By M. Bahadır Akgün / info@eurohoops.net
Basketbol Şampiyonlar Ligi’ndeki beş temsilcimiz 2020-21 sezonunun ilk kısmını nasıl geçirdi? Hangi takımlarımız için hangi yeni yıl dilekleri en uygunları olacaktır?
Hangi takımımızın sıkıntılı gidişatı, parlak bir yolculuğa dönüşebilir? Kimler için Avrupa’da yolun sonu daha yakın gözüküyor?
Eurohoops Fırın; Galatasaray, TOFAŞ, Pınar Karşıyaka, Türk Telekom ve Darüşşafaka Tekfen’in sezon gidişatlarını mercek altına alıp her temsilcimiz için ayrı bir yeni yıl dileğinde bulundu.
Not 1: Yeni yıl dileklerinde COVID-19 salgını ile ilgili “sağlık” dileklerimizden bahsetmedik fakat elbette hem her takımımız hem de tüm insanlık için öncelikli dileğimiz sağlıklı bir yıl ve sezon.
Not 2: Takımlar, grup isimlerine dayalı olarak kronolojik bir şekilde sıralanmıştır.
GALATASARAY
Grup derecesi: 1 galibiyet, 3 mağlubiyet / A Grubu’nda 3. sırada
Fikstürü: Dinamo Sassari (M), Bakken Bears (G), Iberostar Tenerife (M), Iberostar Tenerife (M), Bakken Bears, Dinamo Sassari
Galatasaray, tarihinde ilk kez mücadele ettiği Basketbol Şampiyonlar Ligi’ne istediği başlangıcı yapamadı. Takımın kendisini içinde bulduğu kaos, bu takımın yetenek seviyesi nedeniyle vaat ettiği şeylerin de altına ulaşabilmesine yol açtı. ING Basketbol Süper Ligi’nde de beklentilerin altında kalan Galatasaray, sezonun henüz başında baş antrenörü Ertuğrul Erdoğan ile yol ayrımına gitti ve yola yardımcı koç Ömer Uğurata ile devam etti.
Fakat Uğurata tercihi de Galatasaray’ın Basketbol Şampiyonlar Ligi sezonunu kurtarma konusunda yetersiz kalmış gibi gözüküyor. Açık bir şekilde devasa bir savunma sorunu yaşayan Galatasaray, Uğurata yönetiminde bu yönde gelişim sinyalleri verdi fakat o sinyaller ilerleyen maçlarda sahada karşılık bulamadı.
Neticede Galatasaray, özellikle İstanbul’da oynadığı Tenerife maçında rakibi karşısında önemli bir üstünlük kurmuş olsa da bu maçta da rakip şutörleri durduramadı ve yine farklı bir mağlubiyet aldı. Skorer olarak bilinmeyen isimlerin bile bu maçlarda dev skor patlamaları yaşamaları da cabası oldu ve Galatasaray’ın 90,8 yenilen sayı ortalaması ile Basketbol Şampiyonlar Ligi’nin en kötü ikinci savunma ortalamasına sahip olması, tüm bunların dev bir kanıtı.
Yeni yıl dileği
Sarı-kırmızılı takımın Basketbol Şampiyonlar Ligi’ndeki şansı matematiksel olarak devam etse de artık kaderi kendi ellerinde değil ve kalan iki maçını kazanması bile yetmeyebilir. Hâl böyleyken onlara Basketbol Şampiyonlar Ligi sezonunu kurtaracak bir yeni yıl hediyesi vermek kolay değil.
Bununla birlikte Galatasaray gibi yüksek hedefleri olan bir kulübün bu gidişatı tersine çevirmesi gerektiği de açık. Hâl böyleyken ben tercihimi onlar için biraz istikrar ve biraz da savunma kabiliyeti dilemekten yana kullanacağım.
Öte yandan takımın tecrübeli uzunu Alex Tyus’ın Real Madrid‘in radarında olması, onların savunmasının geleceği adına çok parlak bir işaret değil. Fakat Galatasaray, olası biçimde ondan açılacak pozisyonu savunma özellikleri ile öne çıkan bir isimle doldurursa takımın kimliği önemli ölçüde değişebilir. Bunların yanında gelenleri, gidenleri ve transfer iddiaları ile “metrobüs” hâlini uyandıran takım dengelerinin de oturması gerekiyor.
