Bir Üst Seviyeye Çıkabilecek 10 Şampiyonlar Ligi Oyuncusu

28/Mar/18 14:11 Nisan 1, 2018

Utkan Sahin

28/Mar/18 14:11

Eurohoops.net

Şampiyonlar Ligi’nde Final Four doğru yaklaşırken Eurohoops Fırın bir üst seviyeye çıkması muhtemel, sezonun 10 yıldızını belirledi!

By Utkan Şahin / info@eurohoops.net

FIBA Şampiyonlar Lig getirdiği rekabet sayesinde pek çok yıldız öne çıkmayı başardı.

Sezon içerisinde kimi potansiyelini tam olarak yansıtamazken kimi ise gösterdiği performans ile EuroLeague ya da EuroCup’a terfi etmeyi fazlasıyla hak etti. Eurohoops Fırın olarak üst seviyeye çıkabilecek 10 Şampiyonlar Ligi oyuncusunu sizler için derledik ve değerlendirdik…

Yalnız, bir üst seviyeye çıkmasını beklediğimiz oyuncuları derlerken bir de kriterimiz vardı; daha önce Turkish Airlines EuroLeague’de mücadele etmemek!

Sözü daha fazla uzatmadan sizleri FIBA Şampiyonlar Ligi’nde bu sezon parlayan yıldızları ile baş başa bırakıyoruz…

JOHANNES THIEMANN

Takımı: MHP Ludwigsburg
Yaşı: 24
İstatistikleri: 10.2 sayı, 4.9 ribaund, 0.7 asist

Johannes Thiemann benim geçen yaz EuroBasket’ten beri EuroLeague seviyesine çıkmasını beklediğim bir oyuncu. O şampiyonada ortalama sadece 8 dakika süre aldı ama aldığı her sürede neler yapabileceğini bize gösterdi.

Alman uzun, belki fiziksel olarak çok büyük bir oyuncu değil ama hızlı ayakları onu savunmada özel bir oyuncu haline getiriyor. 2.05 oyuncu bu hızlı ayakları karşısında savunmada hem kısaların karşısında kalabiliyor hem de yardım savunmasına çok hızlı bir şekilde gelebiliyor.

Çok iyi bir atlet olan 24 yaşındaki oyuncu, patlayıcılığı sayesinde sahaya inanılmaz bir enerji getirebiliyor. Hücum ribaundlarında çok etkili olan Thiemann, bu yüzden oyuncuların karşısında görmek istemeyeceği bir oyuncu haline geliyor.

Hücumda da son yıllarda kendini geliştirmeyi başardı. Hala yeterli olmasa da dış şutunu geliştiren Thiemann, aynı zamanda ikili oyun sonrasında çok hızlı devrilebildiği için kendine hücumda sayı opsiyonu bulabiliyor.

Thiemann’ın hala geliştirmesi gereken iki özelliği var. Birincisi pota çevresinde daha iyi bir bitirici olması gerekiyor. İkinci de blok tehdidini artırması gerekiyor.

Yine de bu haliyle bile EuroLeague seviyesinde bazı takımlara çok önemli katkılar verebilir.

GABE YORK

Takımı: medi Bayreuth
Yaşı: 24
İstatistikleri: 17.5 sayı, 3.9 ribaund, 2.3 asist

Gabe York, Avrupa’da bu sezon başında ismi bilinmeyip de öne çıkmayı başaran oyunculardan biri. İlk ciddi Avrupa deneyiminde medi Bayreuth’un en önemli kozlarından biri olan York, hem ligde hem de Şampiyonlar Ligi’nde takımının başarılı bir performans göstermesini sağladı.

York’un bu kadar öne çıkmasını sağlayan özelliği ise kesinlikle hücumu. Amerikalı guardın hücumda birden çok hücum opsiyonu var.

En iyi özelliğiyle başlarsak, kesinlikle şut tehdidinden bahsetmemiz gerekir. Şampiyonlar Ligi’nde maç başına 3.3 üçlük isabetiyle oynayan York, tüm ligde ortalama olarak 3’ten fazla üçlük isabeti bulmayı başaran tek oyuncu.

Bunu %45.2 gibi iyi bir yüzdeyle yapıyor. Üstelik rakip savunmalar onun bu özelliğini iyi bildiği için çoğu şutunu el üstünden zor pozisyonlarda atmak zorunda kalıyor.

York, harika şut tehdidinin yanında hızlı hücumda blok yapmak için asla karşısına çıkmayacağınız kadar iyi bir atlet. Patlayıcılığı inanılmaz olan York, bu yüzden savunulması çok zor bir oyuncu haline geliyor. Bütün bunların yanında topla kendi şutunu yaratabildiği için hücumda topunu emanet edebileceğiniz bir skorer haline geliyor.

