By Semih Altınbaş / info@eurohoops.net
FIBA Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde 2020-21 sezonunun grup aşamaları oynandı ve playoff safhasına geçiş yapılıyor.
Bu bölüme gelinirken 5 temsilcimizden 3’ü sağ salim gruplarından çıktı. Darüşşafaka Tekfen ve Galatasaray gruplarını sonuncu olarak tamamlayıp uluslararası organizasyonlara bu senelik veda ederken Pınar Karşıyaka, Türk Telekom ve TOFAŞ, yoluna playofflarda devam edecek.
16 takımı 4 farklı gruba ayıran playoff turu ise önümüzdeki mart ayının başı itibarıyla başlayacak ve ay boyunca her ekip 6 maçlı rövanş sistemiyle gruplarından bir kez daha çıkış yolunu kovalayacak.
Eurohoops Fırın ise önümüzdeki ay çok daha sık bahsedeceğimiz bu aşama öncesinde temsilcilerimiz de dahil olmak üzere her ekibin normal sezon aşamasında göze çarpan güçlü yönlerini ele alıyor.
Dün (16 Şubat) I ve J gruplarına göz atmıştık. Bugünkü bölümde ise K ve L gruplarına konuk oluyoruz.
2020-21 Basketball CL: Playofflardaki Her Takımın En Güçlü Yönü – I. Bölüm
K GRUBU
SIG Strasbourg
Normal sezon serisi: 6 maçta 4 galibiyet – 2 mağlubiyetle E Grubu lideri
Playofflardaki rakipleri: Türk Telekom, Nizhny Novgorod, AEK Atina
EN GÜÇLÜ YÖNÜ: BONZIE COLSON
Jaromir Bohacik ve Brandon Jefferson’la pozisyon yaratma yolunda ciddi bir yetiye sahipler fakat bu yeterli durmuyor. Bohacik – Jefferson ikilisinin BCL’de bir takımı ne kadar ileri taşıyıp taşıyamayacağı diğer parçalarla da çok ilişkili.
Bu sebeple Ishmail Wainright’ın atletizmi ve fiziksel üstünlüğü, DeAndre Landsdowne’ın şut katkısı (yüzde 50 üçlük isabeti) gibi öğelerin varlığı çok kıymetli.
Bütün bunların ötesinde bir şey var: Bonzie Colson.
Darüşşafaka Tekfen’de izlediğimiz kısa süreçte onun ne kadar değerli bir uzun olduğunu ve önünün ne kadar açık olduğunu zaten keşfetmiştik. Strasbourg’daki performanslarıyla ise 6 maçlık süreçte adeta alev aldı.
Sırtı dönük oyundan müthiş bir üretim sağlayan Colson, 20.2 sayı – 6.5 ribaund – 1.3 asist – 1.8 top çalma gibi ortalamalarla takımın resmen her şeyi konumunda.
Dış şutlarda da yüzde 37.1 gibi bir isabet kaydeden Bonzie Colson hem ligin MVP adaylarından birisi hem de playofflarda takımının AEK ve Telekom gibi rakiplere karşı gruptan çıkabilmek adına en büyük umudu.
Türk Telekom
Normal sezon serisi: 6 maçta 5 galibiyet – 1 mağlubiyetle G Grubu lideri
Playofflardaki rakipleri: Strasbourg, Nizhny Novgorod, AEK Atina
EN GÜÇLÜ YÖNÜ: FORVETLER
Türk Telekom geçen sezon Moustapha Fall – Kyle Wiltjer ikilisi önderliğinde yine iddialı bir ekipti fakat kısaları istikrarlı değildi. O uzun ikilisiyle iç – dış uyumunu kurmaya çalışmak suretiyle gidebilecekleri yere kadar gittiler.
Bu sezonun başında ise Fall’un ayrılığı sonrası Michael Eric, Sam Dekker ve Tyler Ennis gibi transferlerle bir anda Basketbol Şampiyonlar Ligi’nin en kaliteli ekiplerinden birisi haline geldiler.
Ennis’in talihsiz sakatlığı yine bir takıma boyun büktüren gerçek oldu fakat Dekker – Wiltjer ikilisinin aldığı sorumluluk ve Nick Johnson eklemesi, Ankara ekibinde işlerin yavaş yavaş rayına oturması adına önemli adımlar oldu.