Maalesef Galatasaray için işler kolay değil ama böyle bir sezonda ufak bir değişim, büyük fark yaratabilir.
TOFAŞ
Grup derecesi: 1 galibiyet, 2 mağlubiyet / B Grubu’nda 3. sırada
Fikstürü: Keravnos (G), ERA Nymburk (M), JDA Dijon (M), Keravnos, JDA Dijon, ERA Nymburk
TOFAŞ’ın Basketbol Şampiyonlar Ligi’ndeki durumu ve 0lası akıbeti Galatasaray ile çok benzer fakat Bursa temsilcisi, bu noktaya Galatasaray‘dan çok farklı bir yolculuktan geçerek geldi. Yeşil-beyazlılar ilk maçında Keravnos’u rahat geçtikten sonra içerideki ERA Nymburk maçında büyük bir mücadele verdi fakat neticeyi son şutlarda konuk takımın inanılmaz şut performansı belirledi.
JDA Dijon karşısında ise 8 saniye kala öne geçen TOFAŞ, David Holston’ın üst üste üçlükleri yüzünden molaya giden maçı kaybetti. Neticede ikinci mağlubiyetini alan temsilcimizin gruptan çıkma şansı epey zora girdi fakat TOFAŞ, Dijon ve Nymburk karşısında benzer performansları bir kez daha gösterecek olursa gruptan çıkma şansları tamamen ellerinden gitmiş değil. Yine de onların da diğer maçların sonuçlarını beklemeleri gerekecek.
Tüm bunların dışında takımdaki COVID-19 vakaları, TOFAŞ’ın ritim bulmasının da önüne geçti ve neticede Bursa ekibi momentum yakalayamadı. Öte yandan yeni transfer Tomislav Zubcic, takımla çıktığı ilk ING Basketbol Süper Ligi maçında geleceğe dair önemli bir umut verdi ve bu da onlar adına kesinlikle olumlu bir işaret.
Yeni yıl dileği
TOFAŞ için biraz şans ve kritik anlarda el sabitliği dilemekten daha büyük tek dilek, takımın tamamının sağlığına kavuşması sonrası istikrar olabilir. Özellikle Dijon ve Nymburk maçlarının bu kadar yakın kaybedilmesi, onlar için gerçekten can yakan mağlubiyetler oldu ve bunları hem Basketbol Şampiyonlar Ligi hem de Basketbol Süper Ligi’nde sonlandırmak için o istikrara ve titremeyen ellere ihtiyaçları var.
Kişisel olarak TOFAŞ’ın B Grubu’ndan TOP 16’ya yükselebileceğini düşünmüyorum zira onlar iki maçlarını kazansalar bile diğer maçların tamamından istedikleri sonuçların çıkması zor fakat TOFAŞ, bu turnuvada başka bir şansı hak ediyor ve umarım bu sezon olmasa da gelecek sezon farklı bir görüntü çizerler.
PINAR KARŞIYAKA
Gruptaki derecesi: 1 galibiyet, 2 mağlubiyet / F Grubu’nda 3. sırada
Fikstür: RETAbet Bilbao Basket (G), Brose Bamberg (M), Brose Bamberg (M), Fortitudo Bologna, Fortitudo Bologna, RETAbet Bilbao Basket
Pınar Karşıyaka, sezonun ilk bölümünde ligimizin ve Basketbol Şampiyonlar Ligi’nin en şanssız takımlarından biri oldu. Üst üste çıkan COVID-19 vakaları nedeniyle Kafkaf’ın hem ING Basketbol Süper Ligi hem de Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde maçları ertelendi ve neticede takımın bir araya gelip birlikte oynamaya başlaması ciddi zaman aldı.
Fakat takım birbirine giderek daha fazla alıştı ve geçen sezonki ritmini yavaş yavaş yakaladı. Bunun ilk işaretlerinden birini Brose Bamberg deplasmanında veren Karşıyaka, turnuvanın favorilerinden birine karşı, hem de deplasmanda çok büyük bir mücadele verdi ve maçı son topa kadar taşıdı fakat 83-82 mağlubiyetten kaçamadı.
