By Semih Altınbaş / info@eurohoops.net
Bu yazının tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
FIBA Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde koca bir sezonu sonlandıracak olan Sekizli Final heyecanı Nizhny Novgorod – Casademont Zaragoza maçıyla başladı ve ERA Nymburk – Pınar Karşıyaka maçıyla devam etti.
Bu iki eşleşmeden galip çıkan taraflar yarı finalde yine Nizhny Novgorod’un ev sahipliğinde karşı karşıya gelerek kozlarını paylaşacaklar.
Zaragoza ilk mücadelesinde organizasyonun ev sahibi olan Nizhny’yi 78-86’lık skorla mağlup ederken Dylan Ennis 26 sayı – 5 ribaund – 4 asist, Elias Harris 17 sayı, Jacob Wiley 15 sayı – 8 ribaund ve Nicolas Brussino 12 sayı – 4 ribaund – 5 asistle mücadele etti.
Karşıyaka ise ERA Nymburk karşısında 73-84’lük skorla galip gelirken Amath M’Baye 20 sayı – 5 ribaund, Sek Henry 19 sayı – 5 ribaund ve Raymar Morgan 18 sayı – 16 ribaundla oynadı. Metecan Birsen de 12 sayı – 13 ribaundla double-double yaptı.
Her iki ekibin de çeyrek finaldeki mücadeleleri çok keyifli bir basketbol ve had safhada gerginlik vaat etmişti. Tekrar aynısını izleyebilecek miyiz?
Eurohoops Fırın bunun gibi birçok sorunun cevabı eşliğinde Karşıyaka – Zaragoza eşleşmesinde dikkat edilmesi gereken saha içi detaylara değindi.
Şakası Yok
Casademont Zaragoza, belki de son 8’e kalan ekipler arasında Karşıyaka’ya en benzer kadro mühendisliğine sahip olabilir. Aslında şu an bulundukları durum bir mühendislik ürünü de değil. Jason Thompson‘ın ayrılığı sonrasında kısalmak durumunda kaldılar.
Şimdi pozisyon pozisyon gidecek olursak guard rotasyonunda Dylan Ennis’in önderlik ettiği bir takıma karşı Tony Taylor’ın önderlik ettiği bir takımdan söz ediyor olacağız. Burada sorun yok ancak Zaragoza’da Luis Casimiro alternatif olarak Rasheed Sulaimon’ı getirirken Ufuk Sarıca‘nın elinde böyle bir bench gücü söz konusu değil. Tam saha baskı için Yunus Emre Sonsırma’yı sahaya atabiliyor ancak.
Benzerliklerin daha yoğunlaştığı bölge kanat bölgesi çünkü iki takımın da kanatlarda çok güçlü silahları mevcut. Bütün sezon bu iki ekip hakkında şahitlik ettiğimiz en önemli şey forvet oyuncularının hücum performanslarındaki yoğunluğu oldu.
Zaragoza cephesiyle başlayacak olursak Nico Brussino’nun hücumdaki rolü çok büyük. 3-4 numara rotasyonundan süre alan Arjantinli oyuncu bir forvetten fazla beklenmeyecek düzeydeki iyi pasörlüğü ve ikili oyunları yönetme kabiliyetiyle takımın idarecilerinden birisi olarak ön plana çıkıyor.
Bununla beraber Nizhny maçının iyi performans gösteren oyuncularından birisi olarak Elias Harris de tehlikeli olabilir. Nymburk maçından önce bu 3-4 numara rotasyonunda Amath M’Baye – Hayden Dalton eşleşmesinin ne kadar keyifli olacağından bahsetmiştim, aynen de öyle oldu. 3 çeyrek boyunca M’Baye, Dalton’ı müthiş savunurken hücumda da Karşıyaka onu faul problemine sokmayı başardı ve belki de maçın kilidini öyle çözdü.
Yine kanatlara çalışmak iyi bir tercih olabilir. Saydığım isimler haricinde her ne kadar Nizhny maçında kötü performans göstermiş olsa da Jonathan Barreiro da harika bir dış şut silahı. Omar Prewitt’i kilitleyen ve maça girmesini engelleyen Karşıyaka’dan final aşkına bir efor daha bekleyebiliriz.
Thompson’ın ayrılığı sonrası mecburi bir kısalma yaşayan Zaragoza’da Jacob Wiley’nin 5 numaradaki ağırlığı büyük. Nizhny’de Kasey Shepherd’ın çeyrek finaldeki olumsuz görünümü sayesinde uzunlarına daha çok yönelen Rus ekibi, Sergey Toropov ve Alex Gavrilovic gibi uzunlarıyla çok etkili olmuştu. Özellikle ikili oyunları kötü savunmuştu Zaragoza.
Bu kısalma meselesinde Kaf-Kaf da kısalmayı tercih eden bir ekip olarak daha avantajlı görünüyor çünkü kanattan ribaund katkısı denen olguyu muhteşem icra ediyorlar. Metecan, M’Baye ve Henry’nin toplamda 20 ve üzeri ribaunda oynadığı bir takım Zaragoza’ya karşı avantaj yaratabilir.
Nymburk’a karşı muhteşem bir maç çıkaran Raymar Morgan’a da elbette yine burada büyük iş düşüyor olacak. Tony Taylor’la birlikte maçın hikayesini yazan ikili olabilirler.