by Anıl Can Sedef / info@eurohoops.net
NBA takipçileri Russell Westbrook konusunda çoktan ikiye ayrılmış durumda…
Bir taraf Russ’ın Oklahoma City Thunder tek gerçek yıldızı ve ligin en iyi oyuncularından biri (belki de en iyisi) olduğunu iddia eden grup. Onlara göre Westbrook takımının neye ihtiyacı varsa onu yapan, kendisinden çok takımının kazanması için çırpınan müthiş bir süperstar.
Diğer tarafa göreyse Russell Westbrook bencil, “istatistik kasan,” Kevin Durant’in gidişiyle kendi yıldızını daha da fazla parlatma fırsatını değerlendiren egoist bir atlet. Kötü şut atmasına rağmen, hala bir sürü şut deniyor. Atletizmi ve enerjisi dışında da üst düzey bir özelliği yok zaten.
Hangi taraf haklı? Söylemek zor. Ancak bir şey kesin. Westbrook’un yalnızca atletizmiyle NBA gibi bir yerde triple-double ortalama tutturabildiğini iddia etmek Westbrook’tan çok bu lige haksızlık.
Peki Westbrook bu konuda neler düşünüyor? O triple-double ortalamaları konusunda bile konuşmaya henüz tenezzül etmedi. Maçtan sonra performansları sorulduğunda konuyu, iyi veya kötü, sonuca getiriyor.
Belki tavrı yanıltıcı bir tevazu oyunu, belki de gerçekten sadece takımının kazanması için didiniyor. Bunu bilmek için Westbrook’un beyninin içinde olmak lazım. Bence basketbol sahasında kalıp parkenin üstünde yaptıklarını izlemek, muhteşem bir atletin zihninden geçenleri okumaya çalışmaktan çok daha keyifli olacaktır.
Ne de olsa NBA’de bile hem muhteşem smaçlar yapıp hem ribaunt almak ve top çalmak için kendini yerlere atan hem de takımının hücumdaki her aksiyonunda başrolü oynamayı başaran bir oyuncuya kolay kolay rastlanmıyor.
İşte Russell Westbrook’un New Orleans Pelicans‘a karşı galibiyeti getiren ve Michael Jordan sonra beş maç üst üste triple-double yapan ilk oyuncu olmasını sağlayan 28 sayı, 17 ribaunt, 12 asistlik müthiş performansının önemli her anı: