By Artem Komarov
Basketbol Şampiyonlar Ligi’nin final etabına çeyrek finallerin bir gün öncesinden dev finalin ertesi sabahına kadar şahitlik ettim. Bu 6 gün boyunca hem sahada hem de saha dışında birçok şaşırtıcı şey gördüm. Bunları da sizlerle paylaşmak istedim.
Basketbol Şampiyonlar Ligi Final 8’inde kaçırmış olabileceklerinizin kısa bir özeti karşınızda:
Burgos, üst üste 2. sene şampiyon oldu
Geçen sezon Atina’da elde edilen başarıdan sonra bazıları bunun tesadüfi olduğunu düşünüyordu. Sonuçta Eylül ayında Final 8’te Burgos‘u rakibi olan herkesin şampiyonluk olasılığı daha fazla görülüyordu.
Ancak siz de biliyorsunuz ki hayatta hiçbir şey tesadüfen olmaz. Kulağa bir peri masalı gibi gelse de Joan Penarroya ve Burgos, sadece 217 gün arayla 2 Basketbol Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu kazandı. Bu esnada FIBA Intercontinental Cup’ta da ipi göğüslemeyi başardılar.
Tenerife’nin talihsizliği
Birçokları gibi ben de Tenerife’yi bu seneki turnuvanın en büyük favorisi olarak görüyordum. Bu yüzden playoff ağacında Nizhny’nin ters tarafında yer aldıklarını gördüğümde çok sevinmiştim. Ama olacaklardan haberim yoktu…
Adeta bir playoff lanetinin kurbanı olan Tenerife, sezon boyunca harika basketbol oynamasına rağmen çeyrek finalde Strasbourg’a diş geçirmeyi başaramadı. Tenerife, Fransız ekibine elenmeden yaklaşık 1 ay önce şampiyon Burgos’u 29 sayılık farkla yenmeyi başarmıştı. O günden sonra işler pek de hesapladıkları gibi gitmedi…
Strasbourg’un İnancı
Yaklaşık 1 ay önce Strasbourg turnuvanın dışında kalmakla burun burunaydı. Playoff grubunda oynadıkları ilk 3 maçı kaybeden Fransız ekibinin gruptan çıkma ihtimali %0,00001 olarak görülüyordu.
Ancak gruptaki son 3 maçını kazanan Strasbourg’un şansı yaver gitmişti ve diğer mücadeleler de onların istediği skorlarla sonuçlanmıştı. Adını Final 8’e mucizevi şekilde yazdırsa da Strasbourg için hikaye Tenerife karşısında bitecek gibi gözüküyordu. Ancak turnuvanın en büyük sürprizlerinden birisine imza atan Strasbourg, yarı finalde ise son şampiyon Burgos ile karşılaştı. Burgos’a diş geçiremeseler de Lassi Tuovi’nin takımı ve organizasyonun MVP’si Bonzie Colson elinden gelen her şeyi yaptı.
Nizhny’de Düzenlenen Organizasyonun Kalitesi
Rusya’da Moskova ya da St. Petersburg dışında büyük bir organizasyon düzenlenemeyeceğine dair bir inanç var. Nizhny Novgorod şehri, bu inanışın yanlış olduğunu tamamen kanıtladı.
Salona attığınız ilk adımdan itibaren ne kadar doğru bir karar verildiğini hissedebiliyordunuz. Daha önce bu salonu VTB United League, EuroLeague hatta Basketbol Şampiyonlar Ligi maçlarında defalarca görmüştüm. Ama hiç böyle hissetmemiştim.
Organizasyon görevlileri; ses kalitesinden ışık şovlarına, salon içi süslemelerinden günün sonunda ortaya çıkan ürüne kadar kesinlikle gurur duyulacak bir işe imza attı.
Salondaki deneyim elit seviyedeyken (Salgının ortasında olduğumuzu unutmamak gerekiyor) maçları televizyondan takip edenlerin de gayet keyif aldığını duydum. Şehrin bu organizasyon için 1.5 ay öncesinden çalışmaya başladığı düşünülünce emeklerin boşa gitmediği ortada.
BCL’nin Doğru Kararları Vermesi
Basketbol Şampiyonlar Ligi yönetiminin akılcı politikaları olmasa böyle etkileyici bir turnuvayı izleyemeyebilirdik. Sezon boyunca lig yönetiminin aldığı bazı yararlı kararları tekrar hatırlatmak gerekiyor.
– Kulüplerin finansal durumlarını koruyabilmesi için maç sayısını azaltmak.
– İçinde bulunduğumuz şartlara rağmen turnuvanın ödül parasını azaltmamak.
– Maçları taraftarlı şekilde oynatabilecekleri ev sahibi bir şehir bulmak.
Basketbol Şampiyonlar Ligi CEO’su Patrick Comninos, Nizhny Novgorod’u seçerken seyircili maçların denklemde olmasının kararlarını çok kolaylaştırdığını söylemişti. Ama şunu unutmamak gerekiyor ki kolay kararları alabilmek için de bilge birisi olmalısınız.
Fotoğraf: Basketbol Şampiyonlar Ligi