Bunlar olurken Dekker’ın maç başına 37 dakika süre almış olması (Wiltjer ise 33.1 dakika) çok adil bir süre ve rol dağılımı izlemeyişimizi de beraberinde getirdi. Bu sebepten aslında daha iddialı bir kadro olmasına rağmen Telekom’un şansı aslında diğer temsilcilerimize göre daha düşük görünüyor.
Elbette bu gruptan çıkamayacakları manasına gelmiyor ancak Strasbourg ve AEK’nın çok ciddi rakipler olduğunu da vurgulamak lazım.
Nizhny Novgorod
Normal sezon serisi: 6 maçta 4 galibiyet – 2 mağlubiyetle D Grubu ikincisi
Playofflardaki rakipleri: Strasbourg, Türk Telekom, AEK Atina
EN GÜÇLÜ YÖNÜ: DIŞ ATIŞLAR
Nizhny aslında biraz düştüğü grubun kaymağını yiyen ekiplerden. Zaragoza, Start Lublin ve Falco Szombathely’yle aynı gruba düşen Rusya temsilcisi, İspanyol ekibine her iki maçta da kaybederken diğer 4 maçını kazanmasını bildi.
Kadrosunda Kasey Shepherd, Luke Petrasek ve Ivan Strebkov gibi oyuncularla yola çıkan Nizhny, şimdiye kadar oynadığı 6 maçta yüzde 43.9 isabet oranına sahip.
Özellikle Petrasek’in 4 numaradan kattıkları ve benchten gelen Alex Gavrilovic gibi isimler takımın dış atıcılığını hep belirli seviyede tutuyor.
Grubun en zayıf takımı olan Nizhny’de şu an için yapılabilecek en büyük iş rakiplerine olabildiğince zorluk çıkarıp her haftanın ayrı ayrı gelişen hikayesine göre en iyi konumda olma uğraşı vermek.
AEK Atina
Normal sezon serisi: 6 maçta 4 galibiyet – 2 mağlubiyetle C Grubu ikincisi
Playofflardaki rakipleri: Strasbourg, Türk Telekom, Nizhny Novgorod
EN GÜÇLÜ YÖNÜ: TECRÜBE, TECRÜBE, TECRÜBE
AEK Atina kadrosu ligin en tecrübeli oyunculardan oluşan kadrosu. Nikos Gkikas, Nikos Zisis, Matt Lojeski, Jonas Maciulis gibi, bir dönemin yıldızları bu kadroda Yanick Moreira’nın yükünü çok ciddi derecede azaltıyorlar.
Bu kadar tecrübeli kısanın bir arada olduğu bir ortamda karar verme noktasında fazla sıkıntı yaşamayan bir takım olmaları maç başına yalnızca 10.2 top kaybetmelerine yol açtı.
Tabii tüm bunların yanında bir de Keith Langford var. Yıllar yıllar geçiyor ancak Langford skorerliğiyle hâlâ şaşırtmaya devam ediyor.
Deneyimli kısalar tamam, bir de MVP kalibresinde bir Moreira’dan söz etmeden geçmek olmaz. Şimdiye kadar 17.0 sayı – 7.3 ribaund – 1.8 asist ortalamalarıyla oynuyor.
Tüm bunların üstüne Yunanistan temsilcisi, Galatasaray‘dan Daryl Macon’ı kadrosuna katarak playofflar öncesinde iddiasına iddia kattı. Sezonun geri kalanı onlar adına Macon transferiyle şekillenebilir.
L GRUBU
Brose Bamberg
Normal sezon serisi: 6 maçta 6 galibiyetle F Grubu lideri
Playofflardaki rakipleri: Zaragoza, Dinamo Sassari, Nymburk
EN GÜÇLÜ YÖNÜ: SIZE AVANTAJI
Çok derin ve uzun süreli kullanabildikleri bir rotasyona sahip değiller ancak kilit birtakım oyuncuları var ve aslında görece rahat bir gruptan bu oyuncularla çok temiz bir şekilde çıkmayı başardılar.
Öncelikle takımın en önemli oyuncularından birisi olan Christian Sengfelder’in katkısı masada. Ancak mesela 5 numarada aslında 4 numara orjinli Raymar Morgan’ı oynatan Karşıyaka karşısında 2 maçta da başarılı olmalarından da anlaşılabileceği üzere uzun oyuncuların oyunlarına sağladığı artı değer belli.
