by Eurohoops Team / info@eurohoops.net
NBA’deki 14. sezonunda Milwaukee Bucks formasıyla kariyerinin ilk şampiyonluk yüzüğünü kazanmanın hayalini kuran Goran Dragic, Mundo Deportivo’ya geniş çaplı bir röportaj verdi.
Milwaukee Bucks’taki yeni rolünden bahseden 36 yaşındaki Sloven guard, Toronto’da sürekli ıslıklanmasına ve FIBA Dünya Kupası’na değindi. Goran Dragic, NBA ile EuroLeague takımlarının buluşacağı bir turnuvanın basketbol için güzel olabileceğini de ekledi.
Toronto, NBA’deki en gürültülü deplasmanlardan biri ve oraya ne zaman geri dönsen seni ıslıklıyorlar. (Miami’den takaslandıktan sonra Toronto’da oynamak istememişti, favori bir takıma gitmek istemişti) Bu sezon hem Bulls hem de Bucks ile durum farklı olmadı.
(gülüyor) Umurumda değil. Herkes topu elime aldığımda bana ıslık çaldıklarını söylüyor. Ee, bu kadar mı? Ben daha önce Belgrad’da oynadım. Bu bir şey değil, benim için gayet normal bir durum… Neden herkesin bunu bu kadar merak ettiğini bilmiyorum.
Sezona Bulls ile başladın ve Şubat ayında Bucks’a takas edildin. Bu yeni macerayı nasıl karşılıyorsunuz?
Bucks günlerim çok iyi geçiyor. Bana çok iyi davranıyorlar ve beni çok iyi kabul ettiler. Sadece iki aydır buradayım ama şimdiye kadar çok iyiyim.
Playoff yapmayı yeterli gören bir takımdan şampiyonluğun favorisine geçiş yapınca nasıl bir zihniyet değişimi yaşanıyor.
Zor değil, günün sonunda profesyonellik önemli. Bu benim işim ve 21 yıldır profesyonel basketbol oynuyorum. Yani nasıl oynanacağını biliyorsanız, bu değişim zor değil. Dediğim gibi, her şey iyi gidiyor.
Koç Mike Budenholzer senden nasıl bir katkı istiyor?
Veteran bir oyuncu olarak takımdaki varlığımı belli etmek, takımın liderlerinden biri olarak sesimi duyurmak ve gerektiğinde sahaya çıkıp üretmek. Hepsi bu kadar.
Giannis Antetokounmpo liderliğindeki Bucks, şu anda Celtics ile birlikte şampiyonluğun en büyük favorileri olarak gösteriliyor. Sizce bu playoffların anahtarı neler olacak?
Kendi basketbolumuzdan uzaklaşmamak. Belli bir oyun kimliğimiz var, nasıl oynanacağını biliyoruz ve ayrıca kimseyi hafife almıyoruz, çünkü bir sakatlık playofflardaki her şeyi değiştirebilir. Her maçı sıkı oynamaya odaklanmalıyız. Bunu yaptığımız sürece şampiyonluğu kazanmak için yeterli kaliteye sahibiz.
Dallas Mavericks, sezonun hayal kırıklıklarından biri oldu. Son günlerde, Dallas’ın ve vatandaşınız Luka Doncic’in sorunları hakkında çok şey söylendi, bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Bilmiyorum. Bu sürece dahil olmadım, bu yüzden sorunun ne olduğunu bilmiyorum. Şu anda Milwaukee’deyim, neler olup bittiği bilen tek kişi o. [Doncic]
NBA, ileride belki EuroLeague takımlarının da katılabileceği bir sezon ortası turnuvasının düzenlenmesini onayladı. Her iki ligden takımları şimdi bir turnuvaya koyarsak nasıl olurdu? Beklenenden daha iyi şeyler olabilir mi?
Burada basketbol farklı, 48 dakika oynanıyor. Bilmiyorum… Hangi kurallara göre oynayacağız? NBA kuralları mı yoksa EuroLeague kuralları mı?
