By Arma Kaynar / info@eurohoops.net
Anadolu Efes‘in süperstarı Shane Larkin, takımının yeni sezon öncesinde düzenlediği basın günü etkinliğinde Eurohoops’un sorularını yanıtladı.
Huzurlarınızda Anadolu Efes‘in geçen sene kazandığı şampiyonluklarda en büyük paylardan birisine sahip olan yıldızın sorularımıza verdiği cevaplar…
–Anadolu Efes son 2-3 yıldır Avrupa’nın elit takımları arasında yer alıyor. Geçen sene EuroLeague şampiyonluğunu kazanmanız sizi direkt olarak diğer takımların hedefi haline getirdi. Bu açıdan baktığın zaman gelecek sezon hakkında neler düşünüyorsun?
-Herkes bize karşı en iyi oyununu oynamaya çalışacaktır. Victoria’da oynadığımız Final Four’dan beri herkes bizi hedef takım olarak görüyordu. Herkes bizim harika bir takım olduğumuzu, iyi bir kimyaya sahip olduğumuzu biliyor. Çok yetenekli ve tecrübeli oyunculara sahibiz. Kadrodaki herkes harika şeyler başardı. Günün sonunda baktığınızda nasıl bir takım olabileceğimizi biliyoruz. Şimdi mental ve fiziksel olarak kendimizi en iyi şekilde hazırlamamız gerekiyor. EuroLeague’de her gece çok zor maçlar bizi bekliyor. Mental anlamda güçlü kalmamız ve maçlarımızı kazanmamız gerekiyor.
-Takımın iskeletinde yer alan oyuncular uzun süredir bir arada yer alıyor. Muhteşem bir kadroya sahipsiniz ve devamlılığa da sahipsiniz. Böyle bir takımın parçası olmaya devam etmek neler hissettiriyor?
-Kadroda uzun süredir burada olan birçok oyuncumuz var. Birçok oyuncu takıma aynı anda katılmıştı. Her sene değişen birkaç parça oluyor ama iskeleti uzun süredir bir arada tutmayı başardık. Artık birbirimizi bir ailenin üyeleri olarak görüyoruz. Son yıllarda birbirimizle çok fazla zaman geçirdik. Yaz dönemleri dışında neredeyse her günü beraber geçiriyoruz. Birbirinizle bu kadar çok zaman geçirdiğinizde daha yakından tanımaya başlıyorsunuz. Birbirinizle daha derin bağlar kurmaya başlıyorsunuz. Sahaya çıktığımızda kardeşlerimizle beraber mücadele ediyormuşuz gibi hissediyoruz. Bu da bizim takım olarak büyümemizi ve özel bir takım olmamızı sağladı. Yaşımız ilerledikçe daha iyi bir takım haline geliyoruz. Bu sene de çok özel bir takıma sahibiz. Neler olacağını göreceğiz.
-Sen ve Vasilije Micic, EuroLeague tarihinin en iyi guard ikililerinden birisiniz. Yaz döneminde Micic’in NBA’e gidebileceğine dair birçok dedikodu çıkmıştı. Ancak Micic takımda kalmaya karar verdi. Onunla birlikte oynamaya devam etmek hakkında neler düşünüyorsun?
-Micic’in takımda kalmasından çok mutluyum. NBA’e gidebileceğine dair birçok dedikodu çıkmıştı. Yaz döneminde sürekli kontak içerisinde kaldık. Gelecek planlarımız üzerine sık sık konuştuk. İkimizin de burada kalması çok güzel bir şey. İşlerin nasıl gideceğini göreceğiz. Micic buraya geldiğinden beri her sene gelişmeye devam ediyor. Buraya geldiğinden beri daha iyi bir oyuncu haline geldi ve her sene daha fazla sorumluluk alıyor. Aynı şekilde ben de fazlasıyla geliştim. Birçok kişi bizim üzerimize odaklanıyor. İkimiz de takım için çok önemli oyuncularız. Gelişmeye, iyi oynamaya devam etmemiz gerekiyor. Beraber oynamaya devam etmeli ve takım arkadaşlarımıza yardımcı olmamız gerekiyor. Bir sene daha beraber oynayacağımız için çok mutluyum. Umarım bir kez daha şampiyonluk kazanabiliriz.
-Geçen sezon Ergin Ataman, Yılın Koçu ödülünü kazanmıştı. Onun hakkında neler söyleyebilirsin? Çok talepkar olabiliyor mu?