Amerikalı guard, çok iyi bir sezon geçiriyor ve gelecek sene çok büyük ihtimal Avrupa’da kendine daha iyi bir kontrat bulacak. Fakat onu alan takımın, eksiklerini tamamlayabilmek için kesinlikle onun yanında topa yön verebilen ve iyi savunma yapan bir guarda ihtiyacı var. Çünkü York çok iyi bir skorer de olsa şut seçimleri konusunda çok başarılı değil. Bunun yanın da hücumda topun dolaşması konusunda da kesinlikle yeterli değil.

Eğer onu tamamlayacak bir guardınız varsa size hücumda ileriye taşıyabilir. Öbür türlü ise hücumda başınıza biraz iş açabilir.

LOUIS LABEYRIE 

Takımı: Strasbourg
Yaşı: 26
İstatistikleri: 10.4 sayı, 7.1 ribaund, 1.1 asist

NBA gitme hayali yüzünden yıllardır Fransa Ligi’nden çıkmayan Labeyrie’nın artık ikna edilme zamanı geldi.

Belki istatistikleri ilginizi çekmemiş olabilir ama Labeyrie’yi bir kez izlediğiniz zaman takımınıza katabileceği şeyler kesinlikle ilginizi çekiyor.

Savunmadan başlarsak, 2.08 boyundaki Fransız oyuncu, savunmada birçok sorununuzu ortadan kaldırabilir. Fransız uzun, hem iyi bir çember savunucusu hem de kısaların karşısında kalmayı başaran bir uzun. Üstelik bunu atletizmiyle değil zekası ve oyun bilgisiyle başarıyor. Labeyrie aynı zamanda harika ribaund sezgilerine sahip. Bu sezon 7.1 ribaund ortalamasıyla oynayan Fransız uzun, hücum ribaundlarında da 1.9 ortalama tutturmuş durumda.

İşin hücum kısmında ise ilk bakışta çok özel silahlara sahip değil ama size birçok konuda yardımcı olabilir. Pota etrafında iyi bir bitirici olan Labeyrie, ayrıca çok kullanmasa da son yıllarda dış şut tehdidini geliştirmeyi başardı. Fakat onu hücumda değerli kılan şey, çok daha başka. Fransız uzunun oyun zekası çok yüksek ve aynı zamanda çok iyi bir pasör. İkili oyun sonrası sizin için çok iyi bir pas istasyonu olabilir.

Labeyrie, kesinlikle Avrupa için çok değerli bir uzun. Yıllardır NBA’e gitme hayali yüzünden büyük takımlara yolcu olmadı. Fakat bu yaz da NBA’den kontrat bulamazsa bence artık kariyerini Avrupa’nın en üst seviyesinde sürdürmek için ikna olabilir.

OVIE SOKO

Takımı: UCAM Murcia
Yaşı: 27
İstatistikleri: 12.8 sayı, 7.4 ribaund, 1.5 asist

Ovie Soko, yıllardır kendisinden beklenen patlamayı bu sezon yapmayı başardı.

Avrupa’ya geldikten sonra Fransa ve Yunanistan’da iyi sezonlar geçiren Soko, geçen yıl Murcia’da bir çaylak gibiydi. Bu sezon ise sahada neler yapabileceğini bilen bir oyuncu olarak oynuyor.

Soko’yu benim gözümde değerli kılan birden çok pozisyonda verimli oynuyor olabilmesi.  Hem 4 hem de 5 pozisyonunda oynayabiliyor olması size sahada büyük bir esneklik katıyor.

Vücudunun üst tarafının çok kuvvetli olması sayesinde beş numaraların karşısında kalabilen Soko, aynı zamanda harika atletizmiyle forvetlerin üstünde büyük bir baskı kurabiliyor.

İşin hücum kısmında ise kendi skorunu yaratma konusunda çok verimli değil. Fakat özellikle bu sezon fiziğini hücumda kullanmayı öğrenmesi ona hücumda önemli bir opsiyon kattı.

Murcia onu bu sezon daha çok 4 numarada kullandı ancak tempo yapmayı seven bir takımda Soko, 3’ten 5’e kadar her pozisyonda oynayabilir ve kenardan gelip önemli bir kenar oyuncusu olabilir.

MIKE TOBEY

Takımı: Iberostar Tenerife
Yaşı: 23
İstatistikleri: 13.5 sayı, 7.0 ribaund, 1.1 blok

Avrupa’da ilk sezonunda Valencia‘da kendini pek gösteremeyen Mike Tobey, Tenerife’de ise neler yapabileceğini çok açık bir şekilde ortaya koydu.

