Yiğit Arslan: “Fransa Maçı ile Mesaj Verdik”

2019-08-13T16:33:47+00:00 2019-08-13T16:42:08+00:00.

Mehmet Bahadır Akgün

13/Ağu/19 16:33

Eurohoops.net

Yiğit Arslan, Eurohoops’a özel açıklamalarda bulundu.

by Buğra Uzar / info@eurohoops.net

A Milli Erkek Basketbol Takımımız, 31 Ağustos – 15 Eylül 2019 tarihleri arasında Çin’de düzenlenecek 2019 FIBA Dünya Kupası’nda boy göstermeye hazırlanıyor.

İlk iki hazırlık maçında eksiklerine rağmen Fransa ve Tunus karşısında oldukça başarılı sonuçlar alan 12 Dev Adam, bu dev turnuva öncesi basın mensupları ile bir araya geldi.

Takımın 23 yaşındaki oyuncusu Yiğit Arslan da medya gününde Eurohoops’un sorularını yanıtladı. Yiğit Arslan’ın Eurohoops’a özel röportajını huzurlarınıza sunuyoruz…

– Milli takımdan önce kulüp takımında bir değişiklik yaptın. Uzun yıllar formasını giydiğin TOFAŞ’tan ayrılıp Galatasaray ile anlaştın. Bu kararı almak zor oldu mu? Neler hissettin? TOFAŞ’tan da çok iyi ayrıldın ve onlar da teşekkürlerini iletti…

– Ayrılırken kolay oldu diyemem. Uzun yıllar, 15 yıl oradaydım. Altyapıda ilk antrenörlüğümü yapan Erhan Ağabey de oradaydı. Vedalaşmalar… Kulüpteki herkesin üzerimde emeği var yani. O yüzden ayrılırken kolay oldu mu? Olmadı. Ama kararı verdikten sonra, kendi kararım olduğu için içim rahat oldu. Doğru bir yere gittiğimi düşündüm. Koçla da konuştuğum için… Kendi kariyer planlamamda da adım adım yukarı çıkmaya devam ediyorum. Yukarı çıkmak derken TOFAŞ’tan yukarı çıkmak demiyorum. Kişisel anlamda oynamaya devam ederek, adım adım, basamakları tırmanarak gitmekle ilgili bir seçimdi. Bu seçim hakkımı böyle kullandım. İnşallah güzel olacak.

– Şimdi de milli takımdasın. Genç yaşına rağmen kariyerin için önemli bir turnuva olacak. Böyle bir turnuvada milli takım forması giymek sana neler hissettiriyor?

– Tabii ki bir basketbolcu, insan olarak küçükken bunların hayalini kuruyorsunuz. Biz de bunun hayalini kurduk ve olur mu olmaz mı derken çok az bir zaman kaldı. Burada hala forma rekabeti içerisindeyiz. Çin’e gidip orada A Milli forma altında ülkemizi temsil edebilmek için… Ama burada olmak ve bu mücadelenin içinde olmak da her zaman bir tecrübe. Bu tecrübelerimizi sezon içerisinde hangi takımda oynarsak oraya yansıtıyoruz. Ben de Çin’de forma şansı bulur ve orayı değerlendirebilirsem onun getirdiği tecrübe ve özgüvenle Galatasaray‘a dönüp oranın başarısı için uğraşacağım. Ancak şu an tabii ki tek konsantrasyonumuz milli takım ve inşallah başarılı oluruz.

– Genç olduğu kadar tecrübeli de bir ekip var. Şu açıdan söylüyorum, küçük yaştan itibaren buradaki takım arkadaşlarınızla birlikte oynadınız, birlikte geliştiniz, birlikte buraya kaldınız ve yine birlikte mücadele ediyorsunuz. Sence bu ne kadar avantajlı bir milli takım için? Birbirini bu kadar iyi tanıyan bir oyuncu grubuna sahip olmak açısından…

– Buradaki bütün oyuncularla birlikte altyapılarda çok uzun yıllar birlikte forma giydim. Kulüp takımlarında birlikte oynadım. Aramızdaki arkadaşlık seviyesi çok yüksek. Aile gibi bir ortam var. Büyüklerimiz, abilerimiz de çok karakterli, başarılı oyuncular. Onlar da çok düzgün insanlar olduğu için aile ortamı oluyor. Bu ortamdan başarısızlık gibi bir şey çıkaramıyorum. Sezon içerisindeki elemelerde de neredeyse tamamen genç bir kadroyla oynadığımız için yaşımıza göre daha tecrübeliyiz. Bunun bize avantaj getireceğini düşünüyorum. Bu seneden itibaren Türk Milli Takımı’nı her sene daha yukarılarda göreceğiz.

