By Alex Madrid / info@eurohoops.net
18 yaşında olmasına ve henüz 2 yıldır elit seviyede mücadele ediyor olmasına rağmen Real Madrid‘in 2002 doğumlu yeteneği Usman Garuba, hem saha içinde hem de saha dışında çok olgun bir görüntü çiziyor. İspanyol basketbolunun geleceğe dair en büyük umutlarından birisi olan Garuba, Real Madrid altyapısının son eserlerinden birisi. Luka Doncic’in kırdığı rekorların bazılarını paramparça eden Garuba, genç yaşına rağmen daha şimdiden koç Pablo Laso’nun rotasyonunda kendisine yer bulmuş vaziyette.
Madrid’in genç yıldızı Garuba, Eurohoops’a özel bir röportaj verdi. O röportajdan öne çıkan satırbaşları ise şu şekildeydi:
Bu röportaj için hazırlık yaparken sık sık senden “Sıradaki Yıldız” ve “Doncic’in Varisi” şeklinde bahseden yazılara denk geldim. Genç bir oyuncu olarak bu tarz haberlerden etkilenmemek için neler yapıyorsun?
Bu tarz şeyler beni çok etkilemiyor çünkü bir gün çok iyi oynayıp diğer gün kötü bir performans gösterebileceğimin farkındaydım. Açıkçası bunu çok umursamıyorum. Doncic’in adımlarını takip ettiğimin söylenmesi güzel ama sonuçta her insan farklı. Her basketbolcunun gelişme ve olgunlaşma anlamında izlemesi gereken bir yol oluyor. Hakkımda böyle şeylerin söylenmesi tabii ki güzel. Bu tarz benzetmeler doğru yolda olduğumu gösteriyor.
Genç takımdan A takıma yükselen oyuncular Doncic’in yarattığı büyük beklentilerin altında kalıyor mu? Yoksa Doncic sizin önünüzdeki bir rol modeli mi?
Bunun beni çok etkileyen bir durum olduğunu söyleyemem. Genç oyuncular için Doncic tabii ki bir rol modeli. Ancak bu konuda çok takıntılı da olmamak gerekiyor. Luka çok dikkat çeken bir oyuncuydu ama herkes onun gibi değil. Büyük olasılıkla tarihin gördüğü en iyi 18 yaşındaki oyuncuydu. Bu yüzden Doncic’in yaptıklarından çok kendi yaptıklarınıza odaklanmanız gerekiyor. Daha iyi oyuncu olmak için kendinizi nasıl geliştirebileceğinizi düşünmeniz gerekiyor.
A takımda ilk kez 2 yıl önce forma giydin. İlk andan itibaren de bu seviyeye çok iyi adapte olmuş gibi bir görüntü çizdin. Oyunun hangi alanlarında büyük farklılıklar hissettin?
A takımdaki ilk maçımdan önceki birkaç sene boyunca takımla beraber yaz kamplarında antrenmanlara çıkıyordum. Takımla beraber resmi maçlara çıkmasa da kendimi kadronun bir parçası gibi hissetmeye başlamıştım. Oyun anlamında tabii ki çok net farklılıklar vardı. Her şeyden önce atletizm anlamında çok başka bir seviyede oynamaya başlamıştım. Alt yapı kategorilerinde fiziksel özelliklerimi daha fazla kullanabiliyordum. Teknik anlamda da tabii ki çok daha gelişmiş bir oyun var. Ama en büyük farkın atletizm seviyesinde olduğunu söyleyebilirim. Şu anda yeteneklerimi daha çok kullanmam gerekiyor. Fizikselliğime o kadar çok güvenemiyorum. Sahada neyi nasıl yapmam gerektiğini daha iyi bilmem gerekiyor.
Biraz da takımdaki rolünden konuşalım. Real Madrid’in bir pivota daha ihtiyaç duyduğundan sık sık bahsediliyordu. Senin Edy Tavares’i yedeklemen bekleniyordu. Ancak 4 numara pozisyonunda çok daha fazla süre alıyorsun. Hangi pozisyonda oynadığında kendini daha rahat hissediyorsun?
Bu sorunun cevabı maçına göre değişiyor. 5 veya 4 numara oynamayı kafaya çok takmıyorum. 4 numara oynadığım zaman savunmaya daha çok konsantre olmam gerekiyor çünkü rakip 4 numaralar daha hızlı ve daha iyi şutörler oluyor. Ancak 5 numara oynadığım zaman hız avantajımı daha çok kullanabiliyorum. Maçtan maça farklı şekillerde oynadığım oluyor. Bunu değiştiren birçok faktör var. Oynadığımız maçtan maça, takımdan takıma durum değişebiliyor. Dürüst olmam gerekirse bu iki pozisyonda da oynadığımda farklı avantajlara sahip oluyorum. Basketbol da bu avantajları en iyi şekilde değerlendirmekle alakalı.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
EuroLeague gündemindeki son gelişmeler için tıklayın!