By Utkan Şahin / info@eurohoops.net
Fenerbahçe için 2014-2015 sezonun anlamı büyüktür.
Yıllardır hedeflenen Final Four hedefleri bir türlü gerçekleşmeyince 2013 yazında Avrupa’nın en başarılı Koçu Zeljko Obradovic’i takımın başına getiren Fenerbahçe’de ilk sezon beklendiği gibi gelişmedi. Gösterilen performans hayal kırıklığı yaratırken, Fenerbahçe’nin bir Euroleague macerası daha playoff görmeden tamamlandı. 2014-2015 sezonuna da bu hayal kırıklığıyla başlayan Fenerbahçe, sezonun başında kadro kaosu yaşadı. Guard bölgesini Ricky Hickman ve Andrew Goudelock gibi skorer yönleri ağır basan iki isme bırakan Fenerbahçe, uzun rotasyonu için ise ne zaman nasıl bir performans göstereceği belli olmayan Semih Erden ve transferi hayal kırıklığına dönen Luka Zoric’e kaldı. Bu kaos döneminde gelen farklı Panathinaikos yenilgisiyle birlikte taraftar, bu sezonda mı hayal kırıklığı olacak diye düşünmeye başladı.
Ancak sonuç böyle olmadı. Oyun sistemini birebirler üzerine oturtan Fenerbahçe, Nemanja Bjelica ve Andrew Goudelock’ın yaratıcılığında doğru oyunu oynamaya başlarken, kadroya yapılan Nikos Zisis takviyesiyle birlikte Sarı-lacivertli ekibin oyun yapısı oturdu. Top 16’ya o sezon Fenerbahçe, bir galibiyet, iki yenilgiyle başlasa da geri kalan 11 haftada inanılmaz bir seri yakaladı. CSKA Moskova ve Olympiakos’u deplasmanda yenmeyi başaran Fenerbahçe, 11 maçta sadece bir yenilgi alarak grubu ikinci bitirdi ve ev sahibi avantajını ele geçerek, playoffa kaldı.
2007-2008 sezonundan sonra tarihinde ikinci kez playoffa kalan Fenerbahçe’nin rakibi son şampiyon Maccabi oldu. Kadrosunda Nikos Zisis dışında playoff tecrübesi beş maçı geçen oyuncusu olmayan Fenerbahçe’de bir de Ricky Hickman’ın sakatlanıp sezonu kapatması bütün moralleri bozdu.
Serinin ilk maçına bu ortamda hazırlanan Fenerbahçe, maça kötü başladı. Hücumun ana noktalarından biri olan Andrew Goudelock’ın Yogev Ohayon’un savunması karşısında bunalmasıyla oyunun ritmini Maccabi’ye kaptıran Fenerbahçe, ilk çeyreği geride kapattı. İkinci çeyrekte Nemanja Bjelica-Jan Vesely ikilisine dönen Sarı-lacivertli ekip pota altında büyük üstünlük kursa da Maccabi, Jeremy Pargo’nun harika oyunuyla ilk yarıyı önde kapatmayı başardı.
İkinci yarının ilk beş dakikası ise Fenerbahçe için kabus gibi oldu. Hücumda bir türlü üretemeyen Fenerbahçe, İsrail ekibinin hızlı hücumlarına engel olamayınca bir anda 5-12’lik bir seri yedi ve maçta 11 sayı geriye düştü. Fenerbahçe taraftarının kaybediyoruz dediği sırada, koç Obradovic sezon boyunca çok eleştirilen iki ismi sahaya sürdü: Kenan Sipahi ve Luka Zoric. Bu ikili sahaya büyük bir enerji koyarken, Fenerbahçe bir anda seyircisini arkasına alarak fırtına gibi esmeye başladı. Çeyrek sonuna kadar rakibinin sadece 4 sayı atmasına izin veren Fenerbahçe, rakip potaya 16 sayı gönderince bir anda son çeyreğe kendini önde girerken buldu.
