu artırabildiği zaman tehlikeli bir takım olduğunu gösterdi. Bu sezon Euroleague’de mücadele edecek diğer iki ekipten ise Darüşşafaka Doğuş, çekişmeli maçta TOFAŞ’ı mağlup ederek lige galibiyetle başlarken, Galatasaray Odeabank ise BEST Balıkesir karşısında uzun rotasyonun etkili performansı sayesinde sahadan galibiyetle ayrıldı.
Haftanın en önemli maçında Banvit, yeni koçu Saso Filipovski’nin önderliğinde Karşıyaka deplasmanında önemli bir galibiyet aldı. Demir İnşaat Büyükçekmece, evinde ağırladığı Trabzonspor Medical Park karşısında çok üstün bir performansla galibiyete uzanırken, ligden düşmeye aday olarak gösterilen Yeşilgiresun Belediye, evinde Gaziantep Basketbol’u mağlup ederek o kadar çabuk pes etmeyeceğini gösterdi.
Haftanın sonuçlarına baktığımıza göre maçların biraz daha içine dalalım.
TED Kolejliler – Beşiktaş Sompo Japan
TED Kolejliler, açık ara bir şekilde ligin en kötü takımı. Spor Toto Basketbol Ligi’ni bir kenara bırakın, Türkiye Basketbol Birinci Ligi’nde bile küme düşmeye oynar. O yüzden bu maç üzerinden Beşiktaş’ı basketbol açısından değerlendirmek pek mümkün değil. Yine de birkaç kelam etmek gerekirse, Siyah-beyazlı ekip için yeni sezon öncesi olabilecek en iyi maçlarından biri oldu. Beşiktaş, yeni oluşturulan bir takım. Geçen seneki ekipten sadece iki isim var. Haliyle Siyah-beyazlıların belirli bir oyun olgunluğuna ulaşması için zamana ihtiyacı var. Bu süreçte de bu tarz denemelerin yapabileceği ve takıma moral verebilecek maçlar, Beşiktaş için artı olacaktır. Takım içerisinde özellikle hücumda roller henüz oturmadı. Yine de Earl Clark‘ın pozitif havası şu an için Beşiktaş adına sezonun en önemli haberi. Siyah-beyazlılar için önümüzdeki hafta evinde oynayacağı Muratbey Uşak maçı önemli bir sınav olacak.
Demir İnşaat Büyükçekmece – Trabzonspor Medical Park
Çok hazır ve ne oynadığını bilen bir takıma karşı, ne oynadığını bilmeyen ve hazır olmayan bir takım. Sonuç tahmin edilebileceği gibi Büyükçekmece’nin lehine oldu. Büyükçekmece yeni kurulan bir takım olsa da takım içi roller büyük ölçüde oturmuş durumda. Özellikle takımın üç Amerikalı kısası, Clevin Hannah, Kenny Hayes ve Osiris Eldridge’nin saha içindeki uyumu oldukça göz doldurdu. Büyükçekmece’nin oynamaya çalıştığı tempolu basketbolun yanında, en önemli avantajı rakibin zayıf karnı çok iyi değerlendirmesi. Bu maçta bunu gösteren Büyükçekmece, iki kritik hamleyle maçı çözdü. Stefan Moody’i baskılı savunmayla yoldan çıkartmak ve güçsüz Trabzonspor potaltını Stipanovic ve Seawright’in gücüyle parçalamak.
Karadeniz ekibine gelince, Sergei Bazarevich’i oldukça zorlu bir sezon bekliyor. Sezon öncesi yazı da Moody’in lig kalitesine ne kadar karşılık verebileceğinden bahsetmiştim. İlk maçta bu anlamda Amerikalı guard, oldukça kötü bir imaj çizdi. Baskı altında dağılan Moody, o kadar konsantresini kaybetti ki çok iyi yaptığı smaçları bile maç içerisinde bitiremedi. Karadeniz ekibinin bir diğer sorunu olan uzun rotasyonu ise maç içerisinde net bir şekilde gözüktü. Caleb Green ile Julian Wright, hücumda zaman zaman parlasa da Trabzonspor uzunları potaltında feci bir şekilde ezildi. Trabzonspor teknik kadrosu, bu ikilinin savunmadaki eksiklerini Kadji gibi bir uzunla kapatabileceğini nasıl düşündü hayret doğrusu. Dediğim gibi Sergei Bazarevich’i oldukça zor bir sezon bekliyor. Tecrübeli koçun, elindeki kadroyu belirli bir düzene sokması için baya uğraşması gerekecek.
