by Semih Tuna / stuna@eurohoops.net
Eurohoops Türkiye’nin Instagram hesabını takip etmek için tıklayın!
Galatasaray‘ın yıldız oyun kurucusu Otis Livingston, Eurohoops’un konuğu oldu.
28 yaşındaki Amerikalı isim, Avrupa’ya geliş hikayesi, babası ile olan özel iletişimi, Galatasaray‘ı tercih nedenleri, Yakup Sekizkök ile olan ilişkisi, kaju ve Harry Potter aşkı ve daha birçok konudan bahsetti.
RÖPORTAJIN TAMAMINI İZLEMEK İÇİN:
Röportajdan öne çıkanlar ise şu şekilde:
EH: Galatasaray’a gelmendeki sebeplerden biri de bu muydu? Galatasaray da yazın üç kısalı, switchlere ve ters eşleşmelere atak edebileceği bir sistem inşa etmeye çalışıyordu. Ne düşünüyorsun?
“Evet, koçla konuştuğumuzda bahsi geçen konulardan biri de buydu. Koça beni nasıl kullanmak istediğini, sistemine nasıl uyum sağlayabileceğimi sordum. Bunun üzerine pick and roll’lardan ve birebirlerden konuştuk. Würzburg’a benzer bir sistemden bahsetti. Dolayısıyla bu çok dikkat çekiciydi. Ayrıca koçun ve yardımcılarının beni çok izlediklerini biliyordum, yani nasıl bir oyuncu olduğumu biliyorlardı. Güçlü ve zayıf yönlerimi biliyorlardı. Gelişimime ve bir basketbolcu olarak daha iyiye gitmeme yardımcı olabilirlerdi.”
EH: Otis, bir keresinde ‘basketbolcu olarak üzerinizde baskı hissetmek istersiniz’ demiştin. Geçtiğimiz günlerde koçun Yakup Sekizkök, bir açıklamasında ‘Otis sorumluluklarının farkında olmalı’ dedi. Bahsettiğim açıklamanı da göz önünde bulundurursak koçunun bu sözleri sende pozitif bir etki yaptı mı?
“Bence bu iyi bir şey. Takım içinde birçok sorumluluğum var ve bence bu bir ayrıcalık. Takımdaki rolleriyle alakalı olarak böyle bir şeyi söyleyebilecek oyuncuların sayısı çok fazla değil. Bu yüzden Galatasaray gibi büyük bir kulüpte sahip olduğum sorumluluklardan dolayı minnettarım. Elbette burada biraz baskı var, bir skorer olarak her seferinde iyi performans vermeyi istiyorsunuz. Bazı akşamlar yeterince iyi olmayabiliyor, bu tür akşamlar olduğunda sayı atamasam bile sahada farklı şeyleri yaparak takıma yardım etmeye çalışıyorum. Tabii çok sayı attığım akşamlar da oluyor. Basketbol böyledir, hayat da böyledir. Her daim mükemmel ve yaptığınız işte başarılı olmak istersiniz ama bazen işler istediğiniz gibi gitmez. Koç bana çok güveniyor, bana inanıyor ve bu yüzden benden çok şey bekliyor. Bu bir ayrıcalık.”
EH: Aslında koç bunu negatif anlamda söylememişti. Büyük bir oyuncu olduğunu biliyor, dolayısıyla bence söylemesinin nedeni buydu.
“Evet, dediğim gibi bana çok güveniyor ve inanıyor. Benim işimse sahada çok çalışmak ve her maçta iyi bir performans göstermeye çalışmak. Üzerimde bu yönde bir baskı var.”
Ed. Notu: Yakup Sekizkök, Beşiktaş maçından sonra yaptığı açıklamada Otis Livingston demeci hakkında: “Bugün Otis beklediğimiz gibi, taraftarın ondan beklediği ve istediği gibi oynadı. Son birkaç maçtır çıkışı var. Üç maç önce eleştirmiştim ama o maçtan sonra Otis’i hastaneye kaldırdık. Pankreasında enzimin yükselmesi sebebiyle çok ağrılı bir dönem yaşadı. O halde oynadı. Bize de söylememişti. Onun gerçek performansı bu.”
EH: Karşılaştığın en zorlu savunmacı?
“Javon Bess (Türk Telekom). Kesinlikle çok zor.”
EH: İstanbul’da en sevdiğin yer?
“Galataport’u seviyorum. Çok fazla restoran var ve hemen sahilin kenarında, manzarası güzel. En sevdiğim yer olarak Galataport’u söyleyebilirim.”
EH: Son sorum, takım arkadaşlarından öğrendiğin Türkçe bir söz veya kelime var mı?
“Dostum, Türkçe çok zor. Dolayısıyla kelimeleri öğrenmek zor ama ‘baba’ kelimesini söyleyebilirim. Takımda sürekli gelip ‘baba, naber?’ diyorlar. Bence güzel bir şey, arkadaşlığı ifade eden bir kelime.”
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
EuroLeague gündemindeki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!