By Semih Altınbaş / info@eurohoops.net
Bu yazının tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
FIBA Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde koca bir sezonu sonlandıracak olan Sekizli Final heyecanı için geri sayım sona erdi.
Dün itibarıyla çeyrek final eşleşmelerinin ilk 2 mücadelesi oynanırken bugün de (5 Mayıs Çarşamba) maçlar kaldığı yerden devam ediyor.
İzmir ekibi Pınar Karşıyaka da çeyrek final eşleşmesinde ERA Nymburk’la Nizhny Novgorod’un ev sahipliğinde karşılaşacak.
Nymburk bu sezon normal sezon grubunu 4 galibiyet – 2 mağlubiyetle tamamlarken playoff grubunda ise 5 galibiyet – 1 mağlubiyete imza attığı harika bir performansa imza attı.
Oren Amiel’in önderliğinde iyi basketbol ortaya koyan Çekya ekibi, Ufuk Sarıca‘nın iddialı Karşıyaka’sıyla karşı karşıya gelecek.
Eurohoops Fırın da bu mücadelenin öncesinde dikkat edilmesi gereken saha içi detaylara değindi.
Önü Açık Bir Organizasyon
Öncelikle organizasyonu değerlendirmeye başlarken buradaki övgüyü asıl hak eden isim Oren Amiel’den başka birisi değil. Geçtiğimiz sezon Yılın Koçu seçilmesini sağlayan istikrarlı koç performansını bu yıl da aynen devam ettirdi. Tabii ellerindeki kadro yapılanmasının da sağlıklı ve büyük ölçüde düzenli bir yapılanma olduğunu unutmadan bu değerlendirmeleri yapmak lazım.
Sezona JDA Dijon mağlubiyetiyle başlayan Nymburk’ta toparlanma süreci çabuk sürdü ve bir anda ligin en iyi hücum takımlarından birisi haline gelmeyi başardılar. Şu anda 89.8 sayı ortalamasıyla lig genelinde takım halinde birinci sıraya oturmuş durumdalar.
Bunu sağlamalarına olanak tanıyan düzen de çok şaşırtıcı değil. Belçikalı guard Retin Obasohan’ı renklerine katarak yapılanmasını sürdüren Nymburk, Hayden Dalton’ı kadrosunda tutmayı başardı. Ayrıca son olarak artık basketbol tarihine gömülen Bandırma kulübünün formasını giyen Omar Prewitt de artık onların bir parçasıydı.
Çok güçlü bir ofans takımının tuğlaları birer birer dizildi ve şimdiye kadar sergiledikleri performansı da göz önünde bulundurunca başarıya ulaştıklarını söyleyebiliriz. Artık ilerisi biraz da günlük performans ve şans işi olarak gözüküyor.
4 numaradan süre alan Dalton haricinde çok net (en azından Karşıyaka kadar net) bir uzun katkısı alamadıklarını düşünürsek kısalara odaklandığımız zaman bu atak başarısının kaynağının nereden geldiği de anlaşılıyor. Obasohan gibi patlayıcı bir kısanın yanında Prewitt gibi çizginin dışında yaşayan bir isim ve Vojtech Hruban gibi yerli yıldıza sahip olmak aslında maç başına 90 sayıya dayanan bu Nymburk profilini karşımıza getirdi.
Her ne kadar Hruban kaynaklı olarak zaman zaman dağınık hücum ettiklerine rastlasak da durumu toparlayacak çok fazla opsiyonları var ve topu çemberden geçirme noktasında bir şekilde zorluk yaşamıyorlar. Bu sebeple yarı saha savunmasında Karşıyaka çok zor dakikalar geçirebilir.
Bununla birlikte Karşıyaka’nın çok da üst düzey olmayan dış hücumcuları bu maçın kaderini belirleyebilir. Zira Nymburk’un zaman zaman fiziksiz bir takım görüntüsüne sahip olmasından ötürü içe kilitlendiğine rastlayabiliyoruz. Sek Henry, Amath M’Baye gibi isimler için bol pozisyonlu bir karşılaşma olmasını beklersek beklentilerimizi iyi ayarlamış oluruz.
Eşleşmede net olarak üstün bir taraf olduğunu söylemek zor ancak Nymburk’un sezon içinde oyun bazında verdiği güvenle terazide daha ağır bastığını söylemek lazım. Peki, Kaf-Kaf’ı buradan yarı finale taşıyacak olan şey ne olabilir ki?
