by Semih Altınbaş / info@eurohoops.net
Geçen sezonu Turkish Airlines EuroLeague ve Basketbol Süper Ligi’nde şampiyon olarak tamamlayan Anadolu Efes‘ten Buğrahan Tuncer, ekibimizden Semih Altınbaş’ın sorularını yanıtladı.
Geçen sezonu çifte şampiyonlukla kapatan yetenekli oyun kurucunun 2021-22 sezonu öncesinde yaptığı açıklamalar şu şekilde:
Geçen sezon muhteşem bir yıl geçirdiniz ve Avrupa şampiyonu oldunuz. Bunun sizin karşınıza gelecekte daha büyük zorluklar çıkaracağını düşünüyor musun? Yeni sezondan beklentilerini nasıl ayarlıyorsun?
Sonuçta herkes şampiyon takımı yenmek için çabalayacak iki ligde de. Bizim geçen seneden neredeyse hiçbir farkımız yok. Sadece Sertaç Şanlı‘yı kaybettik ve yerine de genç, yetenekli bir oyuncu kattık. Bizim açımızdan oyun sistemimizin değişeceğini düşünmüyorum. Belli başlı herkesin kendi rolünü bildiği bir takımımız var. Yaş olarak da biraz ilerliyoruz ama mümkün olduğu süre boyunca zirvede kalmak istiyoruz. Avrupa’daki ilk hedefimiz Final Four, Türkiye’de ise şampiyonluk.
Senin de uzun zamandır içinde bulunduğun bir düzen var Anadolu Efes‘te. Böyle bir ailenin parçası olmak sana nasıl hissettiriyor?
Sonuçta bu bizim işimiz. İş yerinde mutlu bir ortam olması, aile ortamı olması çok önemli. Malzemecimizden tutun koçumuza kadar herkes birbirini çok iyi tanıyor. Aramızda kötü niyetli kimse yok. Bu da huzur dolu bir ortamı ve başarıyı beraberinde getiriyor. 3-4 yıldır buradayız ve herkes gerçekten çok mutlu.
Ergin Ataman geçen yıl EuroLeague’de Yılın Koçu ödülünü kazandı. Onun hakkında neler söylemek istersin? Ne kadar talepkar olabiliyor?
Ergin ağabey aslında oyuncularından çok talepkar olan bir isim değil. Seni rahat bırakan, sahada oyuncuya dayalı bir oyun oynatan bir çalıştırıcı. Oyuncuyu özgür bıraktığı zaman maksimum verimi alacağını düşünüyor. Diğer koçlar daha kendi taktiği içinde kalınsın isteyip oyuncularını sınırlayabiliyor. Saha içinde her zaman bizi özgür bırakıyor. Bu yüzden bence Türkiye’nin en başarılı koçu ve Avrupa’da da Yılın Koçu ödülünü almayı başardı.
Ergin Ataman daha önce biz bu takımla “NBA’de play-off’lara kalabilecek bir takıma sahibiz.” açıklamalarını yapmıştı. Sen bu düşünceye katılıyor musun?
Ben bu düşünceye katılıyorum çünkü ben NBA’de oynanan oyunun çok gerçekçi olduğunu düşünmüyorum. 82 maç oynuyorlar, sürekli olarak seyahat ediyorlar. Ben biraz daha orayı show business olarak görüyorum. Tabii ki orada da play-off başladığı zaman sertlik oranı bambaşka bir seviyeye çıkıyor. Ben Avrupa basketbolunda sezon içindeki sertliğin daha yüksek olduğunu görüyorum. NBA’i çok takip etmiyorum ama Avrupa’ya gelen oyuncularda da bunu görebiliyoruz. NBA’den gelen isimler buradaki sertliğe karşı adaptasyon sürecinde zorlanabiliyorlar. Bir önceki seneki form grafiğimizle NBA’de rahat şekilde play-off yapabileceğimize inanıyorum.
Az önce rakipler bize karşı daha motive oynayacaktır demiştin. Bunun gelecek sezon sizin için en büyük zorluk olacağını düşünüyor musun?
Tabii ki bize karşı farklı bir motivasyonla oynayacaklardır ama bunun çok büyük bir fark yaratacağını sanmıyorum. Biz 3-4 senedir Avrupa’nın zirvesinde yer alıyoruz. 2019-20 sezonunda Covid araya girdi, belki geçen seneden bile daha bir form grafiğimiz vardı. Biz bu oyunu devam ettirdiğimiz sürece sonunda başarıya ulaşacağımıza inanıyoruz. Kazandıkları zaman rakiplerimiz tabii ki daha fazla mutlu olacaktır ama biz 3-4 yıldır Avrupa’nın tepesinde olduğumuz için her sene bununla mücadele ediyoruz.
Sertaç Şanlı, takımın önemli parçalarından birisiydi ve yaz döneminde Barcelona’ya transfer oldu. Onun kariyer gelişimi hakkında neler söylemek istersin?
