By Eurohoops team/ info@eurohoops.net
0-4’lük kabus gibi bir başlangıcın ardından Unics Kazan altı maçın üçünü kazanıp sakatlanan iki ilk beş oyuncusu Coty Clarke ve Anton Ponkrashov’un yerine Paul Stott ve Orlando Johnson’ı getirerek toparlandı. Ancak bir şey değişmiş değil. Avrupa basketbolunun en tehlikeli skorerlerinden biri, belki de en tehlikelisi, ne zaman başları sıkışsa devreye giriyor. Keith Langford kariyerinin her döneminde olduğu gibi potayı bulmaya devam ediyor ve 23.2 sayı ortalamayla 2003-04 sezonunda 25.1 ortalama tutturan Lynn Greer’a son dönemde en çok yaklaşan oyuncu konumunda.
Yaptığı harika başlangıcın ardından Langford, Euroleague.net’ten Javier Gancedo’nun sorularını yanıtladı. Yıllar içinde oyunun her alanında gösterdiği gelişimini ve liderlik becerilerinin nasıl olgunlaştığını anlattı:
Yalnızca Euroleague’in sayı kralı olmakla kalmıyorsun bu sezon. Çok önemli bir istikrarla, maçların son anlarında kritik şutları sokarak da öne çıkıyorsun. Son dönemde kariyerinin en iyi basketbolunu oynadığını düşünüyor musun?
“Evet, bu aralar çok iyi skor üretiyorum ama bir bütün olarak bu soruya yanıtım, evet. Belki istediğim kadar maç kazanamadık ama bireysel olarak daha da iyi olmaya ve oyunumdaki küçük detayları değiştirip geliştirmeye devam edeceğim. Benim için önemli olan o küçük detayları bulmak, onları uygun şekilde ayarlamaya ve iyileştirmeye devam etmek. Benim adıma gerçekten mücadele ama aynı zamanda bir hedef bu. Bir sonraki maçımın bir öncekinden daha iyi olması için uğraşıyorum.
Koç Paşutin’le çok iyi bir ilişkiniz var. İyi performansının sebeplerinden biri de takım arkadaşlarının ve antrenörlerinin sana olan güveni mi?
“Euroleague’de uzun yıllar başarılı olan isimlere bakarsanız, bir organizasyon ya da koçla uzun yıllar çalıştığını görürsünüz. İlginçtir ben oynadığım bir takımda aynı yıl sayı kralı olup yılın beşine seçilmeme rağmen ayrılmak zorunda kalmıştım. Koç Paşutin’le çalışmak benim için kilit önem taşıyor, onla beraber çalışmaya devam etmek istiyorum. Beni ne zaman dinlendireceğini, ne zaman izin vereceğini iyi biliyor, performansımın maksimuma çıkması için ayarlanması gereken detayları anlıyor. Bence aramızdaki ilişki çok kritik.”
Euroleague’deki en güçlü lider oyunculardan birisin. Bir oyuncunun lider olabilmesi hangi becerilere sahip olmasına bağlı?
“İnsanlar genelde takımdaki en iyi oyuncunun lider de olduğunu düşünüyor ama her zaman öyle değil. Takımda sesi en yüksek çıkan ve en güçlü kişiliğe sahip oyuncu lider olur ki bu oyuncular birden fazlada olabilir. Kostas Kaimakoglou belki de benden sesi daha çok çıkan bir lider. Benim olayım gerektiğinde konuşmaktan ve gerçeği söylemekten korkmamam. Takımın birinci oyuncusu için de geçerli bu, sonuncusu için de. Bence liderlik işler ters gittiğinde ortaya çıkar. Böyle şeyleri zaman içinde öğreniyorsunuz. Kariyerime bir lider olarak başlamadım zaten. Zaman içinde bir lidere dönüştüm.”
Euroleague her iyi oyuncunun karşısına çıkma fırsatı bulduğun bir sezonda böylesine parlaman şaşırtıcı değil. Hırslı ve rekabeti seven bir isim olarak yeni format hakkında ne düşünüyorsun?
“Sadece şunu söyleyeceğim: Bu sezon kazanılan her derece ve ödül, gerçekten hak edilmiş olacak. Kimin en iyi oyuncu, kimlerin en iyi beş ya da 10 oyuncu arasında olduğu ya da en iyi sekiz takımın hangileri olduğu konusunda hiç tartışma olmayacak. Çünkü kura gibi şansa dayalı unsurlar olmayacak. Zaten görüyorsunuz CSKA dışında herkes pozisyonunu kaybetmekten bir ya da iki maç uzakta duruyor. Bence harika bir format.”
Alphonso Ford Sayı Krallığı Kupası’nı kariyerinde ikinci kez kazanmaya yakınsın. İlk kez kazandığında Ford’a büyük saygı göstermiş, oğluna Twitter’dan bir mesaj yollamıştın. İkinci kez kazanmak senin için ne kadar özel olur?
“Elbette çok özel olur. Ama maçlara bu ödülü almalıyım diyerek çıkmıyorum. Sadece elimden gelenin en iyisini yapıyorum, takımıma maç kazandırmaya çalışıyorum. Alphonso Ford Kupası bunun getirdiği güzel bir sonuç olursa çok daha iyi olur tabii. Diğer yandan, aklımın bir köşesinde değil dersem, yalan olur.