By Semih Tuna & M. Bahadır Akgün / stuna@eurohoops.net
Andreas Pistiolis, CSKA Moskova başantrenörü Dimitris Itoudis’in yakın dostu ve kendisinin uzun süredir yardımcılığını yapıyor. Dostlukları bâki fakat Galatasaray NEF’te başantrenörlük görevine getirilen Pistiolis’in önünde artık yepyeni bir yol var.
17 yıldır yardımcı antrenör olarak görev yapan Pistiolis, beş Turkish Airlines EuroLeague şampiyonluğu ve sayısız yerel kupanın ardından ilk kez başantrenör olarak görev yapacak. 10 yılı aşkın bir süredir gördüğümüz neredeyse her fotoğrafta onu Dimitris Itoudis’in yanında görüyoruz fakat Pistiolis artık kendi hikayesini yazmaya fazlasıyla hazır.
Dahası, bu meydan okuma için kendisini uzun yıllardır hazırlıyor Pistiolis. Eurohoops’a yaptığı açıklamada bu durumu şöyle anlatıyor:
“Ben bu adıma uzun süredir hazırım. Bunu istiyordum. Etrafımdaki insanlar da bunu biliyordu. Saklamadım. Fakat aynı zamanda bana hep iyilik yapmış bir kulübe karşı da yükümlülüklerim vardı. Bana her zaman yardımcı oldular, desteklediler, iyi davrandılar. Savaş durumuyla ilgili söyleyebileceğim tek şey, bunun kararımda dolaylı bir etkisinin olması. Moskova’dan herhangi bir siyasi sebeple ayrılmak istemiyordum ama aynı zamanda eğer EuroLeague’de Final Four için normal bir şekilde maç oynuyor olsaydık ayrılmak bu kadar kolay olmazdı. Yani belki dolaylı olarak bu durumun bir etkisi olmuştur ama asıl sebep, benim kariyerimde bir sonraki adımı atma arzum oldu.”
Pistiolis bu meydan okumaya hazır ve yakın arkadaşı Itoudis de ona olan desteğini ve inancını göstermiş:
“Kesinlikle benim adıma heyecan duyuyor. Bunun, istediğim bir şey olduğunu biliyordu. Zamanım gelmişti. Hatta belki olması gerekenden biraz geç bile oldu. Belki bu adımı daha önce atmalıydım ama Dimitris, kariyerim boyunca beni destekledi. Bence benim için heyecan duyuyor.”
Öte yandan harika bir normal sezon geçiren Galatasaray NEF için işler, özellikle Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde Son 16 etabının başından bu yana pek iyi gitmiyor ve bunda sakatlıkların, COVID vakalarının büyük etkisi oldu. Neticede takım beklentilerin altında kalarak I Grubu’nda aldığı beş mağlubiyet ile çeyrek finalin dışında kaldı.
Dikkatini Basketbol Süper Ligi’ne çeviren Galatasaray, ligde ise son yedi maçının beşini kaybetti ve playoff tablosundaki yerini de kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya. Öte yandan Pistiolis, bu gidişatı değiştirmeye ve dümeni daha sakin sulara kırmaya kararlı zira o, bunu da bir fırsat olarak görüyor ve baskıyla uzun süredir başa çıktığını söylüyor:
“Baskı benim için sorun değil. Ben bu tip durumlarda işlendim. Panathinaikos‘ta, CSKA‘da hep harika takımlardaydım ve hep en üst seviyede, her maçın kazanılmasının istendiği bir seviyedeydim. Kazanmak istediğiniz zaman baskı hep var. Baskı sorun değil. İyi performans göstermediğimiz zaman baskının olmasını bekliyorum. Fakat iyi oynadığımız zaman da bizi desteklemelerini bekliyorum.”
Dahası Pistiolis, Galatasaray’ı daha üst seviyelere çıkarmaya kararlı ve bunun da Türkiye basketbolunu önemli bir seviyeye çıkaracağını düşünüyor:
“Kesinlikle bu kulübün büyüklüğü benim için cazip kıldı. Buradaki insanlar, bu kulübün büyüklüğü… Galatasaray’ın beni nasıl ikna ettiği konusuna gelirsek, işi teklif ettiler; ben de kabul ettim. Bu kadar büyük bir kulübün beni ikna etmesi için bu kadarı yeterli. Düşünülecek bir şey yok. Benim için düşünmeye gerek olan bir tercih değildi Galatasaray’a gelmek. Bence bu, benim Türk basketbolunu sarsacak bir projenin içinde olmam açısından harika bir fırsat. Galatasaray, basketboldaki büyük Türk takımlarının arasında olursa Türk basketbolu patlama yapar.”
Galatasaray’ın dev camiası ve Türkiye sporundaki yeri, Pistiolis’in kararında rol oynamış olsa da neticede bu kararı almasında Genel Menajer Turgay Zeytingöz’ün kendisine olan inancı da önemli bir etkiye sahip. Pistiolis, 2013-14’te Banvit’te birlikte çalıştığı Zeytingöz’ün bu kararındaki rolü ile ilgili şunları söylüyor:
“Kesinlikle payı var! Ben, benimle çalışan insanların daha çok saygı gösterdiği bir insanım. Reklamını yapan biri değilim. Sosyal medyada ve saire kendi yaptıklarımı pazarlamıyorum. Benim yapabileceklerime saygı göstermek için benimle çalışmanız gerekiyor. Turgay konusunda da durum böyle.”
Takımdaki kötü gidişat ve beklentilerin altında kalma durumu, takım içerisindeki havayı da etkiliyor elbette. Pistiolis, bu konuda kendisine fikrini sorduğumuzda “Sonuçlar istediğiniz gibi olmadığı zaman zihinsel durumunuzu da etkiliyor, bu beklenir. Galip gelemediğiniz zaman bu, özgüveninizi sarsıyor. O sebeple üzerinde çalışmamız gereken ilk şey, yalnızca zihinsel durumumuzu değil zihinsel gücümüzü de geliştirmek. Böylece zorlukların üstesinden gelip işler kötü gittiğinde özgüvenimizi kaybetmeyiz” şeklinde yanıtlıyor.
Pistiolis’in baş antrenör olarak ilk maçında Galatasaray, MHP Riesen Ludwigsburg ile karşılaştı ve bu maçta sarı-kırmızılı takımın grupta iddiası olmasa da Avrupa’da sezonu galibiyet ile kapatma ve daha da önemlisi sakatlık yaşamama hedefi vardı. Fakat maalesef ikisi de gerçekleşmedi.
Takımın en skorer ismi DeVaughn Akoon-Purcell, aşilinden yaşadığı sakatlık sonrası sezonu kapattı ve Galatasaray için korkunç bir haber, Akoon-Purcell için dev bir talihsizlik, Pistiolis’in ilk maçını buldu. Fakat Yunan çalıştırıcı, Akoon-Purcell’in bunu aşacağına emin:
“Bunun benim kariyerim açısından hiçbir ilgisi yok. Burada mesele DeVaughn Akoon-Purcell’in kariyeri ve bu durum büyük talihsizlik çünkü kendisi genç, iyi bir sporcu ve önünde büyük bir kariyer var. Bu kariyerin sonu gelmedi. Karakterimizi, zorlu anlarda gösteririz. O da birçok oyuncunun kariyerlerinde yaşadığı bir şeyi yaşıyor. Bunun üstesinden gelebilecek karaktere sahip.”
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!