Maçın son çeyreğine ise Jan Vesely damgasını vurdu. Maccabi potaltında büyük bir hakimiyet kuran Vesely yaptığı smaçlarla hem takımını hem de taraftarını havaya soktu ve Sarı-lacivertli ekip tarihinin ilk playoff galibiyetini aldı.
Serinin ilk maçının zor da olsa kazanılması, taraftarın ve oyuncuların ayağının yere daha sağlam basmasını sağlarken, Koç Zeljko Obradovic ikinci maç için Maccabi’ye büyük bir sürpriz sundu. Serinin ilk maçında hiç kullanmadığı Semih Erden’i ilk beş başlatan Obradovic, Maccabi’yi şaşkına çevirdi. Sezon boyunca inişli çıkışlı bir performans gösteren Semih Erden de hayatının basketbolunu oynayınca Fenerbahçe, rakibine ilk yumruğu vurdu. Hücumda fırtına gibi esen Fenerbahçe daha ilk çeyrekten 16 sayı fark attı. İlk maçın sessiz ismi Andrew Goudelock da zincirlerinden kurtulunca hücumda bambaşka bir seviyeye çıkan Fenerbahçe, maçı 15 sayı farkla kazanarak İsrail’e gitmeden önce seriyi 2-0’a getirdi.
Tel Aviv’e 2-0 ile gidilse de Maccabi’nin evindeki ilk maçta ayağa kalkmaya çalışacağı fazlasıyla ortadaydı. Maça da bu inançla başlayan İsrail ekibi, Jeremy Pargo ve Devin Smith’i durdurmayınca ilk çeyreği yedi sayı farkla önde kapattı. Bu noktada Fenerbahçe’yi ayağa kaldıran isim yine tartışılan bir isim oldu. Nikos Zisis’in hücumdaki performansını eleştiren (ki aslında kendisinden istenen buydu) Fenerbahçe taraftarı, Yunan guardın sorumluluk almamasından şikayetçiydi. Zamanını bekleyen Zisis, takımın tecrübeye en çok ihtiyacı olduğu anlarda ortaya çıktı. Takımın diğer oyuncuları oyundan düşmek üzereyken ikinci çeyrekte arka arkaya attığı 7 sayıyla bir anda takımını maça geri döndüren Zisis, sorunu çözdü ve Fenerbahçe ilk yarıyı önde kapattı.
İkinci yarıda iki takım da geri adım atmazken, maç kopmadı. Fenerbahçe son çeyreğe önde girse de Maccabi Joe Alexander’in pota altına getirdiği enerjiyle kontrolü ele alırken, bitime 32 saniye kala Maccabi iki sayıyla öne geçti. Serinin kahramanlarından Jan Vesely bir kez daha sahneye çıkarken, bitime 10 saniye kala yaptığı smaçla maçı uzatmaya götürdü.
Uzatma periyodunda iki takım da sonuna kadar savaştı. Bir Maccabi öne geçti, bir Fenerbahçe. Bütün bu gelgitler arasında Koç Zeljko Obradovic yine sahaya damgasını vurdu. Fenerbahçe, bitime 16 saniye kala geriye düşerken, Obradovic molada harika bir set çizerek Andrew Goudelock’ın bomboş turnike atmasını sağladı. Artık Final Four için bir savunmaya ihtiyacı olan Fenerbahçe, ayakta kalmayı başardı. Jeremy Pargo üstünde seri boyunca harika bir savunma yapan Kenan, son topta geçilse de Vesely’den gelen harika yardım sayesinde Fenerbahçe maçı kazandı ve tarihinde ilk kez Final Four bileti kazandı. Hem de son şampiyonu ekarte ederek.
Üstünden günler geçse de Fenerbahçe, yine bir Maccabi maçı öncesi aynı durumda. Taraftar ve koç, takımda eleştirilen oyuncuların, artık elini taşın altına koymasını bekliyor. Çünkü kazanmak ya da kaybetmekten daha önemlisi bu Fenerbahçe için. Herkesin elini taşın altına koyması.. Bakalım belki tarih tekerrür eder.