2022-23 Basketball CL: 5 Türk Takımının Normal Sezon Serüvenleri Nasıl Geçti?

23/Ara/22 11:50 Aralık 23, 2022

Meliksah Bayrav

23/Ara/22 11:50

Eurohoops.net

Eurohoops Fırın, Basketbol Şampiyonlar Ligi’ndeki 5 temsilcimizin normal sezondaki performanslarını inceliyor.

by Melikşah Bayrav / info@eurohoops.net

FIBA Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde normal sezon süreci artık geride kaldı. Gruplardaki 6. ve son maçların oynanmasıyla birlikte 8 takım organizasyona resmen veda etti ve 8 takım adını direkt olarak Son 16’ya yazdırdı. Ayrıca 8 de Play-In eşleşmesi ortaya çıktı.

Bu sezon Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde yer alan temsilcilerimizin hiçbiri grubunu sonuncu tamamlamadı ve dolayısıyla henüz turnuvadan elenen bir Türk takımı olmadı.

Ligdeki en iddialı temsilcilerimizden Galatasaray NEF, yer aldığı C grubunu liderlikle tamamlayarak adını direkt olarak Son 16 turuna yazdırdı. Kalan 4 Türk takımı ise Son 16 için Play-In’de son derece çetin mücadeleler verecekler.

Tarihinde ilk kez Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde yer alan Bahçeşehir Koleji, grubunu 2. sırada tamamlayarak Play-In etabı için saha avantajını ele geçirdi. Pınar Karşıyaka, Darüşşafaka ve TOFAŞ ise gruplarını 3. sırada bitirdikleri için Play-In’de saha avantajı olmadan Son 16 şansı arayacaklar.

Eurohoops Fırın, zorlu Play-In etabının öncesinde tüm temsilcilerimizin normal sezon serüvenlerine bakış atıyor.

Galatasaray NEF

Normal Sezon Derecesi: 6 maç, 4 galibiyet, 2 yenilgi / C grubu liderliği

Sezon başında Basketbol Şampiyonlar Ligi’ndeki temsilcilerimiz arasında belki de en iddialısı olan Galatasaray NEF, gruplara üst üste 2 galibiyetle başlasa da normal sezon boyunca bazı zorluklar yaşadı. Özellikle Basketbol Süper Ligi’nde üst üste alınan kötü sonuçlar, Galatasaray’ın kadrosunda bazı önemli değişiklikler yapmasına yol açtı.

Yazın büyük umutlarla transfer edilen Braian Angola ve Raymar Morgan gibi iki isim, yetersiz performanslarının ardından takımdan ayrıldılar. Ayrıca Jehyve Floyd’un da sakatlık sorunları nedeniyle uzun süre sahalardan uzak kalması, Galatasaray’ı henüz sezon ortasına bile gelinmeden 2 takviye yapmaya itti.

Yaşanan ayrılıkların ardından Ian Hummer ve özellikle Tyrus McGee eklemeleri, temsilcimizin bariz bir performans artışı yaşamasına sebep oldu.

Şu sıralar Pınar Karşıyaka formasıyla gayet etkili bir form grafiği yakalayan Braian Angola, dış şutundaki istikrar problemleriyle birlikte takımın diğer kısaları Dylan Ennis ve Dee Bost’la uyumsuz görüntüsü nedeniyle Galatasaray serüveni boyunca vasatı aşamadı. Profil olarak Bost ve Ennis’i daha iyi tamamlayan Tyrus McGee, kısa süre içerisinde yeni takımına büyük etki yaptı.

Geçtiğimiz sezon sürpriz şekilde Final Four’a kalan Hapoel Holon’a da sezon ortasında transfer olan McGee, yine kısa süre içerisinde büyük katkı yaparak takımını başarısında çok büyük pay sahibi olmuştu.

Şu ana kadar temsilcimizle çıktığı 3 Basketbol Şampiyonlar Ligi maçında 14.3 sayı, 2.7 asist ve %52 üçlük isabet oranı gibi dikkat çekici rakamlarla mücadele eden ABD’li skorer, Galatasaray’ın grup liderliğini almasındaki en önemli faktörler arasına adını yazdırdı.

C grubunun 5. haftasında Filou Oostende’e karşı evinde çok sürpriz bir yenilgi alan sarı-kırmızılı ekip, grup liderliğini Hapoel Holon’a kaptırmış gibi gözüküyordu. Holon’un grubu 3. sırada tamamlanması kesinleşmiş olan Oostende’e karşı alacağı bir galibiyet, İsrail ekibini direkt olarak Son 16’ya gönderecekti. Yine de işler temsilcimizin lehine gelişti.

