By M. Bahadır Akgün / info@eurohoops.net
Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde 32 takımın yer aldığı normal sezon bölümünün ardından playofflarda 16 takımın mücadelesi de tamamlandı ve sezonun en iyi sekiz ekibinden oluşan Final 8 aşamasına geldik.
Final 8 bölümüne geçmeden önce Eurohoops Fırın, playofflar ile ilgili özel içeriklerine devam ediyor.
Bugünkü içeriğimizde playoffların en çok dikkat çeken 5 hikayesini mercek altına alıyoruz.
SIG Strasbourg’un Küllerinden Doğuşu
SIG Strasbourg, playofflara üç maçta üç mağlubiyet ile başladığında Nizhny Novgorod, Türk Telekom ve AEK’nın yer aldığı grupta Final 8 bileti almaları gerçekçi bir ihtimal dahilinde gözükmüyordu.
Fakat Fransa temsilcisi, güçlü rakiplerine ve o rakiplerinin yaptığı iddialı transferlere rağmen koçu Lassi Tuovi’nin de altıncı maçın sonunda söylediği gibi takım oyunu ile tüm rakiplerini saf dışı bırakıp Final 8 biletini almayı başardı.
SIG Strasbourg’un bundan sonra neler yapabileceği belli değil fakat Final 8’in en büyük başarı hikayesi bence onlara ait. Dahası, dibi gördükleri noktadan çıktıkları zirve de takdire şayan.
Hapoel Holon’un Başlangıcı
Hapoel Holon; Pınar Karşıyaka, TOFAŞ ve Happy Casa Brindisi’nin olduğu grupta Final 8’e yükselmeye aday takımlardan biriydi fakat ilk üç deplasmanlarından üç galibiyet çıkarmaları da kolay kolay beklenen bir durum değildi.
Grup aşamasını her ne kadar dört galibiyet ile tamamlamış olsalar da bunun sebebi daha ziyade Final 8’e yükselmeyi erken garantilemeleri oldu.
Pınar Karşıyaka deplasmanında aldıkları galibiyette şans da yanlarındaydı fakat CJ Harris ve Isaiah Miles’ın liderliğindeki İsrail ekibi, Final 8’i baştan sona hak ettiğini gösterdi.