Bu arada Eldridge’nin 360 dönüp yaptığı smacı hala izlemediyseniz, hemen bu linke gidip izleyin. Pişman olmayacaksınız.
İstanbul Büyükşehir Belediye – Anadolu Efes
Hafta içi Fenerbahçe‘ye Cumhurbaşkanlığı Kupası’nı kaybeden Efes, İstanbul Büyükşehir Belediye karşısında moral buldu. Yabancı tercihinde bu sefer Heurtel ve Honeycutt’ı dışarıda bırakan Perasovic, tempolu basketbola sonuca gitti. İkinci çeyreğin ortasından itibaren savunmada vidaları sıkan Efes, ilerleyen zamanda çok iyi bir savunma takımı olacağını gösterdi. Takımın yeni iki transferi Omic ile Cotton, hazırlık maçlarına göre çok daha hazır gözükürken, Derrick Brown ise özellikle ilk yarıda bu takım için neden bu kadar özel olduğunu gösterdi.
Geçen sezonki kadrosundan sadece iki farklı isimle maça çıkan İstanbul Büyükşehir Belediye için ise Efes gibi bir takıma karşı bu bir uzun rotasyonuyla daha fazlasını beklemek hayalcilik olurdu.
Pınar Karşıyaka – Banvit
Yeni koçlarıyla yeni bir yola giren Pınar Karşıyaka ile Banvit ise haftanın en önemli maçında İzmir’de karşılaştı. Daha hazır olan Banvit, maçtan galip ayrılırken, sezona değerli bir galibiyetle başladı. Bandırma ekibinden başlarsak, Banvit’in özellikle ilk yarıda Karşıyaka’yı oldukça iyi durdurduğunu söyleyebiliriz. Karşıyaka’nın tempo yapmasına izin vermeyen Banvit, ikinci yarıda Karşıyaka’nın agresif oyununa ise iki guard Jeremy Chappell ve Jordan Theodore ile karşılık verdi. İki Amerikalı oyuncu da oldukça iyi bir maç çıkartırken, Karşıyaka oyun içerisinde her atak yaptığında bu ikili sayılarıyla bu atağa karşılık verip, Karşıyaka’nın rüzgarını söndürdü. Banvit için ilk hafta en büyük olumsuzluk dört numara savunması olarak gözüktü.
Sezona taraftarının önünde yenilgiyle başlayan Karşıyaka ise ilk maçta eksiklerini açık bir şekilde gördü. Tempolu basketbol oynamak her takımın isteği. Agresif oynamak, kolay basketler atmak güzel şeyler ancak basketbolun doğası gereği bunu 40 dakika her an yapmanız mümkün değil. (Ki Karşıyaka bu maçta 10-15 dakika içerisinde bu oyunu sürdürebildi) Oyun içerisinde tabiiki sete sete kaldığınız anlar olacak. İşte Karşıyaka, sezonun ilk maçında böyle anlar için bir planı olmadığını gösterdi. İki guardıyla da maç içerisinde üretemeyen Karşıyaka, Boone ile ikili oyun oynayacak bir kısası olmadığı için Ponitka ile Summers’ın birebirlerine kaldı. İzmir ekibi için ilk maçta gözüken bir diğer sıkıntı da ribaundlardı. Tempolu basketbol için birinci derece de önemli olan ribaundlarda Karşıyaka, rakibine oldukça ezildi.
Galatasaray Odeabank – BEST Balıkesir
Galatasaray Odeabank, kendisinden beklentiler ölçüsünde bir ilk hafta geçirdi. Hücumda yaratıcı, savunmada ise dertli. Yepyeni bir takım kuran Sarı-kırmızılı ekip, daha tam olarak hücumda bütün silahlarını sergilemese de Austin Daye ve Emir Preldzic’in yaratıcı oyunuyla sahadan galibiyetle ayrıldı. Özellikle geçiş hücumlarında oldukça olumlu bir performans sergileyen Galatasaray için hücumda tek kötü şey, Russ Smith’in takımdan uzak görüntüsüydü. Koç Ergin Ataman’da buna cevap olarak Amerikalı yıldızı, sadece altı dakika oynattı. İşin savunma kısmı ise hücum kadar pozitif değil. Alex Tyus’ın iyi performansına rağmen zaman zaman savunmada oldukça düşen Galatasaray, maçın olduğundan daha zor gözükmesini sağladı.
