by Eurohoops Team / info@eurohoops.net
Galatasaray Odeabank’ın kaptanı Sinan Güler, Turkish Airlines EuroLeague’in resmi internet sitesine yazdığı blogunda Zalgiris Kaunas galibiyetini değerlendirirken, önlerindeki süreçle ilgili düşüncelerini de aktardı:
Galibiyete gerçekten ihtiyacımız vardı ve bunu Zalgiris‘e karşı aldığımız için memnunum. Son dönemlerde olup biten şeylere ilişkin – sadece EuroLeague’deki üst üste aldığımız dört mağlubiyet değil, ligde de aldığımız üç mağlubiyet – cevaplara ihtiyacımız vardı. Bu hem heves kırıcıydı, bir şekilde de öfkenin dışarı çıkması gerekiyordu. Bence hepimiz maçta efor olarak iyi bir cevap verdik. Bunun önemini bu sezon en zor yollardan öğrendik. Son dönemde her maçın son 10, 15 dakikasını oynama konusunda sıkıntılar yaşıyorduk ancak Zalgiris’e karşı bunu sonunda aştık. Yaptığımız işi başarılı şekilde bitirmeyi başarabildiğimiz bir maçtı.
Maçta iyi oynayan birçok oyuncumuz vardı ve Bruno Fitipaldo’nun kadroya katılması da bize çok yardımcı oldu. Sadece hücumu yürütme konusunda değil, aynı zamanda doğru şutları atıp skorda da yardımcı oldu. Biraz bencilce olacak ama, onun takıma gelmesi benim biraz daha dinlenebilmem için de harika oldu. Onu ilk gördüğümde bize yardımcı olabilecek iyi bir oyuncu olduğunu anlamıştım. Bruno takım için oynuyor ve artık topu verebileceğimiz bir oyuncuya daha sahibiz. Onu en iyi şekilde kullanmanın yolunu bulmamız biraz zaman aldı ama o da takımdaki herkesin ne kadar potansiyelli olduğunu anladı, ki bu da çok iyi bir şey.
Kaybettiğiniz bir serinin içinden çıkmak zor ama bence en önemli şey yapmanız gereken şeyi yapmaya devam etmek. Eğer buna konsantre olursanız işler biraz daha kolaylaşıyor. Takım olarak, evet çok zor, ama bizim harika bir oyuncu grubumuz var ve herkes pozitif. Kaybederken bile çalışmaya devam ettik ve elimizden en iyisini yapmaya çalıştık. EuroLeague sezonunun geri kalanında da umarım bu anlayışı devam ettirebiliriz. Şu an zor bir durumda olduğumuzun farkındayız ancak matematiksel şansımız kalmayana kadar aynı şekilde mücadele etmeye devam edeceğiz. Umuyorum ki Türkiye Ligi’nde de daha iyi olmanın bir yolunu buluruz ve sezonu olabilecek en iyi şekilde tamamlarız. Mücadele etmeye devam edip umarım ki EuroLeague’in ikinci yarısında daha fazla maç kazanacağız.
Zalgiris maçında taraftarlarımız yine harikaydı. Kaybetsek de kazansak da her zaman yanımızdalar. Başarıyı ve eforu görmek istiyorlar. Bazı maçlarda her şey doğru gitse de kazanamadık. Sahada bu eforu göstermeye devam ettiğimiz sürece birlikte kalırsak taraftarımız bizi desteklemeye devam edecektir. Takımlarının kaybettiğini görmeyi sevmiyorlar, biliyorum. Bunu bizimle paylaştılar da. Umuyorum ki takım olarak böyle sonuçlarla alakalı zorlu anlarda bile birlikte kalabiliriz.
Bu hafta Milano ile deplasmanda oynayacağız. EuroLeague’de henüz deplasman galibiyeti alamadık ve bu galibiyet bize çok yardımcı olabilir. 40 dakika boyunca sahada tam anlamıyla efor gösterip maçı kazandığımıza emin olmamız gerekiyor. Milan da kötü bir durumda ancak harika oyunculara sahip iyi bir takımlar. Orada kazanmak kolay olmayacak. İyi ribaunt almalıyız ama söylediğim gibi, bizim için en önemli şey 40 dakika boyunca oyunun iki yönünde de istikrarlı basketbol oynamak. Sezon başından beri sıkıntı yaşadığımız şey bu, 20-25 dakika iyi oynasak da sonrasında benzinimiz bitiyor sanki. Maçın 40 dakika olduğunu herkesin anlaması gerekiyor ve herkesin set oyunlarımızı takip etmesi.
Üç yıldır deplasmanlara gittiğimizde oda arkadaşım hep Vladimir Micov oluyor. Micov ve ben kardeş gibiyiz artık. İkimizin eşi de bizimle dalga geçiyor çünkü onları gördüğümüzden çok birbirimizi görüyoruz. Yakın arkadaşlarız ancak onunla ilgili sevmediğim tek şey teknolojiyle arasının olmaması. Ne zaman eğer film indirmesi ya da çevrimiçi bir şeyler sipariş etmesi gerekirse bana geliyor, bunu da sevmiyorum! Onun dışında son üç yıldır bu basketbol macerasında onunla birlikte olmaktan dolayı çok memnunum. Televizyon dizileri izliyoruz; Micov Game of Thrones’da beni yakalamaya çalışıyor, ben de Grand Tour isimli Amazon’da gösterilen bir araba şovunu izliyorum. Daredevil’i de arada bir izliyorum evdeyken. Sherlock’u da izlemeye başladık, Benedict Cumberbatch’in oynadığı harika bir dizi. Ancak dürüst olmak gerekirse tedavi odasında kendi odamızda geçirdiğimizden daha fazla zaman geçiriyoruz.
Basketbola geri dönersek, artık önceki maçları unutup adım adım gitmemiz gerekiyor. Her şeyden önce, hayat devam ediyor ve ne kaybettiğimiz maçlarda ne de kazandığımız maçlarda takılı kalamayız. Sahada doğru şeyleri yapmak zorundayız. Birlikte Milano‘ya karşı 40 dakika efor göstermeliyiz. Umarım galibiyeti alacağız ve hem EuroLeague’de hem de ligde bir galibiyet serisine başlayacağız. Böylece ayaklarımızın üzerinde yeniden durmaya başlayabiliriz ve bu noktadan itibaren önümüze bakabiliriz.