Tenerife’de Mateusz Ponitka’yla birlikte hücumun merkezinde yer alan Tobey, hücum çeşitliliğiyle öne çıktı. El hassasiyeti çok iyi olan Amerikalı pivot, ikili oyun sonrası ne kadar kötü pas atarsanız atın topu yakalayabilecek bir oyuncu. Tobey, bunun yanında kendi hücumu yaratma konusunda da başarılı. Sırtı dönük oyununda iyi bir fundamentala sahip ve Şampiyonlar Ligi’nde bu sezon bunu en verimli kullanan oyuncu.

Gözüktüğünden çok daha atlet olan Tobey’in hücumdaki sıkıntısı ise henüz eski kıtanın gerektirdiği kadar oyun bilgisinin yüksek olmaması.

İyi bir ribaundcu olan Tobey, ayakları hızlı olduğu için savunmada size pek sorun çıkartmaz. Maç başına 1.1 blokla oynayarak potayı savunabildiğini bize gösterdi. Fakat zaman zaman savunmada tembel olabiliyor ve bunun yanında hücumda olduğu gibi savunmada da oyun bilgisi çok yüksek değil. Özellikle bunu kısalara karşı tepede yalnız kaldığında görebiliyoruz.

Yine de henüz 23 yaşında ve sırtı dönük kendi skorunu yaratan iyi bir pivot arıyorsanız iyi bir tercih olabilir.

SEAN ARMAND 

Takımı: Gaziantep
Yaşı: 26
İstatistikleri: 12.7 sayı, 4.4 asist, 3.4 ribaund

Gaziantep ve Armand’ın Şampiyonlar Ligi macerası çok iyi geçmedi ancak Armand’ın yeteneklerine kesinlikle güveniyorum.

Avrupa kariyerine Fraport’ta başladıktan sonra son üç sezonunu Türkiye’de geçiren Amerikalı guard, gözümüzün önünde büyük bir gelişim gösterdi. Türkiye’ye ilk geldiğinde sadece iyi şut atabilen bir oyuncu olarak gözüken Armand, daha sonrasında da oyunun birçok alanında gelişim gösteren bir oyuncuya döndü.

Özellikle geçen sezon İBB’de kendi skorunu üretme konusunda birkaç adım ileriye atan Armand, aynı zamanda takım arkadaşları için de iyi bir yaratıcı oldu. Orada gösterdiği performanstan sonra Gaziantep’e geçen Armand, kendini büyük bir kaosta buldu. Gaziantep’te Lyons ve Rudd’un getirdiği sorunlar yüzünden aşağı çekilen Armand, bu yüzden bekleneni veremedi.

Fakat o iki isim gittikten sonra gösterdiği liderlikle ligde bizlere neler yapabileceğini gösterdi.

Son iki sezonda eski takım arkadaşı Marcus Denmon’ı takip eden Armand bence gelecek sezon da aynısını yapabilir. Üstelik Armand, Denmon’a göre hücumda daha güvenilir bir el ve savunmada da çok daha yeterli.

DJ KENNEDY 

Takımı: Pınar Karşıyaka
Yaşı: 28
İstatistikleri: 19.1 sayı, 8.8 ribaund, 3.2 asist

Sezon başında DJ Kennedy hakkında yazdığım yazıda, iki şeyin üstünde durmuştum.

İlk olarak, Kennedy’in oyun her iki tarafında da ne kadar çok yönlü bir oyuncu olduğu. İkinci olarak ise Ludwigsburg dışında gittiği her yerde problem yaşaması. Sezonun devamında ise her şey Karşıyaka’nın lehine ilerledi. Kennedy’i neler yapabileceğini bize gösterirken onu her zaman tepeden uzak tutan “zor” karakteri Karşıyaka’da pek fazla sorun yaratmadı.

Hal böyle olunca da ortaya harika bir bireysel performans çıktı. Sayı krallığında ikinci olan Kennedy, 1.98 boyuna rağmen ribaund sıralamasında ise lider oldu. 3.2 asistle ligde 40. sırada olan Amerikalı guard, top çalma da ise 6. sırada yer aldı. Son olarak ise blok sıralamasında da ligde 39. sırada kendine yer buldu. Bütün bunlar birleşince de Şampiyonlar Ligi’nde verimlilik sıralamasında açık ara 1. oldu.

Üstelik bütün bu performansı Karşıyaka gibi zor bir sezon geçiren takımda yaptı. İzmir ekibi bütün sezonu neredeyse 3 uzunla geçirirken Kennedy, yeri geldi bu takım da uzunlara katkı verdi, yeri geldi guardların en büyük kurtarıcısı oldu ve daha önce elense kimsenin şaşırmayacağı Karşıyaka’yı çeyrek finale kadar taşıdı.