– Hazırlık maçları sizin için nasıl geçti? Hazırlık maçlarında iyi bir atmosfer olduğunu gördük. Fransa maçı özellikle, galibiyetler de geldi. Sence nasıl bir atmosfer var şu an?

– Doğru bir basketbol oynadığımızı düşünüyorum. Savunmada, hücumda herkes birbirine destek veriyor. Şu an için doğru yolda ilerlediğimizi düşünüyorum. O yüzden de zaten yıldızların olduğu Fransa dediler, hazır değillerdi ama biz de çok hazır değildik. Çin’de de gidip yeneriz demiyorum ama bir mesaj verdiğimizi düşünüyorum. Tam kadro olduğumuzda daha başarılı olacak bu takım. Buna inanıyorum. Fransa’daki hazırlık turnuvasında ikide iki yapmamız da oyunumuz da ortam da doğru yolda olduğumuzu gösteriyor.

– Grupta önemli rakiplerimiz var. ABD eksik kadroyla gelse de yine ABD’den bahsediyoruz, belli bir seviyenin altında oyuncu yok takımda. Yine de ABD’nin böyle bir kadro ile gelmesi sizin onlara karşı oynama açısından ihtiyacınızı artırdı mı?

– ABD ile Dünya Kupası’nda oynuyorsunuz. Bu muazzam bir şey ama oraya gidince ‘Aa, ABD’ falan demeyeceğiz. Çıkıp Türkiye’yi en iyi şekilde nasıl temsil edebiliyorsak öyle temsil edeceğiz. Bence bizim açımızdan herhangi bir oyuncunun gelmesi veya gelmemesi değil de kazanma açısından belki, olabilir. Çok büyük yıldızlarından mahrum geliyorlar. Ona nazaran daha zayıf bir kadro ile geliyorlar ama bu bizim mücadelemizi etkilemeyecek, kim gelse aynı oyunu oynayacaktık. İnsanlar belki daha rahat, daha iyi oynayacağımızı düşünebilir ama öyle bir şey yok, zaten hangi kadro gelse en iyi oyunumuzu göstermeye gidecektik. Gruptan güzel bir mücadele ile çıkacağımızı düşünüyorum. Diğer turlarda da inşallah başarılı olacağız.

– Senin açından yaz dönemi nasıl geçti? Dinlenme fırsatı bulabildin mi? Kendini geliştirme için çalışmalar yaptığına eminim, her yaz üzerine koymaya devam ediyorsun. Bu açıdan yaz dönemini değerlendirebilir misin?

– Sezon bittikten sonra çok fazla tatil yapmadım. Milli takım kampı olduğu için 3-4 günlük dinlenmeden sonra bireysel çalışmalara başladım. Sonra milli takım kampı başlamadan önce çalışmalara erken geldik, sezonu erken biten arkadaşlarımızla birlikte. Kamp öncesi yine küçük bir ara verdikten sonra milli takımla çalışmalara başladık ve tatil yapmadım. Aralarda tek gün izin yaptığımız oldu. Onun dışında çalışmaya devam ediyoruz. Bazen idman önü ve sonu bireysel de çalışıyoruz. Yani çalışması bol bir dönemle geçen bir yaz daha oldu ama bu bizim işimiz ve burada da Türkiye’yi temsil ediyoruz. Bundan hiçbir zaman şikayetçi olmadık, olunmaz da zaten. Bu bireysel çalışmanın da buradaki çalışmanın da faydasını her zaman göreceğimizi düşünüyorum.

– Bu turnuvanın Çin’de olması da seni heyecanlandırıyor mu?

– Tabii ki Çin değil başka ülke olsa da heyecanlanırdık. Çin tabii Uzak Doğu’da ve kolay gidilen Avrupa gibi değil. Ama Uzak Doğu, Çin gibi yerleri görmek de farklı bir zevk olur. Ancak kupa Çin’de değil dünyanın en bilinmeyen yerinde de olsa bir heyecan olacaktır. Bize Çin denk geldi, inşallah Çin’e gideceğiz.

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!