by Eurohoops Team / info@eurohoops.net
Gabriel Alejandro Deck, 4 yıl önce Arjantin’den Madrid’e gelerek Real Madrid‘in bir parçası oldu. En başından itibaren, Pablo Laso’nun sistemine harika bir şekilde uyum sağladı ve takımın liderlerinden birisi haline geldi.
Bir yıldan fazla bir süre önce, okyanus ötesinden reddedemeyeceği bir telefon aldı ve kısa süren bir NBA macerasına atıldı. Şimdi, kaybettiği zamanı telafi etmeye ve kariyerinin ilk EuroLeague’ini tekrardan sırtına geçirdiği beyaz formayla kazanmaya çalışıyor.
“Tortu” lakaplı 27 yaşındaki oyuncu, Final Four için Belgrad’ın yolunu tutmadan önce çocukluğundan Madrid kariyerine kadar birçok konuyu Eurohoops’ta konuştu.
– Geri dönüşün, kulübe adaptasyonun ve Madrid şehrindeki yaşamın nasıl gidiyor?
“Aslında oldukça iyi. Tekrar burada, Madrid’de ve kulüpte olmaktan mutluyum. Zaten bildiğim bir kulüp, ve tanıdığım insanlarla dolu. Bu yüzden çok mutluyum, her gün keyif alıyorum.”
– Sekiz aydır Real Madrid‘den uzaktaydın. Bir şeyleri özleyecek zamanın oldu mu?
“Doğruyu söyleyecek olursam, evet oldu [gülüyor]. Üç ya da dört ay sonra, günlük yaşamı çok özledim. Takım arkadaşlarım, her zaman gelip benimle bir şeyler paylaşan insanlar. Şimdi hepsi geride kaldı. Tekrardan buradayım ve sonuna kadar tadını çıkarıyorum.”
– Birkaç ay önce Arjantin’i ziyaret etme fırsatım oldu. Futbolu gerçekten seven bazı insanlarla tanıştım ama hepsi Facu (Campazzo) ve Tortu’yu (Deck) biliyordu çünkü NBA’de oynadınız. Bir Arjantinlinin, eğer fırsat bulduysa NBA’de oynamasının çok önemli olduğunu orada anladım.
“Evet, evet. Bunlar hayatta bir kez karşınıza çıkacak fırsatlardır. NBA’de oynamış çok fazla oyuncumuz yok, bu yüzden böyle bir fırsata sahip olmak inanılmaz bir şey. Sanırım o zamanlar bundan faydalanmam ve bu deneyimi yaşamam gerekiyordu.”
– Ama bir yandan şaşırdım çünkü bu adamlar NBA’de oynadığınız için size o kadar hayran değillerdi. Kendi hikayesini yaratan ve şimdilerde memleketi Colonia Dora’ya yardım etmeye çalışan mütevazı bir insan olduğun için bu kadar seviliyorsun.
“Evet, insanlar benim hikayeme çok odaklanıyor. Gerçek şu ki, çocukluğum biraz zordu çünkü çok fazla imkanımız yoktu ama yine de çok güzeldi. Sanırım bana yaptığım her şeye ve sahip olduklarıma değer vermeyi öğretti. İnsanlara yardım edebilmeyi öğretti. Bugün pandemiden hemen önce açtığımız bir aşevi işletiyoruz. Daha sonra, COVID bizi geri adım atmaya zorladı, ancak her zaman mümkün olan en kısa sürede yardım etmeye ve bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Uzakta olmak çok zor ve bunun için doğru insanları bulmaya çalışıyorum. Ayrıca, çocuklara mümkün olduğunca yardım etmeye çalışıyorum çünkü bana çocukken orada yaşadığım zamanları hatırlatıyorlar.”
– Memleketine gidip sokakta yürürken, bir basketbol yıldızı gibi mi muamele görüyorsun yoksa sen de herhangi biri gibi misin?
“Herkes gibi muamele görüyorum. Bu beni çok mutlu ediyor. Tek başıma sokakta yürüyebiliyorum çünkü değişmedim ve herkes aynı şekilde hissediyor. Ben 10 yıl önce oradan ayrılan aynı adamım. Her geri döndüğümde, bundan çok zevk alıyorum.”
– Sen küçükken, baban bir tekerlek lastiğinden basketbol çemberi yaptı. Bu olmasaydı şimdi bir basketbolcu olacağını düşünüyor musun?
“Hayır, gerçekten düşünmüyorum [gülüyor]. Babam bunu komşumla ya da erkek kardeşimle yapmasaydı, beni de antrenmana götürmeseydi, bugün ne olurdum bilmiyorum. Muhtemelen ders çalışıyor ya da başka bir şey yapıyor olurdum ama basketbol oynamazdım. Bu yüzden benim için hobi olarak başlayan ve mesleğim haline gelen bir şeyi yapabilme vizyonuna sahip oldukları için onlara teşekkür ediyorum.”
