by Eurohoops Team / info@eurohoops.net
NBA’de geçen sezonun bitiminden bu yana basketbol hakkında olduğu kadar basketbol dışı konularda da söyledikleri spor kamuoyunun görüşlerine yön veren San Antonio Spurs koçu Gregg Popovich, Donald Trump’ın başkan seçilmesi konusunda da sessiz kalmadı.
Hatta sessiz kalmanın da ötesine geçip belki de NBA’in siyahi oyuncularının gece boyunca Twitter’daki tweet’leri ve tepkileriyle küçük bir kısmını gösterdiği tepkinin çarpıcı ve açık cümleler ve tespitlerle sesi ve yüzü oldu.
San-Antonio Express’e konu hakkındaki görüşlerini ileten Popovich’in sözleri, yayın organında yorumsuz ve direkt bir biçimde yayınlandı. Koç Pop’ın Trump konusundaki açıklamaları şöyle:
“Şu an yalnızca düşüncelerimi toparlamaya çalışıyorum. Daha çok erken. Bu sonuç midemi kaldırıyor. Cumhuriyetçilerin kazanmış olması sorun değil ama tüm bu yabancı ve kadın düşmanı, ırkçı yorumların yüksekliği ve tonu tam anlamıyla tiksinç.
“İnsanların yarısının bu yorumları görmezden geldiği bir ülkede yaşıyorum. Benim için en korkutucu tarafı bu. Bu sonucun ne çevrecilikle alakası var ne Obamacare’le ne de diğer siyasi meselelerle. Şu an hoşgörü, saygı, eşitlik gibi çocuklarımıza öğretmeye çalıştığımız değerleri görmezden gelen bir ülkede yaşıyoruz. Donald Trump’ın seçim kampanyası boyunca söylediği ve yaptığı şeyleri söyleseler benim çocuklarım yıllarca ceza alırlardı. Trump başkan oldu.”
“Bu değerler benim için her türlü profesyonel beceriden önemli, kim olduğumuzu, nasıl bir hayat istediğimizi, nasıl bir toplum olduğumuzu gösteren şeyler. Bundan dolayı John McCain, John Kasich, Lindsey Graham gibi Cumhuriyetçilere büyük saygım var. Onlarla birçok politik konuda farklı düşünüyoruz ama insanlığın tamamı için gösterdikleri saygı ve içtenlik bütün siyasi meselelerin üzerinde benim için.”
“Zaten beni endişelendiren de bu saygı konusu. Elbette insanların başarılı olmak için mantıksız şeyler söylemesi olağan dışı değil. Herkes başarılı olmak, ülkesini yüceltmek istiyor, bu anlaşılır. Her aklı mantığı yerinde insan bunu anlayabilir ama bu durum hiç kimseye kabadayılık etme, belirli gruplara düşmanca şeyler söyleme hakkını vermez. Bu adam daha kampanyasının ilk gününden ilk siyahi başkanımız Barack Obama’yı uygunsuz göstermeye çalıştı. Bu yüzden nerede ve kimlerle yaşıyorum diye merak içindeyim.”
“Bütün bu seçim, kampanya hengamesi için, insanları gaza getirmek için, yalnızca seçilmek için böyle çirkin şeylerin kullanılması mide bulandırıcı. Bu süreçte Afrikalı Amerikalılar, Hispanikler ve kadınlar ve eşcinsel grupların hakarete uğramasına değdi mi? Engelli insanlarla dalga geçilmesine değdi mi? Böyle şeyleri ancak ortaokula giden bir kabadayı yapar. Ve bu adam Başkan seçildi. Çocuğunuz böyle bir şey yapsa suratınız mora dönene kadar laf anlatırsınız. Biz bu adama ödül verip ülkeyi emanet ettik. Mide bulandırıcı.”
Bir muhabir bu noktada araya girmeye çalıştı ama Pop’ın sözleri bitmemişti.
“Daha bitirmedim” diyerek devam etti tecrübeli ve öfkeli koç: “Daha bir sürü şey sayabilirim ve bunları bir tarafımdan uydurmuyorum. Hepsi yaşandı. Medyaya öfke kustu. Çünkü söylediklerini ve yaptıklarını olduğu gibi haber yaptılar. Tam bir tutarsızlık. İşte gerçek korkum bu, beni durup düşündüren bu. Bu ülkenin hoşgörüsüz ve burada yaşayan azınlıklara karşı anlayışsız olmak konusunda isteksiz olabileceğini düşünmek. Zengin ve beyaz bir adamım, bu düşünce içimi tiksintiyle dolduruyor. Bir Müslüman olsam, kadın veya siyahi ya da Hispanik veya engelli olsam ne düşünürdüm bilemiyorum. Kim bilir ne kadar dışlanmış hissediyorlar. Ona oy veren tüm bu insanların tüm bunları görmezden gelmesini aklım almıyor. Bu konudaki son tespitim ve en büyük korkum şu: Amerika giderek çökmeye başlayan Roma’yı anımsatıyor.”