By Aris Barkas/ barkas@eurohoops.net
MANILA, Filipinler – FIBA Dünya Kupası’nın C grubundaki ikinci maçında Ürdün, uzatmalarda Yeni Zelanda’ya 95-87 mağlup oldu. Alınan mağlubiyete karşın Ürdün’ün devşirme yıldızı Rondae Hollis-Jefferson, maça damgasını vurdu.
24 numaralı forması, saha içindeki hareketleri ve tarzıyla Kobe Bryant’ı fazlasıyla anımsatan Hollis-Jefferson, normal sürenin bitimine 10 saniye kala bulduğu üçlük+faulle maçı uzatmaya taşıdı. Müsabakayı 39 sayıyla tamamlayan yıldız skorer, yine de mağlubiyete engel olamadı.
RONDAE HOLLIS-JEFFERSON.
38 POINTS.
AND-ONE THREE-POINTER TO SEND IT TO OVERTIME.#FIBAWC x #WinForAll pic.twitter.com/i5qW7E6fAI— FIBA Basketball World Cup 2023 🏆 (@FIBAWC) August 28, 2023
Filipinli basketbolseverlerin “Kobe” tezahüratlarıyla onurlandırdığı Rondae Hollis-Jefferson, günün sonunda Ürdün’ün elenmesine engel olamasa bile Kobe Bryant’a olan benzerliğiyle turnuvanın simgelerinden birine dönüştü.
Yeni Zelanda karşılaşmasının ardından Hollis-Jefferson, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Yıldız skorer, yakın dostu Shabazz Napier ile arasında geçen diyaloglardan bahsetti:
“Yakın dostum Shabazz Napier bana sürekli DNA testi yaptırmam gerektiğini söylüyor, ona göre Kobe Bryant ile bir akrabalığım olabilirmiş (gülerek). Maçı uzatmaya götüren üçlük+faul isabetini bulduğum an Kobe benimle birlikteymiş gibi hissettim. Seyirciler top bana geldiği zaman ‘Kobe’ tezahüratları yapıyorlar, bu benim için çok büyük bir onur. Keşke zamanında Kobe’yle çalışma ve ondan bir şeyler öğrenme fırsatım olsaydı ama tüm bu yaşananlar, Kobe’nin adının basketbol sayesinde yaşamaya devam edeceğini gösteriyor.”
Rondae Hollis-Jefferson, uzun süredir basketbol kariyerini sürdürmesine karşın bu yaza kadar Kobe Bryant’a hiç benzetilmemişti. Buna karşın Ürdün formasıyla Dünya Kupası’nda sahne alması, Hollis-Jefferson’a yönelik bakışı tamamen değiştirdi.
Peki bu nasıl oldu?
Skorerlik içgüdüsünün hep onunla birlikte olduğunu söyleyen Hollis-Jefferson, sadece geçtiğimiz yıllarda beklediği fırsatı bulamadığını ifade etti:
“Bence size ve yeteneklerinize tamamen güvenen bir koçla çalıştığınız zaman oyununuz bambaşka seviyelere ulaşıyor, bu sayede daha önce gösteremediğiniz yeteneklerinizi gösterme fırsatını yakalıyorsunuz. Porto Riko’ya ilk gittiğim zaman koç Eddie Casiano, yeteneklerime güvenerek beni saha içinde özgür bırakmıştı. Ben de bu sayede çok etkili bir performans ortaya koyabilmiştim. Yine de lisedeki veya kolejdeki koçlarıma sorarsanız bu skorerlik becerilerinin hep olduğunu size söyleyeceklerdir. NBA’de oynarken istediğim saha içi özgürlüğünü bulamıyordum çünkü bu özgürlüğe sahip farklı oyncular vardı, beklediğim fırsatı bir türlü bulamamıştım. Yine de şu an saha içinde kendimi tamamen özgür hissediyorum ve bu gerçekten harika bir his.”
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!