– Günümüze geri dönelim. Pablo Laso’nun, Madrid’e geri dönüşünüzde anahtar isim olduğunu hissediyorum…
“Evet, Pablo’ya Arjantin’den Madrid’e katıldığımdan beri bana güvendiği için her zamankinden daha minnettarım. Burada bulunduğum süre boyunca bana çok şey öğretti. Geri dönebilmek ve tekrardan onun liderliği altında oynamak beni çok mutlu ediyor ve eminim ki o da öyle.”
– Playofflarda oynayamadıktan sonra, Final Four maçları ile nasıl yüzleşeceksiniz?
“Hepimiz bu playoff maçlarını oynamak istiyoruz. Ne yazık ki, COVID nedeniyle playoffta sahaya çıkamadım ama takım harikaydı. Şimdi, Final Four’a gidebilmek ve takıma katkıda bulunmak için büyük umutlara sahibim. Takım için her zaman istediğin şey budur.”
– Birçoğumuz playofflarda bu seviyeyi beklemiyorduk. Takımın aniden harika bir basketbol oynaması ve Maccabi‘ye karşı seriyi 3-0 kazanması için takımın içinde neler değişti?
“Mantalite. Çok zor maçlarda playoffları 3-0 kazanabilmenin anahtarı buydu. Takım son bir aydır iyi performans sergilemiyordu ve mantalitesi tökezliyordu. Bu grubun sahip olduğu iyi basketbolu ve karakteri ileriye taşımak için her hafta sıkı çalışmaya uğraşıyoruz. Bu, Maccabi karşısındaki üç maçta gösterilmiştir.”
– Ayrıca Barcelona’nın playoff serisinde beşinci maça gitmesini de beklemiyorduk…
“Playoff serileri böyledir, günden güne değişir. Bazen en iyi şekilde, bazen de en kötü şekilde giderler. Diğer takımlar daha fazla maç oynamak zorundayken 3-0 kazanabilmek bizim için harikaydı.”
– Barcelona serisinin 5. maçını kazandığında Nikola Mirotic sanki sizi bekliyormuş gibi bir şey söyledi. Son maçlardan sonra soyunma odasında onlardan intikam almak isteniliyor mu?
“Barcelona’ya karşı oynamanın nasıl bir oyun olduğunu biliyoruz, sonuçta bir El Clasico. Harika bir maç ve hepimizin bildiği gibi atmosferde her zaman daha fazla heyecan var. Her zaman kendimizi düşünmeli, işlerimizi iyi yapmaya çalışmalıyız. Elimizden gelenin en iyisini yapacağız ve sonra sahada neler olacağını göreceğiz.”
– Birçok kez Mirotic’i savunmaktan sorumlu olmuş oyunculardan birisin. Mirotic ile sahadaki bu çatışma seni özellikle motive ediyor mu?
“Evet, açıkçası. Çok yetenekli ve takımını öne çıkaran bu tür oyuncuları savunabilmek %100 motive edici. Sizi maça konsantre eder, bu yüzden bu şekilde olmayı ve sıra bize geldiğinde iyi iş çıkarmayı umalım.”
– Madrid’in El Clasico’ya tekrardan hükmedebilmesi için neleri daha iyi yapması gerekiyor?
“Dediğim gibi, sahada kendi işlerimize bakmak. Önceki maçlarda neyi yanlış yaptığımıza bakıp bunları düzeltmeye çalışıyoruz. Ardından sahaya her şeyimizi koyup 40 dakika boyunca %100’ümüzü vermeliyiz. En az hatayı yapan taraf, her zaman maçı kazanır. Bu, her seferinde aynıdır.”
– Taktikleri açıklamayacağını biliyorum ama bu oyun için elinizde gizli bir kozunuz var…
“Muhtemelen [gülüyor]. Koç ekibi bunun üzerinde çalışıyor.”
– Belgrad’a Final Four’un favorisi olarak gelmiyorsunuz. Bu size yardımcı olabilir mi?
“Biz Real Madrid’iz. Biz her zaman şampiyonluğu kazanmaya çalışan ve bunun için savaşan bir takımız. Bu şekilde gelme gerçeğinin insanlar için geçerli olduğunu düşünüyorum. Biz Belgrad’a, elimizden gelenin en iyisini yapmak ve şampiyonluğu kazanmak için geliyoruz, hepimizin arzusu bu yönde.”
– Real Madrid, siz ilk kez takıma gelmeden birkaç ay önce Belgrad’daki son EuroLeague kupasını kazandı (2018’den bahsediyor). Bu şampiyonluk hakkında sana ne söylediler?
“Aslında duyduğum her şey muhteşemdi. Bu eşsiz bir şey. Umarım bunu tekrar yapabiliriz ve bu sefer bunu deneyimleyebilirim.”
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!