Son hafta grup sonuncusu Legia’ya karşı deplasmanda çok rahat kazanan Galatasaray, Belçika’dan gelecek sonucu beklemeye başladı. Grupta herhangi bir iddiası olmamasına karşın evinde Hapoel Holon’u uzatmalar sonucunda deviren Oostende, bir anlamda temsilcimizi grup liderliğine taşıdı.

Böylelikle adını direkt olarak Son 16’ya yazdıran Galatasaray NEF, kaliteli kadrosu ve başarılı koçu Andreas Pistiolis’le birlikte ligin en dikkat çekici ekiplerinden biri olmaya devam edecek.

Bahçeşehir Koleji

Normal Sezon Derecesi: 6 maç, 3 galibiyet, 3 yenilgi / D grubu ikinciliği

Geçtiğimiz sezonu FIBA Europe Cup şampiyonluğuyla tamamlayan ve kulüp tarihinin ilk Avrupa şampiyonluğunu kazanan Bahçeşehir Koleji, bu büyük başarının ardından yaz döneminde iddialı takviyeler yaptı. Özellikle Jaka Blazic ve Vladimir Brodziansky takviyeleri, koç Erhan Ernak’ın ekibine dair beklentilerin artmasına yol açtı.

Buna rağmen Bahçeşehir Koleji, Süper Lig ve Basketbol Şampiyonlar Ligi kulvarlarında beklenen başlangıcı yapamadı. Bu noktada Jaka Blazic ve Langston Hall gibi iki çok değerli ismin yaşadığı sakatlıklar, temsilcimizin normalde planlanandan çok daha dar bir rotasyonla mücadele etmesine yol açtı.

Ayrıca flaş transfer Vladimir Brodziansky’nin de kısa süren İstanbul serüveninde beklentilerin epey altında kalması, kötü sezon başlangıcındaki etkenlerden biri oldu. Şampiyonlar Ligi’ndeki ilk maçında Igokea’ya karşı evinde beklenenden çok daha zorlanarak kazanan Bahçeşehir Koleji, sonraki hafta ise Bilbao deplasmanında farklı kaybederek soru işaretleri yarattı.

Bu süreçte Langston Hall ve Jaka Blazic’in sakatlıkları nedeniyle kadroya eklenen Kasey Shepherd’ın da vasatı aşamaması, kısa rotasyonunda Kartal Özmızrak, Jamar Smith ve Muhammed Baygül gibi oyuncuların omuzlarına binen yükü epey arttırdı.

Devamında grubun sonunculuk adayı olarak görülen ERA Nymburk’a deplasmanda mağlup olan temsilcimiz, bir sonraki hafta Nymburk’u evinde yenerek rakibinden rövanşı aldı. 5. hafta Surne Bilbao’ya karşı iç sahada alınacak bir galibiyet, grup liderliğinin de habercisi olabilirdi.

Bu kritik Bilbao karşılaşmasında hiçbir varlık gösteremeyen Bahçeşehir Koleji, rakibine oyunun hiçbir noktasında üstünlük kuramadı ve bunun sonucunda 32 sayı farkla kaybederek çok ağır bir mağlubiyet aldı.

Lider Bilbao karşısında alınan farklı yenilgi, son hafta oynanacak olan Igokea deplasmanına dair beklentileri bir nebze olsun azaltmıştı. Buna rağmen sakatlığı bulunan Jaka Blazic ve Langston Hall gibi oyuncuların dönmesiyle birlikte rotasyonunu genişleten temsilcimiz, maç boyunca müthiş bir savunma yaptığı Igokea maçını kazandı ve grup ikinciliğini aldı.

Böylelikle Play-In etabı için saha avantajını ele geçiren Bahçeşehir Koleji, bir diğer temsilcimiz Galatasaray‘ın normal sezon grubunda yer alan Filou Oostende ile eşleşti. Kadro kalitesi bakımından ağır bastığı Belçika ekibini elediği takdirde koç Erhan Ernak’ın ekibi, Son 16 turunun dikkat çekici takımlarından biri olacaktır.