Balıkesir tarafı ise saha içerisinde bütün yeteneklerini kullandı. Mike Green ve Vladimir Golubovic ikilisi üzerine takım kuran Best Balıkesir’de bu plan tutsa da kısalarda Green dışında yetenekli bir isim olmayınca Galatasaray kazandı. Yerli rotasyonunda sıkıntı yaşayan Best Balıkesir’e bir de Josh Selby yükü bindi. Mete Babaoğlu tersi açıklamalar yapsa da Balıkesir’i ligden düşmeme adına zorlu bir sezon bekliyor.
Darüşşafaka Doğuş – TOFAŞ
Haftanın en zevkli maçında ise Darüşşafaka Doğuş ile TOFAŞ karşı karşıya geldi. İki takımında maç içerisinde büyük seriler yakaladığı maçta TOFAŞ, son bölümde zorlasa da Daçka, yetenekli oyuncu fazlalığıyla maçı kazandı. Daçka için maçın en olumlu tarafı, birinci çeyreğin sonunda yapılan savunmaydı. Hücumda kısaların etkisiz olduğu bir maçta, üretmekte zorlanan Darüşşafaka, savunmasıyla maçın içerisine girdi. Wilbekin önderliğinde ön alanda öldürücü bir savunma yapan Daçka, yakaladığı 17-0’lık seriyle maça tutundu. Daçka, bu savunmayı şu anda uzun sürelere yayamasa da sezon devam ettikçe bu silahıyla daha da tehlikeli bir takım olacağını gösterdi. Bunun yanında hücumda iki dört numarası Moerman ile Harangody’in etkili oyunu da Daçka’nın artıları arasına girdi.
TOFAŞ tarafında ise Vasilije Micic ile Barış Ermiş’in mücadelesine yazık olduğundan bahsedebiliriz. İki oyuncu toplamda 33 sayı, 10 asistle oynarken, Daçka guardlarına büyük üstünlük sağladı. Ancak takımın iki ana skor silahı Sammy Meija ile Jordan Hamilton’ın kötü oyunu Bursa ekibini, galibiyetten etti. Öte yandan Daçka’da maç içerisinde orijin olarak beş numara olan bir tek Furkan Aldemir oynasa da TOFAŞ uzunlarının, potaltında dezavantajlı duruma düşmesi TOFAŞ için maçın ders çıkartılacak noktalarından biri oldu.
Yeşilgiresun Belediye – Gaziantep Basketbol
Bu hafta ligimizde televizyonda yayınlanmayan tek maçta, Yeşilgiresun Belediye evinde Gaziantep Basketbol’u ağırladı. TBF TV’in mükemmel! yayını sayesinde takip edebildiğimiz maçta Yeşilgiresun kritik bir galibiyet aldı. Lig öncesi TED Kolejlilerle birlikte ligden düşmeye aday gösterilen Yeşilgiresun, aldığı galibiyetle bu işlerin bu kadar kolay olmadığını gösterdi. Gaziantep Basketbol gibi, tempoyu seven bir takıma karşı korkusuzca oynayan Giresun, Ricky Ledo-Malcolm Armstead-Okben Ulubay üçlüsünün etkileyici performansı göz doldurdu. Maç boyunca rakibine göre daha iyi bir oyun sergileyen Yeşilgiresun, hak edilmiş bir galibiyet aldı.
İlk yarıda 22, maç sonunda ise toplamda 39 üçlük atışı deneyen Gaziantep Basketbol, geçen sezonki oyun yapısını devam ettireceğini gösterdi. Bulunan 14 üçlüğe rağmen ikilik isabet olarak sadece 11 isabet bulan Gaziantep, yine hücumunu bir dengeye oturtamadı. Gaziantep ekibi için bu maçta işler hücumdan çok savunmada yolunda gitmedi. Uzun rotasyonunda büyük bir atletizm sıkıntısı bulunan Gaziantep, ön alanda da etkili savunma yapan bir ismi olmayınca, Yeşilgiresun karşısında dağıldı.