En Tehlikeli Oyuncu: Hayden Dalton
Hayden Dalton takımın kesinlikle en tehlikeli oyuncusu. Vojtech Hruban, Retin Obasohan ve Omar Prewitt gibi silahları olan bir takım için dahi en tehlikeli oyuncu olarak listenin zirvesine çıkabilmek bir 3-4 numara için hakikaten özel bir mesele.
Dalton da en az o mesele kadar özel bir oyuncu profiline sahip. 4 numaradan süre alması muhtemel bir Amath M’Baye’yle düelloları çok ilgi çekici olur.
Ribaund bölgesinde oldukça etkili, geçişlerde hücum savunma fark etmeksizin çok iyi iş çıkaran ve yarı sahada topla oynama potansiyeline de sahip olan bir forvet olarak Nymburk’un en kıymetli ve en yıldız potansiyeliyle kavrulmuş oyuncusu.
Dış şut katkısı, topsuz savunmada oyunu iyi okuyan bir müdafi olması gibi pek çok özetle daha Hayden Dalton’ın hikmetlerinden bahsedebilir, onun devamlılığının Oren Amiel için ne kadar önemli olduğunu söyleyebiliriz.
Zaten istatistik barında verimlilik puanı gibi birçok alanda da takımın lideri olmasını da tesadüf sayamayacağımızı bilmek lazım.
Maçın kaderini belirleyebilecek oyuncular arasında Dalton’ı hafife almamak lazım. Karşıyaka’nın canını sıkmaya en aday oyuncu olarak görünüyor.
Tecrübe Farkı, “Kalibre” Farkını Yener mi?
Karşıyaka’nın üstünlük kurabileceğini düşündüğümüz pek çok alanda Nymburk da öne çıkan ekipler arasında yer alıyor. Ancak her şeyden önce bunun günlük performanslara dayalı ve seri şeklinde sürmeyecek bir eşleşme olduğu gerçeğini kaçırmamak lazım.
M’Baye – Dalton gibi muhtemel bir eşleşmeyi izlemek çok büyük keyif verir. Her ne kadar sezon başında Kaf-Kaf adına çok beğendiğim bir hamle olmasa da Henry’nin de son dönemdeki olumlu görünüşüyle fark yaratabileceği bir maç olabilir.
Amiel’in Sarıca‘nın ekibine karşı en çözüm üretemeyeceği nokta olarak Raymar Morgan’ı görüyoruz. Sırtı dönük savunmasına hücum ederek belki de maçın kilidini çözebilirler. Bunu zaten mecburen yapacaklar ancak başarıya ne kadar ulaşacağı, ulaşsa bile maçı getirip getirmeyeceği bir merak konusu olarak karşımızda.
Geçişlerde olabildiğinde Nymburk’un temposunu kesmek, biraz da topun üstünde yıldırıcı kalmayı başarabilmek Karşıyaka’nın en büyük odağı olmalı. Çünkü hücuma karşı hücumla Nymburk’a karşı kazanmaları, güçlü olan ihtimal değil.
Doğru yapmaları gerekecek çok şey var. Tony Taylor’ın nasıl bir maç geçireceği ve Nymburk kısalarına karşı ayakta durup duramayacağı da bu eşleşmenin kaderini belirleyecek nitelikte. M’Baye’nin göstereceği performans zaten her zaman o nitelikte.
Dar bir rotasyonla benchten katkı almayı bilen bir takıma karşı oynamak hiçbir zaman çok kolay olmaz. Karşıyaka’nın da bunu aşması zor görünüyor ancak ümit kesilecek, güven beslenmeyecek bir ekip olmadıkları da çok ama çok açık. Saydığım yıldız oyuncuların yanı sıra Lukas Palyza ve Stephen Zimmerman gibi isimler de Nymburk açısından kritik mahiyette.
Tecrübeli oyuncuları var ve bunun karşılığında daha kalibreli, potansiyel olarak daha kaliteli bir kadroya karşı zor bir mücadele onları bekliyor.
Maçı kazanıp yarı finale kaldıkları bir senaryo hiçbir şekilde çok şaşırtıcı olmaz. Ancak tersi de hiç şaşırtıcı bir senaryo olmaz. Yine de her şeye rağmen iki takımın da ellerinden geleni yapıp bizlere çok keyifli bir maç izletecekleri beklentisini belirtmeden geçmemek lazım.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
Basketbol Şampiyonlar Ligi’ndeki en son gelişmeler için tıklayın!