David Kravish, Norense Odiase gibi uzunlardan şimdiye kadar faydalanmayı başaran Brose’de koç Johan Roijakkers’in en büyük kozları yine 4-5 rotasyonları olacak.
Casademont Zaragoza
Normal sezon serisi: 6 maçta 5 galibiyet – 1 mağlubiyetle D Grubu lideri
Playofflardaki rakipleri: Brose Bamberg, Dinamo Sassari, Nymburk
EN GÜÇLÜ YÖNÜ: DYLAN ENNIS’E EK FORVET KATKISI
DJ Seeley’yi Bayern Münih, Carlos Alocen’i ise Real Madrid‘e kaptıran Zaragoza’da her ne kadar eklemeler yapılsa da birilerinin sorumluluk alması elzemdi.
6 maçın tamamında forma giyen yalnızca 4 oyuncuları olmasına karşılık Dylan Ennis ve Nicolas Brussino’dan aldıkları verim inanılmaz iş çözen türdendi. Hele ki çok da fazla topla haşır neşir bir görüntüsü bulunmayan Brussino’nun kanattan 11.2 sayı – 4.7 ribaund – 5.2 asistlik katkı getirmesi onlar adına müthiş oldu.
Biraz da TJ Bray transferinin playofflarda göstereceği etkiden medet umacaklar gibi. Takımın 16.0 sayı ortalamasıyla en skorer ikinci oyuncusu Jason Thompson‘ın da ayrılığı, her ne kadar güçlü bir yön olsa da Ennis’in yanındaki Brussino ve Robin Benzing’in katkısını playoffları aştıracak bir yön olmaktan çıkardı.
Dinamo Sassari
Normal sezon serisi: 6 maçta 4 galibiyet – 2 mağlubiyetle A Grubu ikincisi
Playofflardaki rakipleri: Brose Bamberg, Zaragoza, Nymburk
EN GÜÇLÜ YÖNÜ: İSTİKRAR
Dün Pınar Karşıyaka’dan örnek verip son 2 sezondur alışkanlıklarının onları ne kadar yukarı taşıdığından bahsetmiştik. Bu bakımdan Dinamo Sassari’nin üzerinde görebileceğimiz fazla takım yoktur sanki.
Gianmarco Pozzecco yönetiminde müthiş işleyen Sassari, Dyshawn Pierre gibi bir oyuncuyu kaybetti ancak bu sefer de Marco Spissu’yu çok fazla öne çıkardı.
FIBA BCL’de Dinamo Sassari diye bir gerçek var. 2018-19 sezonundaki FIBA Europe Cup şampiyonluğunun ardından yıldan yıla daha da yükselen bir organizasyon oldular.
Zaten Miro Bilan, Stefano Gentile ve Spissu gibi parçaları olması gerektiği işliyordu ancak Jason Burnell ve Filip Kruslin gibi oyuncuların katkıları artık bu alışkanlıkları devam ettirebilmek açısından daha da değerli oldu.
ERA Nymburk
Normal sezon serisi: 6 maçta 4 galibiyet – 2 mağlubiyetle B Grubu ikincisi
Playofflardaki rakipleri: Brose Bamberg, Zaragoza, Dinamo Sassari
EN GÜÇLÜ YÖNÜ: COACHING VE RİBAUNDLAR
Nymburk zor bir gruptan geliyor. TOFAŞ ve JDA Dijon gibi denk takımlarla denk serilere yön verip nitekim playofflara kalmayı başardılar.
Jaromir Bohacik’in Strasbourg’a gidişi onları etkiledi ancak Vojtech Hruban bu süreçte daha büyük sorumluluk aldı. Retin Obasohan ve Omar Prewitt’le beraber de lig adına ufak çaplı bir büyük üçlü oluşturan Nymburk koçu Oren Amiel, BCL’nin ribaund ortalamasında maç başına 44.7 averajıyla lider takımını eninde sonunda oluşturdu.
Geçen sezonun kadrosuna ilişkin yaşadıkları Zach Hankins kaybına rağmen Petr Benda, Hayden Dalton ve Martin Kriz gibi isimlerle o gediği onarmayı başardılar. Şimdiyse işleri çok ama çok zor. En büyük güvenceleriyse büyük üçlü ve 2019-20 sezonunda Yılın Koçu seçilen Amiel.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
Basketbol Şampiyonlar Ligi’ndeki en son gelişmeler için tıklayın!