by Can Bedel / info@eurohoops.net
Eurohoops Türkiye’nin Instagram hesabını takip etmek için tıklayın!
Türkiye A Milli Basketbol Takımımız, bu hafta başlayacak olan FIBA EuroBasket 2025 Elemeleri için hazırlıklara başladı. İtalya deplasmanına gidilmeden önce basın mensupları için bir medya günü düzenlendi.
Milli Takımımızın asistan koçu ve Galatasaray Ekmas başantrenörü Yakup Sekizkök, medya gününde Eurohoops’un sorularını yanıtladı.
Eurohoops: Öncelikle Milli Takım ile başlamak istiyorum. Yazın Olimpiyat Ön Elemeleri finalinde Hırvatistan yenilgisi hayal kırıklığı yaratmıştı, şimdi önümüzde İtalya deplasmanı var. Siz bu maça dair neler söylersiniz?
“Türkiye Milli Takımı zaten bu gruptan çıkıp EuroBasket’e doğru ilerleyecektir ama asıl seviyemizi belli edecek maçlar İtalya maçları olacak. Bu pencerede onlarla deplasmanda oynayacağız, önümüzdeki yıl ise içeride oynayacağız. İtalya geçen yaz Dünya Kupası’nda son sekize kalmış bir takım. Tecrübeli oyuncuları var, İtalya Ligi’nde ciddi rol ve süreler alan oyunculara sahipler. Bize göre NBA’e oynayan oyuncu sayıları az. Biz NBA nedeniyle beş oyuncumuzdan faydalanamayacağız, onlar ise sadece Fontecchio’yu kullanamayacaklar. Bizim için çok gerçekçi bir test, EuroBasket’te direkt rakibimiz olabilecek bir takımla oynayacağız. Yazın ön elemelerde aldığımız Hırvatistan mağlubiyeti çok heves kırdı, çok üzdü bizi. Tabii İtalya maçını kazanmak bunun direkt telafisi olmayacak ama ileriye dönük bir umut ışığı gösterecektir. Demin bahsettiğim NBA oyuncularımız EuroBasket’te kadromuzun çekirdeğini oluşturacaklar ama şu an buradaki oyuncularımız da orada ana roller alacaklar. Bu maçlarla beraber ana kadromuzu ve seviyemizi göreceğiz.”
EH: Sezona Darüşşafaka‘da başladınız, ilk başantrenörlük deneyiminizdi. Aslında sezona çok iyi başladınız ama sonrasında maddi sorunlar nedeniyle kadro dağıldı, ardından sezonu yine toparlamıştınız ama artık Galatasaray‘ın başındasınız. Bu süreç nasıl gelişti sizin için?
“Aslında Darüşşafaka ile daha uzun vadeli bir plan yapmıştık geçen yaz. Kendimize hem ligde, hem de Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde ciddi hedefler koymuştuk. Bu hedefler doğrultusunda sezona istediğimiz başlangıcı yaptık, oynadığımız ilk 10 resmi maçın sekizini kazanmıştık. Fakat sonrasında her kulübün başına gelebilecek bazı talihsizlikler oldu ve bir kadro revizyonuna gitmek durumunda kaldık. Bu dönemde üst üste maçlar kaybettikten sonra ligde yeni kadroyla birlikte tekrardan kafamızı kaldırıp iyi bir noktaya geldik. En azından ligdeki hedeflerimize yönelebileceğimiz bir noktaya geldik. Bu aşamada Galatasaray’daki koç değişimi sonrası süreç çok hızlı gelişti. Biz her ne kadar Darüşşafaka ile uzun vadeli bir plan yapmış olsak da bu esnada Galatasaray’ın teklifi benim için duygusal açıdan önemliydi. Geçmişte büyük başarılar yaşadığımız bu camiaya geri dönmek önemli bir hedefti. Galatasaray’da başantrenörlük yapma fırsatını elde etmek benim için çok önemliydi. Bu noktada Darüşşafaka yönetimine teşekkür ederim, onların da desteğiyle bu transfer gerçekleşti. Aynı şekilde başta Can Natan olmak üzere Galatasaray yönetimi de bu transferin olması için çok ısrarcı oldu. Süreç bu şekilde ilerledi.”
