2020-21 Basketball CL: Playofflardaki Her Takımın En Güçlü Yönü – II. Bölüm

17/Şub/21 09:32 Şubat 17, 2021

admin69

17/Şub/21 09:32

Eurohoops.net

Eurohoops Fırın, BCL TOP 16’deki her takımın belalı yönlerini incelediği dizinin ikinci ve son bölümünde…

By Semih Altınbaş / info@eurohoops.net

FIBA Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde 2020-21 sezonunun grup aşamaları oynandı ve playoff safhasına geçiş yapılıyor.

Bu bölüme gelinirken 5 temsilcimizden 3’ü sağ salim gruplarından çıktı. Darüşşafaka Tekfen ve Galatasaray gruplarını sonuncu olarak tamamlayıp uluslararası organizasyonlara bu senelik veda ederken Pınar Karşıyaka, Türk Telekom ve TOFAŞ, yoluna playofflarda devam edecek.

16 takımı 4 farklı gruba ayıran playoff turu ise önümüzdeki mart ayının başı itibarıyla başlayacak ve ay boyunca her ekip 6 maçlı rövanş sistemiyle gruplarından bir kez daha çıkış yolunu kovalayacak.

Eurohoops Fırın ise önümüzdeki ay çok daha sık bahsedeceğimiz bu aşama öncesinde temsilcilerimiz de dahil olmak üzere her ekibin normal sezon aşamasında göze çarpan güçlü yönlerini ele alıyor.

Dün (16 Şubat) I ve J gruplarına göz atmıştık. Bugünkü bölümde ise K ve L gruplarına konuk oluyoruz.

2020-21 Basketball CL: Playofflardaki Her Takımın En Güçlü Yönü – I. Bölüm

K GRUBU

SIG Strasbourg

Normal sezon serisi: 6 maçta 4 galibiyet – 2 mağlubiyetle E Grubu lideri
Playofflardaki rakipleri: Türk Telekom, Nizhny Novgorod, AEK Atina

EN GÜÇLÜ YÖNÜ: BONZIE COLSON

Jaromir Bohacik ve Brandon Jefferson’la pozisyon yaratma yolunda ciddi bir yetiye sahipler fakat bu yeterli durmuyor. Bohacik – Jefferson ikilisinin BCL’de bir takımı ne kadar ileri taşıyıp taşıyamayacağı diğer parçalarla da çok ilişkili.

Bu sebeple Ishmail Wainright’ın atletizmi ve fiziksel üstünlüğü, DeAndre Landsdowne’ın şut katkısı (yüzde 50 üçlük isabeti) gibi öğelerin varlığı çok kıymetli.

Bütün bunların ötesinde bir şey var: Bonzie Colson.

Darüşşafaka Tekfen’de izlediğimiz kısa süreçte onun ne kadar değerli bir uzun olduğunu ve önünün ne kadar açık olduğunu zaten keşfetmiştik. Strasbourg’daki performanslarıyla ise 6 maçlık süreçte adeta alev aldı.

Sırtı dönük oyundan müthiş bir üretim sağlayan Colson, 20.2 sayı – 6.5 ribaund – 1.3 asist – 1.8 top çalma gibi ortalamalarla takımın resmen her şeyi konumunda.

Dış şutlarda da yüzde 37.1 gibi bir isabet kaydeden Bonzie Colson hem ligin MVP adaylarından birisi hem de playofflarda takımının AEK ve Telekom gibi rakiplere karşı gruptan çıkabilmek adına en büyük umudu.

Türk Telekom

Normal sezon serisi: 6 maçta 5 galibiyet – 1 mağlubiyetle G Grubu lideri
Playofflardaki rakipleri: Strasbourg, Nizhny Novgorod, AEK Atina

EN GÜÇLÜ YÖNÜ: FORVETLER

Türk Telekom geçen sezon Moustapha Fall – Kyle Wiltjer ikilisi önderliğinde yine iddialı bir ekipti fakat kısaları istikrarlı değildi. O uzun ikilisiyle iç – dış uyumunu kurmaya çalışmak suretiyle gidebilecekleri yere kadar gittiler.

Bu sezonun başında ise Fall’un ayrılığı sonrası Michael Eric, Sam Dekker ve Tyler Ennis gibi transferlerle bir anda Basketbol Şampiyonlar Ligi’nin en kaliteli ekiplerinden birisi haline geldiler.

Ennis’in talihsiz sakatlığı yine bir takıma boyun büktüren gerçek oldu fakat Dekker – Wiltjer ikilisinin aldığı sorumluluk ve Nick Johnson eklemesi, Ankara ekibinde işlerin yavaş yavaş rayına oturması adına önemli adımlar oldu.

