By Antonis Stroggylakis / info@eurohoops.net
Jakarta, Endonezya – Avrupa basketbolunun unutulmaz simalarından David Blatt, Dünya Kupası heyecanı sürerken Kanada Milli Takımı’nın idmanını ziyaret etti. Blatt, ayrıca son üç yıldır Kanada Milli Takımı’nda danışmanlık görevi üstleniyor.
Efsane çalıştırıcı, Kanada’nın Letonya ile oynayacağı karşılaşma öncesinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
David Blatt, Kanada Milli Takımı’nda Danişmanlık görevine getirilme hikayesini anlattı:
“Aslında göreve getirilme sürecinin ilginç bir hikayesi var. Kanada Milli Takımı’nın Genel Menajeri Rowan Barrett’ı uzun yıllardır tanıyorum, kendisi yakın bir arkadaşım. Birkaç sene önce koçluk görevini devralmama dair görüşmeler yapıyorduk ama hastalığımdan dolayı adaylar arasından çekilmek istedim. Ama uzun yıllardır arkadaşım olduğu için Rowan, Kanada Milli Takımı’nda Danışmanlık görevini üstlenmemi teklif etti. Ben de sevinçle bu teklifi kabul ettim.”
Blatt, Kanada Milli Takımı’ndaki oyuncuların karakterlerine ve yetenek seviyelerine değindi:
“Kanada Milli Takımı, harika karaktere sahip oyunculardan oluşuyor. Bence elimizde son derece kaliteli bir oyuncu grubu var, bu oyuncuların hepsi ülkelerini uluslararası düzeyde temsil etmek için çok hevesliler. Böylesine iyi bir oyuncu grubuyla çalışma fırsatım olduğu için çok mutluyum, burada hepimiz Kanada’nın başarısı için çabalıyoruz. Şanslıyız ki buradaki oyuncuların çoğu FIBA basketbolu tecrübesine sahip, elbette bu konuda Yunanistan veya Fransa gibi ülkeler kadar tecrübeli değiliz ama herkes gereken adaptasyonu sağlamak için çok uğraşıyor.”
Son dört senedir MS (Multipl Skleroz) hastalığıyla mücadele eden ve bu sebeple koçluğu bırakmak durumunda kalan Blatt, hastalığının durumuna dair şunları söyledi:
“Fiziksel kabiliyetlerim maalesef hastalığımdan dolayı geriye gidiyor. Hayatım boyunca zorluklarla mücadele ettim, bu noktada en önemli şey yaşadığınız tüm zorluklara rağmen pozitif düşünmeyi sürdürebilmek. Ben de pozitif düşünmeyi sürdürebilmek için sevdiğim işi yapmaya devam ediyorum. Koçluk yaparken oyuncularımdan hep birer ‘kazanan’ olmalarını istedim, şimdi kazanan olma sırası bende.”
Geçtiğimiz sezon Kanada’nın yanı sıra Maccabi Tel Aviv‘de de danışmanlık görevini üstlenen Blatt, bu yıl kulüpteki rolünün biraz değişeceğini söyledi:
“Geçtiğimiz sezon bildiğiniz üzere Maccabi Tel Aviv‘de danışmanlık görevini üstlendim ve bunu yaparken çok keyif aldım, bence harika bir sezon geçirdik. Umarım Maccabi Tel Aviv, benim koçluk yaptığım dönemde olduğu gibi yeniden Avrupa’nın zirvesine çıkabilir. Bana organizasyonlarında yer verdikleri için gerçekten minnettarım ama gelecek sezon kulüpteki rolüm bir önceki sezona kıyasla azalacak. Maalesef hastalığımdan dolayı çok sık seyahat etmekte zorlanıyorum, daha kısıtlı bir rolde olsa bile Maccabi organizasyonuna elimden gelen desteği sağlamaya çalışacağım.”
Milli takımlar düzeyindeki başantrenörlük kariyerinde daha önce 2006 ile 2012 yılları arasında Rusya’yı çalıştıran David Blatt; Rusya’yı 2007 Avrupa Şampiyonası’nda altın madalyaya, 2011 Avrupa Şampiyonası’nda ise bronz madalyaya taşımıştı.
Ayrıca David Blatt yönetimindeki Rusya, 2012 Londra Olimpiyatları’nda da bronz madalya kazanmıştı.
Blatt, Rusya ile 2010 Dünya Kupası tecrübesinin sonraki sürece nasıl etki ettiğini anlattı:
“Rusya’yla sadece bir kez Dünya Kupası’nda yer aldım, onda da çok iyi işler yaptık. O yıl Milli Takımın ana oyuncuları Andrei Kirilenko ve Viktor Khryapa, Dünya Kupası’na gelmemişlerdi. Devşirme oyuncumuz JR Holden da emekli olduğu için aramızda yoktu. Timofey Mozgov ve Alexey Shved gibi oyuncuların olduğu yeni bir takımımız vardı, ayrıca kadroda Sergey Monya ve Sergey Bykov gibi deneyimli oyuncular vardı. Elimizdeki kadroya göre çok iyi bir mücadele sergilemiştik ve çeyrek finalde turnuvayı şampiyon tamamlayan ABD’ye elenmiştik. Devre arası skor berabereydi, kadrolarında Steph Curry ve Kevin Durant gibi yıldızlar vardı. İkinci yarı yanlış hatırlamıyorsam Kevin Durant 20 veya 22 sayı atmıştı, onu durduramayıp maçı 10 sayı farkla kaybetmiştik. Çeyrek finalden öteye geçemesek bile güzel anılarla hatırladığım bir Dünya Kupası’ydı. Orada edindiğimiz tecrübenin ardından bir yıl sonra EuroBasket’te bronz madalya kazandık, 2012’de ise Londra Olimpiyatları’nda madalya kazandık. Bu tablonun ortaya çıkmasında Dünya Kupası’nda edindiğimiz tecrübenin payı çok büyüktü.”
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!