Pınar Karşıyaka

Normal Sezon Derecesi: 6 maç, 2 galibiyet, 4 yenilgi / B grubu üçüncülüğü

Yazın transfer dönemini en hareketli geçiren kulüplerden biri olan Pınar Karşıyaka, bu süreçte kadrosunu Errick McCollum, Mindaugas Kuzminskas, Jaylon Brown, Angel Delgado ve Vitto Brown gibi dikkat çeken eklemelerle güçlendirdi. Özellikle yabancı rotasyonuna gelen kaliteli isimlerin ardından Karşıyaka’ya dair beklentiler de epey arttı.

Buna rağmen koç Ufuk Sarıca‘nın ekibi, normal sezonun hayal kırıklığı yaratan takımlarından biri oldu ve sonuncu olup elenmenin eşiğine kadar geldi.

2021-22 sezonundan kalma bir cezadan dolayı gruptaki ilk 2 iç saha maçını seyircisiz oynayan Pınar Karşıyaka, bu karşılaşmalarda önce AEK’i, sonrasında ise Reggio Emilia’yı mağlup etmeyi başardı. Buna rağmen temsilcimizin oynadığı tüm deplasman mücadelelerini kaybetmesi, gruptaki işini zora soktu.

İlk olarak evinde ağırladığı AEK’i zor da olsa mağlup eden Karşıyaka, bir sonraki hafta grubun flaş ekibi Telekom Baskets Bonn’a karşı hücum etmekte çok zorlandı ve sahadan yenilgiyle ayrıldı. Alınan bu mağlubiyetin telafisi olarak sahasında Reggio Emilia’yı deviren temsilcimizin kalan 3 haftada Bonn ile birlikte liderlik yarışı vermesi bekleniyordu.

Bu süreçte kadrosunda bazı değişikliklere de imza atan İzmir ekibi, sezon başından beri katkı alamadığı Skyler Flatten ile yollarını ayırdı. Flatten’ın yerine Galatasaray‘dan Braian Angola’yı kadrosuna dahil eden Karşıyaka’da Jaylon Brown’un da süreleri epey azaldı.

Basketbol Süper Ligi’nde ise sezona istikrarsız bir başlangıç yapan koç Ufuk Sarıca‘nın ekibi, bu değişikliklerin ardından müthiş bir form yakaladı ve ligin üst sıralarına doğru tırmanışa geçti. Beklentilerin aksine yerel ligdeki bu dikkat çekici çıkışın Basketbol Şampiyonlar Ligi’ne pek bir yansıması olmadı.

Önce Reggio Emilia’ya deplasmanda kaybeden Karşıyaka, grup liderliği iddiasını korumak için Telekom Baskets Bonn’u taraftarının önünde devirmek zorundaydı. Maç boyunca sezonun yıldızı TJ Shorts’u durdurmakta çok zorlanan temsilcimiz, bu sezon Avrupa’daki ilk seyircili maçında rakibine mağlup oldu ve liderlik şansını yitirdi.

Bu mağlubiyet sadece Karşıyaka’nın liderlik şansını yitirmesi anlamına gelmiyordu. Son hafta sahne alacağı AEK deplasmanında kaybettiği takdirde koç Ufuk Sarıca’nın ekibi, grubu sonuncu bitirerek Basketbol Şampiyonlar Ligi’nin dışında kalabilirdi.

Mutlak galibiyet parolasıyla çıktığı maçta Pınar Karşıyaka, farkı bir aras 20’lere kadar çıkarmasına karşın geri dönüşe engel olamadı ve rakibine mağlup oldu. Buna rağmen grup lideri Telekom Baskets Bonn’un herhangi bir iddiası olmadan mücadele ettiği Reggio Emilia deplasmanında kazanması, temsilcimizin grubu 3. sırada bitirerek adını Play-In’e yazdırmasını sağladı.

Açıkçası Pınar Karşıyaka’nın Basketbol Süper Ligi’nde müthiş bir çıkış yakalamışken Avrupa serüvenine erken veda etmesi, büyük bir hayal kırıklığı olurdu. Play-In etabında UCAM Murcia ile eşleşen ve saha avantajı elinde olmayan Karşıyaka’nın işi hiç kolay olmayacak.

Yine de kadroda Errick McCollum, Mindaugas Kuzminskas, Braian Angola ve Angel Delgado gibi tecrübeli isimlerin varlığı, temsilcimizin eşleşmedeki şansını epey arttıracaktır. Deplasmanda oynanacak ilk karşılaşmayı kazandığı takdirde Pınar Karşıyaka, İzmir’de müthiş taraftarının önünde turu geçmek için çok büyük bir şansa sahip olacak.