By M. Bahadır Akgün / info@eurohoops.net
Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde normal sezonun sonuna geldik ve artık TOP 16 heyecanı için gün sayıyoruz. TOP 16 bileti alan son takımlar da belli olunca normal sezonu mercek altına alma vakti resmen gelmiş oldu.
Bugün konumuz normal sezon ödülleri…
Özellikle COVID-19 salgınının birçok sürpriz sonuca yol açtığı spor dünyasında NBA’den yerel liglere zaman zaman birçok çok şaşırtıcı skor ortaya çıktı. Bazen o skorlar sezon geneline yansıyınca birçok takım için işlerin iyi gitmediğine tanıklık ettik, bazen de bazı takımların mücadeleleri ile hem salgına hem de rakiplerine önemli bir karşı koyuş sergilediğini gördük.
Bu anlamda Basketbol Şampiyonlar Ligi de istisna oluşturmadı. Ortaya zaman zaman ilginç sonuçların çıktığı turnuvada takımların yıldızları her şeye rağmen ayakta kalıp o takımları önemli noktalara getirmesini bildi. Kimi zaman da koçlar ön plana çıkan isimler oldular.
Eurohoops Fırın, bu sezon boyunca sahaya çıkan 32 takımın üyelerine sezon ödüllerini dağıttı.
Normal sezonun en iyi savunmacısı: Chase Fieler (Brose Bamberg)
İstatistikleri: 6 maç, 11,5 sayı, 2,8 ribaund, 2,8 asist, 0,8 top çalma, 1,5 blok, 14,8 verimlilik puanı
Brose Bamberg, normal sezonda çıktığı altı maçı da kazanan tek ekip olurken bunu da maç başına yalnızca 71,5 sayı yiyerek başardı ve sezonun en iyi savunma takımı oldu. Bu süreçte en yakın rakibine bile yaklaşık 3 sayı fark atan Bamberg savunmasının farklı temel taşları vardı.
Elbette bu kadar önemli bir savunma başarısını tek oyuncuya atfetmek mümkün değil fakat Brose’de Chase Fieler, takım arkadaşlarından bir adım daha önde gözüktü.
Normal sezonu blok krallığında üçüncü sırada tamamlayan Fieler, 40 dakika başına tam 2,7 blok yaptı ve bu anlamda önemli bir istatistik yakaladı.
Ödülün diğer adayları: Tryggvi Hlinason (Casademont Zaragoza), Stephen Zimmerman (ERA Nymburk)
Normal sezonun en iyi koçu: Steffen Wich (Bakken Bears) & Dragan Bajic (BC Igokea)
Bakken Bears’ın grup derecesi: Üç galibiyet ve üç mağlubiyet alarak grubu üçüncü sırada tamamladı ve elendi.
BC Igokea’nın grup derecesi: Üç galibiyet ve üç mağlubiyet alarak grubu ikinci sırada tamamladı ve TOP 16 bileti aldı.
Normal sezonun en iyi koçu ödülünü turnuvaya veda etmiş bir takımın baş antrenörüne vermek pek de adilane gözükmeyebilir fakat bu ödülü Steffen Wich kadar hak ettiğine inandığım tek koç BC Igokea’nın baş antrenörü Dragan Bajic. İkisi arasında bir ayrım yapmakta çok zorlanarak ödülü ikisine de vermenin en mantıklısı olacağına kanaat getirdim.
Bakken Bears, normal sezonda ilk üç maçını kaybettikten sonra kalan üç maçında ilk olarak Dinamo Sassari’yi mağlup edip önemli bir sürprize imza attılar. Daha sonra Danimarka’da Galatasaray’ı mağlup edince bir anda gruptan çıkabilecek noktaya geldiler ama kaderleri hâlâ kendi ellerinde değildi. Son maçta grubun belki de en büyük sürprizine imza atıp Tenerife’yi de mağlup ettiler ama Galatasaray’ın Sassari’ye İstanbul’da kaybetmesi, onlar için turnuvanın sonu anlamına geldi. İstanbul’da Galatasaray’ı mağlup edebilmiş olsalar TOP 16 biletini de alacaklardı…
Bakken, her şey bitti denilirken ve hatta grupta maçlar daha başlamadığında bile galibiyet alması beklenen bir takım değildi ama ne yapıp edip şanslarını son maça kadar taşıdılar. Büyük bir takdiri de böyle hak ettiler. Wich de tüm bu süreçte sezon içerisinde ödülü alabileceği altı haftada birden çok kez alan tek koç oldu. Hâl böyleyken ondan bahsetmemek çok yanlış olurdu.
Bajic ise Wich’e benzer şekilde grubun baş altı takımı olarak turnuvaya soktuğu BC Igokea ile harikalar yarattı. Deneyimli çalıştırıcı, önce Bosna Hersek’te Türk Telekom’u yenerek dikkatleri çekmeyi başardı fakat Telekom’un eksikleri nedeniyle bu galibiyetin geçici bir sürpriz olabileceği düşünüldü.
BC Igokea performansını sürdürürken Bajic’i de çok etkili maç planları ile takımının zaferlerine kritik katkılar yaptığını gördük. Örneğin Telekom karşısında takımı Igokea, Kyle Wiltjer’ın savunmasında bu sezon neredeyse başka hiçbir takımdan görmediğimiz kadar etkili bir savunma performansı gösterdi ve bunu da öncelikle genç forvet Dalipor Ilic’in oyunuyla başardı.