EuroLeague’deki kurallarla oynanacağını varsayalım. Özellikle 3 saniye kuralının olmadığı bir ortam NBA takımları için daha zor olur mu?
Öyle olduğunu sanmıyorum. EuroLeague takımlarının bu kadar yüksek bir tempoda oynamaya alışkın olmadıkları dikkate alınmalı. Kesinlikle, Barça, Real Madrid, Efes gibi üst düzey takımlar… NBA takımlarıyla rekabet edebilirler ama kaç kez kazanabileceklerini bilmiyorum, söylemesi zor. Ama böyle bir turnuvayı izlemek isterdim, basketbol için iyi olurdu. NBA’in acımasız bir fikstürü var ve bunu nasıl yapabileceklerini bilmiyorum. Paris’te (Ocak ayında Bulls-Pistons maçı) oynamaya gittik ve açıkçası zordu.
Çoğu hazırlık maçı NBA takımları tarafından kazanıldı, ancak Barça’nın 2010’da Lakers’ı yenmesi veya Real Madrid’in 2016’da Thunder’ı yenmesi gibi önemli durumlar oldu.
Ama bunlar sezon öncesi maçlar. NBA takımlarındaki en iyi oyuncuların sahada olmadığını, sahada olsalar bile %100 ile rekabet etmediklerini anlamalısınız. Çünkü bu sezon öncesi ve 82 maçlık bir normal sezon sizi bekliyor, kendilerine bakmak zorundalar. Ama basketbol için iyi olurdu, Avrupa takımlarının şu anda ne düzeyde olduğunu görebilirdik ve gençlerin Luka, Kevin Durant, Giannis gibi oyuncularla karşılaşması iyi olurdu…
NBA dışındaki müsabakalardan bahsetmişken, bu yaz bir Dünya Kupası var. Slovenya’da hedef ne?
Bu farklı bir turnuva çünkü Afrikal ve Asya takımları gibi daha önce oynamadığınız takımlar var. Ama sonra her şey hep aynı, Amerika Birleşik Devletleri, Avustralya ve diğer Avrupalılar var… Çok zor bir turnuva, göreceğiz. Henüz Dünya Kupası’na gidip gitmeyeceğimi bilmiyorum. Zaman içinde neler olacağını göreceğiz.
Sadece Luka Doncic değil, etrafında da harika bir takım var: Prepelic, Mike Tobey, Vlatko Cancar, kardeşin Zoran, sen… Hedef madalya olabilir mi?
Luka varken her zaman yüksek hedeflere sahip olmalısınız, neden olmasın? Her şey kimin geleceğine, kimin oynayacağına bağlı. EuroBasket’in favorilerinden biriydik ama kaybettik. Turnuva boyunca zihinsel olarak güçlü olmalı ve hep bir sonraki mücadeleye hazır olmaya çalışmalısınız.
Slovenya’nın Dünya Kupası’nda EuroBasket’e kıyasla neyi geliştirmesi gerekiyor?
Bilmiyorum, her şey farklı. Kimyamız, şampiyon olduğumuz 2017’deki ile aynı değildi. İşin içinde çok küçük detaylar var, aynı zamanda diğer faktörlere de bağlıdır… Turnuva sistemi ilgi çekici çünkü grup aşamasını geçersiniz ve sonrasında mutlaka kazanmanız gerekir. Çünkü o maçlarda ya kazanır ya eve dönersiniz. March Madness (Kolej Turnuvası) gibi.
Her maça odaklanmalıyız. Bana neyi geliştirmemiz gerektiğini sorarsanız, o anda mümkün olan en iyi basketbolu oynamalıyız. Son EuroBasket’te zor bir grubumuz vardı ve neredeyse her maçı kazandık. Ve sonra Polonya, kağıt üzerinde kazanmamız gereken bir maçta bizi eledi.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!