by Eurohoops Team / info@eurohoops.net
Basketbol Süper Ligi’nde normal sezonu 6. sırada tamamlayan Darüşşafaka Lassa, bir kez daha Playoff biletini almayı başarmıştı. Buna karşın sezonun tamamlanmasıyla birlikte yeşil-siyahlı ekipte bir dönemin sonu gelmişti.
Darüşşafaka, resmi hesabından yayınladığı açıklamayla birlikte koç Selçuk Ernak’la yollarını ayırdığını açıklamıştı. Deneyimli çalıştırıcı, son 5 sezondur yeşil-siyahlı ekibe baş antrenör olarak hizmet ediyordu.
Daçka, boşalan koçluk görevine Anadolu Efes‘te Ergin Ataman’ın koç ekibinde yer alan, bu yaz Efes‘ten ayrılan Yakup Sekizkök’ü getirdi.
Kariyerinde pek çok yerde asistan koçluk yapan Sekizkök, ilk kez baş antrenörlük deneyimi yaşayacak.
DHA’ya geniş ve kapsamlı bir röportaj veren deneyimli çalıştırıcı, Anadolu Efes döneminin yanı sıra Darüşşafaka ile hedefleri, transfer çalışmaları, milli takım, ligde uygulanacak yabancı kuralı ve Ergin Ataman ile yıllardır süregelen dostluğu dahil olmak üzere birçok konuda özel demeçler verdi.
İlk olarak Efes‘te geçen yılları değerlendiren Sekizkök, şu ifadeleri kullandı:
“Başarılarla dolu, çok mutlu 5 sezon geçirdik. Geldiğimizde yaz transfer döneminde kadro kurduk ve macera başladı. Bu süreçte oynadığımız bütün mecralarda hedefe ulaştık. Ya kazandık ya da finalde 1-2 tanesini kaybettik. İnşallah Anadolu Efes’in önümüzdeki dönemlerle bu başarıları tekrarlayacağını umut ediyorum. Benim yeni bir yolum var. Kafamı oraya çevirdim ve bütün konsantrasyonumu buraya verdim.”
Ardından Daçka’ya geliş sürecine ve takımdaki oyunculara, hedeflere, genç oyunculara yaklaşıma dair açıklamalar yapan Sekizkök, şeffaf bir dil kullandı:
“Başantrenör olarak görev almak, benim uzun süredir hedefimdi. Anadolu Efes’teki maceramız o kadar iyi gitti ki ben bu hedefi erteledim. Artık bu sezonun sonunda Efes ile yollarımızın ayrılacağı belli olunca önümde bazı seçenekler vardı. Darüşşafaka daha önce içinde bulunduğum ve güvendiğim bir kurum. Bu takımın Şampiyonlar Ligi’nde yer alması, her zaman agresif kadrolar kurması beni heyecanlandırdı. Fenerbahçe serisindeki 3’üncü maçın akşamında Darüşşafaka cephesiyle görüşmelerimiz ciddileşti. 1-2 gün içinde de ciddileşince Karşıyaka ile oynadığımız final serisinden önce bu birlikteliği başlatmış olduk. Final serisini de başarılı bir şekilde tamamlayınca önümüze bakmaya başladık.
Doğuş Özdemiroğlu, Darüşşafaka için simge oyunculardan bir tanesi. Doğuş’un 17 yıllık bir Darüşşafaka kariyeri var. Türkiye’de çok önemli bir yere geldi. Onu kadroda tutmayı çok isterdik ama bizim bütçemizi aşan bir durum oldu. O da tabii ki kendisini EuroLeague’de denemek istedi, onu da saygıyla karşıladık. Ercan’ı da kadromuzda tutacak bir bir bütçe açamadık. Can Korkmaz’ı kadroda tuttuk. Muhsin Yaşar ve Rıdvan Öncel kadromuza kattı. Onların da bize katkıları olacağını düşünüyorum. Canberk Kuş bizimle devam edecek. Hakan Sayılı’nın devam eden kontratı var. Kyle Allman’ı ve Muhammad-Ali Abdur-Rahkman’ı yabancı olarak kadromuza dahil ettik. David McCormack listemizde, kendisiyle görüşüyoruz.
(Genç oyuncular) Antrenmanda kendilerini geliştirip, bir emek ortaya koyduklarında onlara bir pozitif ayrımcılık yapıp tecrübeli oyuncuların sürelerinden kısıp onlara katmak istiyoruz. Bu oyuncuların elinde. Bizim de bir hedefimiz var. Takım içi dengeleri bozmadan onlara bir ayrımcılık yapmayı düşünüyoruz. Onlar bunu hak edecek ki biz de onlara bu ayrıcalığı kolay tanıyalım. Oyuncu dakikayı, fırsatı kulüpten beklerse hayal kırıklığı yaşanıyor. Berke Büyüktuncel, Tofaş’ta bileğinin hakkıyla süreyi aldı. Bizim çocukların da aynısını yapabileceğini düşünüyorum.