Ligde Fenerbahçe‘yi gçeen Karşıyaka, Brose karşısında kendi evinde ise çok da beklenmedik bir mağlubiyet yaşadı. Neticede ligin en kötü dış şut kullanan takımlarından biri olan Karşıyaka, günümüz basketbolunun değerlerine karşı çıksa da performansı ile gruptan çıkma yolunda önemli bir avantaja da sahip. Karşıyaka kadrosunda dış şutu önemli ölçüde yukarıya çekecek personel yok fakat bu açığı içerideki harika oyunla kapatabilecek kısa delicilere ve içeriden üretebilen uzunlara sahipler.
Bunun etkileri de yine istatistiklerde açıkça görülebiliyor. Hâl böyleyken Karşıyaka’nın kalan üç maçını da kazanıp gruptan çıkabileceğine inanıyorum.
Yeni yıl dileği
Pınar Karşıyaka için şu etapta büyük dileklerde bulunamayız. Başta da söylediğimiz sağlık konusu dışında bu takımın önemlii eksikleri yok fakat yine de bir dış atıcı eklemesi, bu takımın zayıf karnını önemli ölçüde görünmez kılacaktır. Zira Kafkaf bu turu geçse de ilerleyen turlarda onların bu zaafını kullanabilecek olan diğer takımlar, Karşıyaka’ya önemli zarar verebilir. Ufuk Sarıca‘nın öğrencileri bundan kaçınmak zorunda. Eğer transfer mümkün değilse takımın dış şut yüzdesini artırmaları gerekecek.
TÜRK TELEKOM
Gruptaki derecesi: 3 galibiyet, 1 mağlubiyet / G Grubu’nda 1. sırada
Fikstür: Hapoel Jerusalem (G), Igokea (M), CSP Limoges (G), CSP Limoges (G), Hapoel Jerusalem, Igokea
Türk Telekom, sezona Basketbol Şampiyonlar Ligi’nin favorilerinden biri olarak başladı fakat onların da yakasını sakatlıklar bırakmadı… Tyler Ennis, Sam Dekker, Nick Johnson ve Kyle Wiltjer gibi NBA tecrübesi bulunan çok önemli yıldızlarla sezonu açan Türk Telekom, Aralık ayı geldiğinde Ennis ve Johnson’ın yanı sıra Samet Geyik ve Kamar Baldwin’i de kullanamadı.
Hâl böyle olunca onlara dair soru işaretleri oluşmaya başladı, takım özellikle ING Basketbol Süper Ligi’nde bütün ritmini kaybetti fakat neticede özellikle Johnson’ın dönüşü ile birlikte Fransa’daki CSP Limoges maçından büyük bir galibiyet ile çıkan Türk Telekom, gruptan çıkma yolunda dev bir avantaj yakaladı.
Türk Telekom, Limoges koçu Mehdy Mary’nin de farklı kereler belirttiği gibi bu ligin en iyi takımı veya en azından en iyi takımlarından biri. Onların tecrübe ve yetenek toplamına yaklaşabilen çok az takım var ancak Başkent ekibi şu ana kadar hayli şanssız. Sakatlıklar nedeniyle yeni bir transfer yapacaklar mı bilinmez ama mevcut kadroları da fazlasıyla yeterli.
Bununla birlikte Türk Telekom, özellikle son maçta yalnızca 7 kişilik bir rotasyon ile oynadı ve bu oyuncuların Mayıs ayına kadar diri kalması için rotasyonun genişletilmesi gerektiği açık.
Yeni yıl dileği
Türk Telekom için COVID-19 aşısı yeterli olmayacak, onlara bir de sakatlığı önleyen bir aşı dilemek zorundayız. Zira bu kaliteli takımı yolundan edebilecek çok fazla faktör yok. Onlardan en büyüğü ise sakatlıklar. Türk Telekom, bu sakatlıklardan kurtulabilirse bir kez daha Final 8 yolu ardına kadar açık olacak.