Muratbey Uşak – Fenerbahçe
Haftanın en sürpriz sonucu Uşak’tan gelirken, son şampiyon Fenerbahçe deplasmanda Muratbey Uşak’a kaybetti. Kazanan taraftan başlarsak, hafta içi çekişmeli geçen iki maçtan sonra Fenerbahçe galibiyeti Uşak için kaymak oldu. Yorgunluk sebebiyle Uşak, bu maçı kaybetse de kimse ağzını açıp, bir şey söylemezdi. Ancak Uşaklı oyuncular, özellikle Shaquielle McKissic oyuna saygılı davrandı. Uşak hücumda kötü olduğu bir maçı, mücadele ederek kazandı. Fenerbahçe forvetlerinin atletizm sıkıntısı McKissic’in toplu ve topsuz potaya gidişleriyle değerlendiren Uşak, hücum ribaundlarında da büyük bir üstünlük kurdu. Kısır geçen bir maçta hücum ribaundlarında kurduğu 14-6’lık üstünlükle rakibine göre daha fazla hücum eden Uşak, haklı bir galibiyet aldı. Uşak için pozitif bir galibiyet olsa da ikili oyun savunmasında yaşanan zaafın devam ettiğini de söylemem gerek.
Fenerbahçe tarafı ise konsantre olmaktan oldukça uzak olduğu bir maçı haklı bir şekilde kaybetti. Uzun bir sezon içerisinde zaman zaman böyle yenilgiler makul karşılansa bile henüz sezonun başında bu tarz bir oyun, Fenerbahçe taraftarının hiç beklemediği bir performanstı. Saha içi detaylara geçersek, Fenerbahçe Kalinic‘in kendisi için ne kadar değerli bir oyuncu olduğunu anladı. Kalinic‘in yokluğunda savunmada atletizm sorunu yaşayan Fenerbahçe, hücumda ise tutuk bir performans sergiledi. Datome ve Dixon’ın etkisiz, Bogdanovic’in ise üç sayı çizgisinin arkasından felaket olduğu maçta tüm yük Kostas Sloukas‘ın omzuna kaldı.
Fenerbahçe için geçen sezon bahsedilen sorunlar, bu sezon da devam ediyor. Yetersiz rotasyon, asıl yeteneği penetre etmek olan bir kısa olmaması gibi. Ancak Fenerbahçe’nin geçen sezon devam eden bir özelliği de devam ediyor. Takım olarak maç içerisinde sorunlarla bir şekilde baş etme. Bu maçta da bunu gösteren Fenerbahçe, kötü oynadığı bir maçta yine 12 sayıdan döndü. Geçen sezona göre tek fark Bogdanovic, bu sefer maç şutunu sokamadı.
Nunnally konusunda ise Amerikalı oyuncu takımdan uzak bir görüntü çiziyor. Efes, maçına göre hücumda daha iyi olsa da McKissic’in savunmasında oldukça kötü bir performans sergiledi. Yine de Fenerbahçe taraftarının şu an yaptığı gibi Nunnally‘den ümidi kesmesi için çok erken. Henüz sadece iki resmi maç oynandı ve Nunnally’in zamana ihtiyacı var.
Haftanın MVP’si
Shaquielle McKissic (Muratbey Uşak) 36 dakika 30 sayı, 12 ribaund, 1 asist (7-9 ikilik, 3-5 üçlük, 7-9 faul atışı)
Bu hafta MVP’i ödülü hiç şüphesiz Shaquielle McKissic’in oldu. Amerikalı oyuncu, Uşak’ı neredeyse tek başına galibiyete taşıdı. Takımın attığı 71 sayının 30’unu tek başına atan Shaquielle McKissic, takım arkadaşlarının etkisiz olduğu bir maçta etkileyici bir performans sergiledi. Atletizmi, şut yeteneği ve hızlı ilk adamıyla McKissic’i bu sezon konuşmaya devam edeceğiz gibi gözüküyor.