Eskiden takımlarda tek oyun kuruculu sistemler vardı. Efes’in ilk yılında da bu böyleydi. Larkin ilk oyun kurucuydu. Micic ise daha çok savunma yönü kuvvetli ve yedek oyun kurucu olarak düşünülmüştü. Bu iki oyuncunun çift oyun kuruculu sistemde çok iyi oynadığını görünce bu sisteme döndük. Benim de hedefim çift oyun kuruculu bir sistem uygulamak. Doğru oyuncuları bulabilirsek 3 guardlı bir sistem inşa etmek. Türk oyuncularımızdan da ciddi sorumluluk alanlar olacak. Hazır 2-3 guardınız olunca bir sakatlık yaşandığında o oyuncunun yeri kolay kapanıyor. Tek oyuncuya bağlı kaldığınızda 1 hafta kaçırsa bile sıkıntı oluyor.
Geçtiğimiz yıl Galatasaray ve Beşiktaş‘ın beklentilerin altında kalması, yukarıdaki takımların işini kolaylaştırdı. İlk 4 sıradaki takımlar kendi arasında bir rekabete girdi. Önümüzdeki sezon için biz Play-Off’a iyi bir yerden girmek istiyoruz. Geçen seneye göre daha zorlu bir lig bizi bekliyor. Biz planımızı yaptık, hedeflerimiz yüksek. Geçen seneki başarımızın üstüne çıkmak istiyoruz.
Yönetimle ilk buluştuğumuzda önce altyapıdan girdik konuya. Benim ilk talebim, Şampiyonlar Ligi’nde iddialı olacak, Dörtlü Final hedefleyecek bir takım kurmaktı. Bu noktadan yola çıkarak biz bu yola girdik. Zorlu bir grup olmuş olabilir. Hedefiniz Dörtlü Final ise kim gelecekse yeneceksiniz. Bizim kafamızda bir soru işareti yok. Bence baştan seviyenin yüksek olması bir avantaj. Bütün planlarımızı birinci ve ikinci bitirmek üzerine yaptık. Hedefimiz önce ikinci Tur’a ardından çeyrek final ve Dörtlü Final’e kalmak. Kafamızda başka düşünce yok.
Darüşşafaka, Ege Üniversitesi ile bir proje başlattı. Önümüzdeki günlerde bunu daha da genişletip, vadesini uzatarak bu takıma yeni oyuncular yetiştirmek üzerine bir yapı oluşturulacak. Basketbol Gelişim Ligi takımımızı A takıma bağladık. Bizle beraber çalışacaklar. İzmir’deki altyapıdan önce TB2L takımımıza oyuncu yetiştirip sonra da A takıma oyuncu kazandıracağız. İzmir çok önemli bir merkez. Darüşşafaka’ya sporcu kazandırıp onların tesislerinde bu çalışmamız devam edecek.
Bir süredir federasyon bu süreci (yabancı yönetmeliği) yönetiyor. Son gelinen nokta bildiğim kadarıyla 5 yabancıyla devam edeceği yönünde. 6 yabancı da olabilir tabii ki. 5 yabancılı sistemi son yıllarda uyguladık ve Türkiye Ligi’ndeki rekabet zarar görmedi. Avrupa kupalarına katılan takımlarımızın başarıları ortada. Ben 5 yabancılı sistemden yanayım. Takımların planlarını yapabilmesi için bunun erken açıklanmasında fayda var. Ben 2-3 Türk oynasın, 5 yabancıyla beraber sistemi döndürürüz düşüncesine katılmıyorum. Bu bir yerde tıkanıyor. Diğer oyuncular oynamadığında antrenman verimini de düşüyor. Her oyuncuya eşit şans vermekten yanayım.”
Milli takımda da Ergin Ataman’ın yardımcı ekibinde yer alan Sekizkök, ufuktaki Olimpiyat Elemeleri için şu ifadeleri kullandı:
“Bu elemeden geçsek bile Olimpiyatlara gitmek için bir eleme daha oynayacağız. Bunu kendi sahamızda oynuyor olmamız bir avantaj. İddialı takımlar var. Rakiplerimizden iddialı kadrolar bekliyorum. Tek hedefimiz, ilk turu aşmak. Sonraki grup nasıl oluşacak, o bir sonraki aşama. İnşallah bu sefer bu safhaları aşıp Olimpiyatlarda yer alacağız.”
Sekizkök, Ergin Ataman’ın da Panathinaikos‘ta başarılı olacağına inanıyor:
“Ergin hocanın hep yurtdışına gitme hedefi vardı. Kendim için söylediğim şey, Ergin hoca için de geçerli. Anadolu Efes serüveni o kadar iyi geçti ki başka bir iş arayışında olmadık. Hocanın elindeki seçenekler arasında Panathinaikos ona en iyi imkanları sunacak takımdı. Orada son yıllarda bir koç sirkülasyonu oldu ama Ergin hocanın doğru kadroyu kurup hem yönetimi hem de taraftarları mutlu edecek başarıları sağlayabileceğini düşünüyorum.”
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
NBA gündemindeki son gelişmeler için tıklayın!
2023-24 EuroLeague kadrolarına ve transferlerine ulaşmak için tıklayın!