EH: Galatasaray’da olmak size ne hissettiriyor?
“Tabii Galatasaray’da çalıştığım bir önceki dönemde kulüp tarihine geçen unutulmaz başarılar yaşadık. Elbette Galatasaray daha önce de lig şampiyonu olmuştu ama uzun bir aradan sonra tekrar kupayı getirdik. Sonrasında EuroCup’ı kazandık, bu çok değerli bir başarıydı. Üç sezon EuroLeague’de mücadele ettik, ligin neredeyse istikrarlı katılımcılarından biri olduk. Çok önemli kadrolar kurduk, ciddi rakiplere karşı oynadık. O müthiş taraftar desteğiyle bu dönemi yaşamış bir antrenör olarak elbette eski günlere geri dönme isteği etkili oldu. Hedefimiz geçmişte Abdi İpekçi’de olduğu gibi Sinan Erdem’de de sürekli dolu tribünlere oynamak. Tabii bu hemen olacak bir şey değil. Çalışmak, emek vermek ve sportif başarı kazanmak zorundayız. Bu olunca Galatasaray taraftarı bize tam desteğini verecektir.”
EH: Çok zor bir fikstürle başladınız. Önce Fenerbahçe deplasmanına gittiniz, sonra iç sahada Anadolu Efes ile oynadınız. Türkiye Kupası’nda ise Karşıyaka deplasmanında oynadınız. Sizin için zor bir başlangıç oldu ama sezonun kalanı için neler söylemek istersiniz?
“Sonuçta bu fikstür göreve geldiğim zaman belliydi. Biz bu maçların kazanılması için gerekli idmanları yaptık ama maalesef Anadolu Efes maçı dışında maç sonu kazanacak noktaya işi getiremedik. Bu süreçte yoğun fikstürden dolayı yeteri kadar idman yapma fırsatımız olmadı, şimdi önümüzde bir ara var. Milli takım arasıyla birlikte ideal bir ara var. Ligde ve Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde son düzlüğe hazır bir şekilde girmek istiyoruz. Sahada daha tempolu, daha akıcı bir basketbol oynayan ve daha agresif savunma yapan bir Galatasaray yaratmaya çalışıyoruz. Amacımıza ulaşırsak hedefimiz ligi ilk 6 sıra içerisinde bitirip Playofflara olabilecek en iyi noktadan dahil olmak.”
EH: Son olarak gelecek sezonu da sormak istiyorum. Aslında sizin de gelişinizle birlikte Galatasaray için belki de asıl hedef gelecek sezon olacak. Şu an Basketbol Şampiyonlar Ligi’ndesiniz ama gelecek sezon tercihiniz BCL mi yoksa EuroCup mı olacak?
“Elbette gelecek sezonu düşünüyoruz ama şu an halihazırda devam eden bir sezon var. Bu sezon hedeflerimize ulaşmak için ısrarcı olacağız. Basketbol Şampiyonlar Ligi bence son 2-3 sezondur hem takım kalitesi, hem de rekabet düzeyi olarak EuroCup’ın önünde. Ayrıca FIBA’nın kulüplere sağladığı maddi katkılar da var. Bunun yanında organizasyon bakımından iki organizasyon arasında çok ciddi farklar yok. EuroCup’ın en büyük cazibesi ise şampiyon olduğunuz takdirde EuroLeague’e geçiş yapabiliyor olmanız. Biz şu an BCL ile devam eden bir kontratımız olduğu için bu kulvarda hazırlıklarımızı sürdürüyoruz. Elbette Galatasaray’ın menfaatleri söz konusu olduğunda her türlü opsiyonu masaya yatırıp en doğru kararı yönetimimizle birlikte alırız.”
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!