Bunlar olurken Dekker’ın maç başına 37 dakika süre almış olması (Wiltjer ise 33.1 dakika) çok adil bir süre ve rol dağılımı izlemeyişimizi de beraberinde getirdi. Bu sebepten aslında daha iddialı bir kadro olmasına rağmen Telekom’un şansı aslında diğer temsilcilerimize göre daha düşük görünüyor.

Elbette bu gruptan çıkamayacakları manasına gelmiyor ancak Strasbourg ve AEK’nın çok ciddi rakipler olduğunu da vurgulamak lazım.

Nizhny Novgorod

Normal sezon serisi: 6 maçta 4 galibiyet – 2 mağlubiyetle D Grubu ikincisi
Playofflardaki rakipleri: Strasbourg, Türk Telekom, AEK Atina

EN GÜÇLÜ YÖNÜ: DIŞ ATIŞLAR

Nizhny aslında biraz düştüğü grubun kaymağını yiyen ekiplerden. Zaragoza, Start Lublin ve Falco Szombathely’yle aynı gruba düşen Rusya temsilcisi, İspanyol ekibine her iki maçta da kaybederken diğer 4 maçını kazanmasını bildi.

Kadrosunda Kasey Shepherd, Luke Petrasek ve Ivan Strebkov gibi oyuncularla yola çıkan Nizhny, şimdiye kadar oynadığı 6 maçta yüzde 43.9 isabet oranına sahip.

Özellikle Petrasek’in 4 numaradan kattıkları ve benchten gelen Alex Gavrilovic gibi isimler takımın dış atıcılığını hep belirli seviyede tutuyor.

Grubun en zayıf takımı olan Nizhny’de şu an için yapılabilecek en büyük iş rakiplerine olabildiğince zorluk çıkarıp her haftanın ayrı ayrı gelişen hikayesine göre en iyi konumda olma uğraşı vermek.

AEK Atina

Normal sezon serisi: 6 maçta 4 galibiyet – 2 mağlubiyetle C Grubu ikincisi
Playofflardaki rakipleri: Strasbourg, Türk Telekom, Nizhny Novgorod

EN GÜÇLÜ YÖNÜ: TECRÜBE, TECRÜBE, TECRÜBE

AEK Atina kadrosu ligin en tecrübeli oyunculardan oluşan kadrosu. Nikos Gkikas, Nikos Zisis, Matt Lojeski, Jonas Maciulis gibi, bir dönemin yıldızları bu kadroda Yanick Moreira’nın yükünü çok ciddi derecede azaltıyorlar.

Bu kadar tecrübeli kısanın bir arada olduğu bir ortamda karar verme noktasında fazla sıkıntı yaşamayan bir takım olmaları maç başına yalnızca 10.2 top kaybetmelerine yol açtı.

Tabii tüm bunların yanında bir de Keith Langford var. Yıllar yıllar geçiyor ancak Langford skorerliğiyle hâlâ şaşırtmaya devam ediyor.

Deneyimli kısalar tamam, bir de MVP kalibresinde bir Moreira’dan söz etmeden geçmek olmaz. Şimdiye kadar 17.0 sayı – 7.3 ribaund – 1.8 asist ortalamalarıyla oynuyor.

Tüm bunların üstüne Yunanistan temsilcisi, Galatasaray‘dan Daryl Macon’ı kadrosuna katarak playofflar öncesinde iddiasına iddia kattı. Sezonun geri kalanı onlar adına Macon transferiyle şekillenebilir.

L GRUBU

Brose Bamberg

Normal sezon serisi: 6 maçta 6 galibiyetle F Grubu lideri
Playofflardaki rakipleri: Zaragoza, Dinamo Sassari, Nymburk

EN GÜÇLÜ YÖNÜ: SIZE AVANTAJI

Çok derin ve uzun süreli kullanabildikleri bir rotasyona sahip değiller ancak kilit birtakım oyuncuları var ve aslında görece rahat bir gruptan bu oyuncularla çok temiz bir şekilde çıkmayı başardılar.

Öncelikle takımın en önemli oyuncularından birisi olan Christian Sengfelder’in katkısı masada. Ancak mesela 5 numarada aslında 4 numara orjinli Raymar Morgan’ı oynatan Karşıyaka karşısında 2 maçta da başarılı olmalarından da anlaşılabileceği üzere uzun oyuncuların oyunlarına sağladığı artı değer belli.

David Kravish, Norense Odiase gibi uzunlardan şimdiye kadar faydalanmayı başaran Brose’de koç Johan Roijakkers’in en büyük kozları yine 4-5 rotasyonları olacak.