Haftanın İlk Beşi
1. Jordan Theodore (Banvit): Ligimize uzun bir süreden sonra geri dönen Theodore 15 sayı, 12 asistlik double-double performansıyla Banvit’in galibiyetinde başrol oynadı.
2. Ricky Ledo (Yeşilgiresun): Sezon başı hazırladığımız sezonun en iyi on transferi listede neden yer aldığını gösteren Ledo, hücumda gösterdiği performansla genç Yeşilgiresun’u galibiyete taşıdı.
3. Shaquielle McKissic (Muratbey Uşak): Harika bir maç oynadı ve Muratbey Uşak’a galibiyet armağan etti.
4. Derrick Brown (Anadolu Efes): Geçen sezon hayal kırıklığı bir performans sergileyen Brown, yeni sezona ise bomba gibi girdi. İlk yarıda 17 sayıyla oynayan Brown, yeni sezon da daha farklı olacağının ışığını verdi.
5. Adrien Moerman (Darüşşafaka): Bir beş numara olmasa da TOFAŞ karşısında zaman zaman bu rolü de üstlenen ligimizin son MVP’si sezona harika bir giriş yaptı.
En İyi Kaybeden Performansı
Vasilije Micic (TOFAŞ) 21 sayı, 4 asist (1-2 ikilik, 6-10 üçlük, 1-2 faul atışı)
TOFAŞ’ın Daçka maçının sonunda yaptığı geri dönüşünde büyük rol oynayan Sırp guard, arka arkaya attığı üçlüklerle takımını heyecanlandırsa da Daçka’yı deviremedi. Daçka gibi iyi savunmacı kısaları olan bir takıma karşı maç içerisinde zaman zaman düşse de Micic, neden önemli bir potansiyel olduğunu daha ilk maçtan gösterdi.
Haftanın Koçu
Özhan Çıvgın (Demir İnşaat Büyükçekmece)
Mağlup ettikleri takımlar daha önemli olduğu için bu listeye Uşak’ın Koçu Ozan Bulkaz yahut Banvit’in Koçu Saso Filipovski daha uygun gözükse de burada tercihi maç içerisinde hamleleriyle oyuna en doğru etki eden isime gitmenin daha doğru olduğunu düşünüyorum. Geçen sezon Büyükçekmece’yi çıkardığı seviyeden sonra bu sezona da harika başlayan Koç Özhan Çıvgın, takımının ilk hafta Trabzonspor’u yenmesinde önemli rol oynadı. Moody’i yoldan çıkartmak için tam saha baskı yaptıran Özhan Çıvgın’ın bu hamlesi maçın kopmasında önemli rol oynadı. Çıvgın’ın hücumu uzunlara yıkmasa da önemli hamlelerinden biriydi.
Haftanın Takımı
Yeşilgiresun Belediye
Muratbey Uşak çok kritik bir galibiyet alsa da bana sorarsanız haftanın en etkileyici performansını Yeşilgiresun sergiledi. Genç oyunculara kulübe açarak, bir proje takımı olan Yeşilgiresun, ligden düşmesi beklense de Gaziantep karşısında sahadan galibiyetle ayrılarak, sonuna kadar mücadele edeceğini gösterdi ve haftanın takımı oldu.
Haftanın Yerli MVP’si
Okben Ulubay (Yeşilgiresun Belediye) 13 sayı, 5 ribaund (5-6 ikilik, 1-2 üçlük)
Yeşilgiresun bu hafta sahadan galibiyetle ayrılırken, Okben Ulubay performansıyla bu galibiyette önemli rol oynadı. Muhteşem yeteneklerine rağmen Efes’te gözden düşen Okben, Yeşilgiresun’da sezona çok farklı bir başlangıç yaptı.
Haftanın Yerli İlk Beşi
1. Barış Ermiş (Tofaş) 12 sayı, 6 asist, 3 ribaund
2. Tayfun Erülkü (Büyükçekmece) 11 sayı, 4 ribaund, 2 asist
3. Okben Ulubay (Yeşilgiresun) 13 sayı, 5 ribaund
4. Emir Preldzic (Galatasaray) 11 sayı, 8 asist
5. Deniz Kılıçlı (İstanbul BBSK) 10 sayı, 1 ribaund