Avrupa’ya ilk geldiği 2013’ten beri onu izleyenler Kennedy’in bu yeteneklere sahip olduğunu zaten görmüştür. Kennedy, Karşıyaka’da ise olgunlaştığını göstermeyi başardı. Sezon ne kadar zorlu geçerse geçsin hiç pes etmedi ve takımına liderlik yaptı.

Ve bu duruşu, yeteneklerine rağmen ondan uzak duran büyük takımların kafasında kesinlikle bir şeyler değiştirebilir.

JORDAN MORGAN

Takımı: Petrol Olimpija
Yaşı: 26
İstatistikleri: 15.6 sayı, 8.0 ribaund, 1.2 blok

Oyunun her iki tarafında da pota altında dominant bir uzun arıyorsanız, tercih etmeniz gereken isim kesinlikle Jordan Morgan.

Avrupa’ya ilk kez Virtus Roma’yla gelen Morgan, daha sonrasında Fransa 2. Ligi’ne kadar düşse de geçen sezon Yunanistan Ligi’nde gösterdiği performanstan sonra, bu sezon da Olimpija’nın en önemli silahı oldu.

Morgan, fiziksel yapısı ve saha içerisinde yapabildikleriyle size EuroLeague’in efsanelerinden Mike Batiste’yi andırıyor. Tabii Batiste’nin gençliğinde olduğu kadar savunmada sert değil ya da onun kadar iyi ikili oyun sonrası savunmayı okuyamıyor ama 2.03 boyuna rağmen pota altında yaptıkları gerçekten etkileyici.

Morgan’ın elit seviyede bir sırtı dönük oyunu var. Güçlü üst vücuduyla potaya kadar rakiplerini itebilen Morgan, bunun yanında geriye çekilip şut da atabiliyor. Ayrıca bu sezon Slovenya’da rakip savunmaları daha iyi okumayı öğrendi ve ikili sıkıştırma gelince rakip arkadaşlarına doğru anda doğru pası çıkartabiliyor.

Amerikalı pivotun en büyük zaafı ise savunma olarak gözüküyor. İyi bir çember savunucusu olsa da zaman zaman ikili oyunları savunurken büyük hatalar yapabiliyor.

Yine de ben bu sezondan sonra onun yukarı seviyede bir şansı hak ettiğini düşünüyorum. Daha önce EuroCup macerası pek parlak değildi ama geri dönüşü mükemmel olabilir.

GLEN RICE JR

Takımı: Unet Holon
Yaşı: 27
İstatistikleri: 20.1 sayı, 5.8 ribaund, 3.5 asist

Yıllarca NBA’de tutunmak için elinden geleni yapan Glen Rice Jr., bu sezon ise İsrail ekibi Holon ile eski kıtaya geldi,

NBA yıldızı Glen Rice’ın çocuğu olan Amerikalı oyuncu, ilk sezonunda herkesi kararsızlığa itecek bir sezon geçirdi. Şunu kabul etmemiz gerekiyor, yetenekleri Avrupa için kesinlikle fark yaratan bir oyuncu. Fakat bunun yanında kesinlikle ve kesinlikle buraları küçümsüyor.

İşin yetenek kısmından başlarsak, Glen Rice Jr., Avrupa’ya geldikten sonra fiziksel avantajları yüzünden birden çok pozisyonda oynayabileceğini gösterdi. Daha önceleri bir 3 numara olan Rice Jr., İsrail takımında ise daha çok 4 numarada süre aldı. Fakat her iki pozisyonda da rakip savunmalara üstünlük kurabildiği için hücumda takımına çok opsiyon yaratabiliyor.

Atletizmi ve fiziksel yapısı sayesinde tempo arttığı zaman zaten özel bir oyuncuya dönüşen Rice, set set hücumlarda ise sağ forvetten topu alıp birebir oynuyor ve yetenekleri sayesinde de burada da fark yaratabiliyor.

Buraya kadar her şey güzel olsa da oyuna ve Avrupa’ya bakış açısı onu kesinlikle dezavantajlı hale getiriyor. Amerikalı oyuncu, doğru hücumu sevmiyor, kendi şut atabileceği hücumları seviyor. Bunun yanında savunmada atletizmiyle fark yaratabilecek olmasına rağmen işin istek ve savunma bilgisi kısmında büyük defo oluşturabiliyor.

İsrail Kupası’nda ya da Şampiyonlar Ligi’nde bazı maçlarda bize ne kadar yetenekli olduğunu gösterdi. Eğer buralarda fark yaratacak ise bir an önce Avrupa basketbolunun nasıl oynandığını öğrenmesi gerekiyor. Eğer bunu başarırsa onu EuroLeague’de izleyebiliriz ama başarmazsa küçük takımın büyük topçusu olmaktan öteye gidemez.