By Stathis Trapezanlidis/ info@eurohoops.net
Eurohoops, Euroleague finali sırasında salonun içerisindeydi ve maçtan önce, sonra ve maç sırasında perde arkasında olan tüm diyalogları duyma şansını yakaladı. İşte o diyaloglar (temsili) ama lütfen bir sır olarak kalsın!
– Koç bu adamlar bizim evimizde kupayı almak istiyorlar! Yapamıyorum… Heyecanlanıyorum… -Tamam, benche gitme zamanı. Kutlama yapacağımız zamanı bekleyelim…
Neye bahis yapmalıyım? Üst mü yoksa deplasman galibiyeti mi?
Evet! Geç olsun güç olmasın!
Tremmel senin sorunun ne? Bizim oyuncularımız deplasmanda çok iyidir, tabi OAKA’da oynadığımız zamanlar dışında. Sen tam tersini yapıyorsun! Derdin ne?
2009’da söylediğim gibi 10 günden sonra olmadı ama beklediğime değdi!
Şerefe beyler ve dikkatli olun! Sadece bir shot! Soyunma odasında çıldırmak istemeyiz, fotoğrafçılar orada olacak!
Dimitiris, en azından Spanoulis de alamadı!
Sonunda! Bu yaz telefon mesajlarımı ya da fakslarımı kontrol etmek zorunda değilim!
Final Four’da dördüncülük mü? Vaov, demek diğerleri yıllardır böyle hissediyormuş?
Zaman daralıyor… Of, Carroll!
İşte! Maciulis’i gördün mü? Ne yapıyor? Düşündüğüm şeyi mi?
Evet beyler! Kutlama zamanı! Nocioni’yi almak güzel hamleydi!
Bunu yapması çok kolay! Olympiakos’un sahipleri kutlamalarından sonra nasıl birbirlerine düşmeyi başarıyorlar?
En azından düştüğümüzde ayağa kalkıyoruz! Kendimizi yere atmıyoruz!
Baba, Maciulis’in kızından hoşlanıyor gibiyim. Bizi tanıştırabilir misin?
Spanoulis’in çocuğuna ne kazandığımızı göster ve onu kıskandır!
Aklından bile geçirme!