Tek kelimeyle muazzam. Bunu Sertaç’a da sorabilirsiniz etrafımızdaki kişilere de sorabilirsiniz. Ona en çok güvenen isimlerden birisiydim. 4 yıldır beraberiz sürekli Avrupa’da ve Türkiye’de maç yapıyoruz. Bu kadar el hassasiyeti olan bir uzun süredir görmemiştim. İkincisi Tibor diyebilirim, o da bizde. Ama Sertaç, Tibor’a göre çok daha savunmada etkili bir isim. Muazzam bir gelişim sergiledi. Biraz da Sertaç’ın kısmeti tabii. Geçen sezon Dunston ile Tibor’un sakatlığı olmasaydı belki de buralarda olamayacaktı. Ben onun adına çok mutluyum. Avrupa’nın en büyük takımlarından birisine, Barcelona gibi tarihi olan bir kulübe gitti. Bence Avrupa’nın en iyi uzunlarından birisi Sertaç. Bunu 3-4 yıldır söylüyordum, geçen sene de kanıtladı. Ki geçen sene maçın başında faul problemine girmese belki de Final Four MVP’liğine kadar gidebilecek bir performansı vardı. İlk maç çok iyi oynadı, son maça çok iyi girmişti. Faul problemi olmasa çok daha farklı şekilde olabilirdi.
Vasilije Micic geçen sezon EuroLeague’de hem normal sezon hem de Final Four MVP’si seçildi. Yaz döneminde de NBA’e gitme ihtimali sık sık gündeme geldi fakat o yine de burada kalmayı tercih etti. Aynı pozisyonu oynayan birisi olarak neler söylemek istersin?
Bence Micic daha çok oyun kurucu, ben daha çok şutör guardım. Micic’in kararının arkasındaki motivasyon tam olarak neydi bilmiyorum. Belki kendini hazır hissetmedi, belki burada kalmak daha sıcak geldi, işin içinde maddi yanlar da var. Tam olarak sebebini bilemiyorum ama her sene opsiyonu olduğunu biliyorum. Oklahoma City Thunder‘ın üst sıralarda çok fazla draft hakkı olduğunu biliyoruz. Micic de draft edilecek yeni oyuncuları bir kenara atıp ondan vazgeçebileceklerini düşündü sanırım ve burada kalmayı tercih etti. Bizim için çok iyi bir haber. Avrupa’nın en iyi guardı. Ben onun yaşında olsam NBA’i deneyebilirdim. Sonuçta 27 yaşında, burada kazanabileceği her şeyi kazandı. Bir de gidip oranın havasını koklayabilirdi. Ama sonuçta çok uzak bir yer, çok daha yoğun bir tempo. Buraya daha hakim olduğu için ve biraz da buraların kralı gibi olduğu için kalmayı tercih etmiş olabilir.
Biraz da Eskişehir dönemlerinden konuşmak istiyorum. Senin harika performansların vardı. Eskişehir düzey olarak Anadolu Efes‘in seviyesinde değil ama ilerleyen dönemlerde oradakine benzer bir rolle daha etkili olacağın bir role sahip olacak mısın burada?
2 yıldır ligde Eskişehir performansımdan daha yüksek ortalamalar yakalıyorum zaten. Tabii ki 2 numarada kendimi daha rahat hissediyorum. O zaman hem skor yapma opsiyonum oluyor hem de iyi bir yaratıcı oyuncu olduğumu düşünüyorum ben. Bu özelliklerimi o zaman daha rahat kullanabiliyorum. 1 numara oynadığınız zaman daha fazla takımı oynatmaya odaklanıyorsunuz ve sürekli olarak baskıyla karşılaşıyorsunuz. Bu sene performansımı bir tık daha öteye taşıyıp Avrupa rotasyonunda daha fazla yer almaya çalışacağım. En büyük hedefim o.
Bu sene taraftarlar tekrar tribünlere dönecek. Taraftarların salonlara dönüşü hakkında neler düşünüyorsun?
Biz önceki 2 sene form grafiğimizi yakaladığımızda 16.000 – 17.000 kişilik taraftarların önünde oynadık. Türkiye Ligi’nde bile salon neredeyse full oluyordu. Gayet güzel bir taraftar topluluğuna karşı oynuyoruz. Basketbolun yıllardır içinde olan bir taraftarımız var. Onların desteği bu sene de bizim için çok önemli olacak. Taraftar kapasitesi nasıl olacak göreceğiz. Biz takım olarak taraftarımızı tribünlere bekliyoruz. Dolu tribün önünde oynamak bizim için de çok farklı oluyor. Onların varlığını hissetmek bizim için de çok güzel olacaktır.
Milli takımdan arkadaşın olan Alperen Şengün’ün NBA’deki geleceği hakkında neler söylemek istersin?
Alperen çok yetenekli bir oyuncu. Vücudunu çok iyi kullanıyor, ilk olarak bunu söyleyebilirim. Post hareketlerini baya öğrenmiş, o alanda kendisini çok iyi geliştirmiş. Şutunu geliştirmeye çalışıyor. Zaten gayet atlet bir oyuncu. Çok erken bir yaşta draft oldu. Kendisini gidip orada denemek istedi. Ben çok rahat bir şekilde oynayabileceğini düşünüyorum. Nasıl bir seviyeye çıkacağını oradaki çalışma alışkanlıkları belirleyecek. Antetokounmpo hemen hemen benim jenerasyonumdandı. Oraya tığ gibi gidip geldiği seviyeyi herkes biliyor. Aynı şekilde Alperen’in de fiziğini geliştirdiği takdirde çok daha iyi yerlerde olacağına inanıyorum.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!