Çeviri: M. Bahadır Akgün / info@eurohoops.net
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Fenerbahçe Doğuş’un İtalyan yıldızı Gigi Datome, Dünya Şampiyonası Elemeleri’nde forma giymeyeceğini açıkladı. İtalyan yıldız, yayınladığı mesajda FIBA’yı adeta topa tuttu.
Gigi Datome, kişisel Facebook hesabından yazdığı gönderide şu ifadeleri kullandı:
“2019 Dünya Şampiyonası Eleme maçlarında oynamayacağım.
Gelecek yaz vücuduma geliştirmek ve geleceğime yatırım yapmak için dinlemek istediğimi söylediğimi hatırlayanlarınız olacaktır.
Ancak kışın oynanacak maçlarda oynamayacağım çünkü sezon içinde milli maç oynatmak kötü bir fikir.
FIBA (konunun muhatabı olan kulüplerden onay almadan) eleme maçlarını kış mevsiminde oynatmak istedi.
Benim Fenerbahçe’ye karşı bir sorumluluğum var (bu sorumluluk beni milli takıma gelmekten alıkoymuyor) ve EuroLeague maçlarında takımımla birlikte sahaya çıkmalıyım. Bu dönem, finale giden yolda oynanacak belirleyici maçların bulunabileceği bir dönem ve takımımın sezonun geri kalanında neler yapacağı bu maçlara bağlı olabilir. Yalnızca ben de değil, Fenerbahçe ben, Melli, Sloukas, Kalinic, Guduric, Melih Mahmutoğlu, Bobby Dixon, Sinan Güler, Barış Hersek ve Jan Vesely olmadan oynamak zorunda kalacak.
FIBA (eleme maçlarından para kazanan FIBA), bu maçları oyuncuların (federasyonlarla özel bir anlaşma bulunmadığı sürece ücret almadan maçlara çıkan oyuncular) kendi takımlarıyla (oyuncuların maaşlarını yatıran takımlar) maçlara çıkmak zorunda olduğu bir dönemde düzenliyor.
“EuroLeague FIBA’nın önerisine uyup maçları salı günleri düzenleyebilirdi.” diyebilirler. Ne zaman FIBA’nın teklifini okusam daha büyük bir şaşkınlık duyuyorum.
FIBA’nın son teklifine göre, EuroLeague ve milli takımda forma giyen bir oyuncunun;
Pazar günü ligde,
Salı günü EuroLeague’de
Cuma ve pazar günleri milli takımda,
Çarşamba tekrar EuroLeague’de forma giymesi gerekiyor.
Bir de bu Kasım ayındaki durum. Zira şubat ayında aynı hafta milli şampiyonlar nedeniyle daha da yoğunlaşabilir.
Tüm gerekli yolculuklar (en az 3, en fazla 7 yolculuk) hem takım hem de oyuncular için performanslarını maksimum düzeyde sergilemek imkansız hâle geliyor. Sakatlık ihtimallerinden falan hiç bahsetmiyorum.
“Futbolcular yapıyor,” diyorlar.
FIFA’nın dünya futbolundaki en önemli organ olduğunu ve kimsenin FIFA’ya karşı çıkamadığını, her şeyin onların kontrolünde olduğunu (NBA gibi düşünüyorum basketbol için) düşünürsek; Şampiyonlar Ligi’nde en fazla 13 maç oynuyor takımlar. EuroLeague’de 30 ila 37 maç oynuyorsunuz.
Haydi diyelim herkes bu takvimi kabul etti.
Bir milli takımın eleme maçlarına hazırlanmak için yalnızca iki antrenman yapma şansı olacak, önemli bir platformda temsil hakkı için çıkılacak maçlardan önce yalnızca iki antrenman. Bu nasıl bir şey? 2014’te Avrupa Şampiyonası Elemeleri’ndeki 4 maç için 6 hafta hazırlanmıştık. Çünkü hücum ve savunmada yapmamız gerekenlerde uyum sağlamak için gerekli süreç bu.
FIBA’nın sorumluluğunun oyuncuların her 4 yılda bir dinlenmeleri için bir yazı boş bırakması gerekiyor.
Benimle aynı durumda bulunan bir sürü oyuncuyla konuştum ve her biri, sezon ile milli maçlar arasında kendilerine dinlenme ve yeniden forma girmek için gerekli süreyi tanıyacak olan 4-5 haftalık bir ara olduğu sürece milli takımlarıyla her yaz oynamaktan memnunlar.
Yeni projede benim de katıldığım tek nokta milli takım öncesi sürecin 4 haftaya yayılması. 2016’da, 75 maça çıktığım bir sezonun ardından yalnızca bir hafta dinlendikten sonra milli takımla Olimpiyat hazırlıklarına başlamıştım. Gözden geçirilmesi gereken bir başka FIBA formülü işte…
Niye bu kadar açık konuşuyorum?
Her şeyden önce, hayatımda ilk kez milli takımdan gelen daveti geri çeviriyorum. İkinci olarak, ne bana, ne de Fenerbahçe veya İtalya milli takımındaki arkadaşlarıma bu formül ile ilgili ne düşündüğümüzü sordu.
Oyuncuların hep alınan kararlara uyması gerekiyor. Kararları biz alalım demiyorum ama en azından gelecekteki programlarda bizim de geri dönüşlerimiz alınabilir. Ancak bu konuda zaten hep tek taraflı bir durum oldu, yine de sahaya çıktık.
Ben, endişe duyduğum bir konu hakkında görüşlerimi dile getirdim. Uzattığım için kusuruma bakmayın ancak kafamı kurcalayan çok şey vardı ve bir tweet ile açıklayabilecek durumda değildim.
Basketbol, yeni ve eski izleyicileri çekmek için her zaman mümkün olan en iyi şekilde sunulmalı. En iyi oyuncular olmadan (NBA’de ve EuroLeague’de oynayan oyuncuların bazıları) bu durum geçerli olmuyor. Bu, güzel basketbol değil.
Bu, bir güç savaşının sonucu ve tek zararı da taraftarlara ve iki ateşin arasında kalıp kulüp ya da milli takımları arasında bir seçim yapmak zorunda kalan oyunculara. Saçmalık.
Koç Sacchetti ve takım arkadaşlarıma başarılar dilerim, elbette bir taraftar olarak onları destekleyeceğim.”
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.