-Onun hakkındaki en güzel şey şu: Yeteneği görüyor ve oyuncularının güçlü yanlarını sahaya koymasını sağlıyor. Avrupa’daki birçok koç oyunu fazlasıyla kontrol etmeye çalışıyor. Oyuncularının nerede ne yapacağını, nasıl şutlar atacağını belirlemeye çalışıyor. Genelde bu işe yarıyor ancak bazen oyuncularının en güçlü yanlarını sahaya yansıtmasına engel olabiliyor. Oyuncuların gelişim gösterebilmesi için belirli bir düzeyde özgürlüğe sahip olması gerekiyor. Takıma gelen oyunculardan bazılarının kariyerinin en iyi dönemlerini geçirmesinin sebebi bu. Micic, Zalgiris’te oynadığı dönemde maç başına 6-7 sayı atarken burada EuroLeague MVP’si oldu. Ben Baskonia’da oynarken iyi bir yıl geçirmiştim. Daha sonra NBA’e gittim ve yedek oyun kurucuydum. Daha sonra buraya geldiğimde birçok rekor kırdım. Koç bizim özgürce oynamamızı ve potansiyelimizin zirvesine çıkmamızı sağlıyor. Sürekli olarak özgüvenli oynamamızı, şutlarımızı atmamızı istiyor. Bu güveni size veren bir koça sahip olduğunuz zaman mental anlamda kendiniz gibi oynayabilmenizi sağlıyor bu da gelişimi beraberinde getiriyor. Aldığı ödülü sonuna kadar hak ettiğini düşünüyorum. Anadolu Efes, 4 yıl önce son sıradaydı. Bir sonraki sezon takımı 2. Sıraya taşıdı. Covid sezonunda lig lideriydik ve geçen sene de EuroLeague şampiyonu olduk. 3 uzun seneden ve sıkı çalışmamızdan sonra koçun hak ettiği saygıyı görmesi çok güzel.
-Sen NBA tecrübesi olan bir isimsin. Koç Ergin Ataman, daha önce NBA’de oynarsanız playoff yapabileceğinizi söylemişti. Sen bu konuda neler düşünüyorsun?
-NBA çok farklı bir lig, orada başka bir basketbol oynanıyor. NBA tarzında farklı yapılan birçok şey var. Ancak oyun tarzı olarak biz de NBA’e yakın bir oyun oynuyoruz. Hızlı, yüksek tempolu bir oyun oynuyoruz. Genellikle üçlükleri ve turnikeleri tercih ediyoruz. Fazla orta mesafe kullanan bir takım değiliz. Kesinlikle şansımız olacağını düşünüyorum. NBA atletizm açısından çok farklı bir lig. O yüzden oraya da adapte olmamız gerekirdi ancak takımımızın potansiyeline asla bir sınır koymam. Takımımızın birçok şeyi başarabilecek bir ekip olduğunu düşünüyorum. Eğer bir gün böyle bir fırsatımız olursa kesinlikle denemek isterim ama koçumuzun bize bu kadar güven duyması kesinlikle harika bir şey.
-Hem EuroLeague hem de BSL şampiyonu olarak önümüzdeki sene Anadolu Efes’in karşılaşacağı en büyük meydan okuma ne olacak?
-Karşılaşacağımız en büyük zorluk motivasyonumuzu korumak olacaktır. Her gün olabileceğimiz en iyi takım olmak için çalışmak kolay bir şey değil. Üst üste şampiyon olmak çok zor bir şey ve bunu başarabilen çok az takım var. Birçok takım şampiyonluk yaşadıktan sonra ayağını gazdan çekebiliyor. Şampiyonluktan sonra o ateşi kaybedebiliyorlar. Şampiyonluk yaşayan herhangi bir takım için en büyük zorluk aynı seviyede kalıp aynı motivasyon ve açlıkla yoluna devam etmek. Dünyanın her yerindeki profesyonel sporlara baktığınız zaman üst üste şampiyon olmanın çok zor olduğunu görüyorsunuz. Şampiyonluk sonrasında takımlar dağılabiliyor, diğer takımlar daha da güçleniyor. Ama günün sonunda baktığınızda şampiyonluk seviyesini korumak çok zor. EuroLeague tarihinde de bunu başarabilen sadece 2 takım var. Bu yüzden bizi en fazla zorlayacak şeyin aynı motivasyonu korumak olacaktır. Ama buraya geldiğimden beri öğrendiğim bir şey varsa kadrodaki herkesin belirli bir motivasyona sahip olduğu ve basketbola aynı şekilde yaklaştığıdır. Biz de her gün olabileceğimiz en iyi halimize gelmek için çalışmaya devam edeceğiz. Beraber çalışıp, aile ortamını koruduğumuz zaman bunu başarabileceğimizi düşünüyorum. Bir kez daha şampiyon olmamamız için hiçbir sebep yok.
–Sertaç Şanlı geçen sezonki şampiyonluk takımının çok önemli bir parçasıydı. Önümüzdeki sezon Barcelona formasını giyecek. Ona karşı oynamak nasıl olacak? Ona maçlarda söylemek istediğin bir şey olacak mı?
-Kesinlikle trash talk olacaktır. (Gülerek) Sertaç, takımın kuruluş aşamasının en başından beri buradaydı. Beraber gösterdiğimiz gelişimin bir parçasıydı. Hayatımın sonuna kadar kopmayacak bir kardeşlik bağımız var. Herkes günün sonunda kariyerleriyle alakalı zor kararlar vermek zorunda kalabiliyor. Sertaç da kariyerinin tamamını Türkiye’de oynamıştı. Farklı bir tecrübe edinmek istedi. Eğer istediği buysa onu sonuna kadar destekliyorum. Umarım Barcelona’da başarılı bir sezon geçirir. Buraya gelip bize karşı oynadığında mutlaka taraftarlar ona sevgi gösterecektir. Ama bize karşı oynadığı zaman umarım çok iyi oynamaz.
,Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!