By Semih Tuna/ info@eurohoops.net
Polonyalı yıldız, Çin macerasından Beşiktaş‘taki sezonuna, kariyer geçmişinden gelecek hedeflerine kadar birçok konuda Eurohoops’a samimi açıklamalarda bulundu.
İlk olarak Çin nasıldı? Beklediğin gibi miydi?
Şanslıydım çünkü etrafımda iyi takım arkadaşları ve iyi insanlar vardı. Takımımı çok sevdim. Shenzhen yaşamak için çok güzel bir şehir. Sonuç olarak çok güzel bir deneyimdi. Güzel bir sezon geçtirdik ve yarı finallere kalmayı başardık. Ancak burada sadece bir maç kazandık ki bu iyi değil. Yine de bu takım tarihinin en iyi noktası oldu. Genel olarak onlar da memnun kaldı ve eğlenceli bir deneyim oldu. Çok maç oynadık ama sezon daha kısaydı. Ben keyif aldım, güzeldi.
Geçtiğimiz ay Jeremy Pargo ile yaşadığın kavgayla gündeme geldin. Orada tam olarak neler oldu?
Bu gerçek bir kavga değildi. Sadece anın stresiyle oldu. Her ikimiz de rekabetçi oyuncularız. Maçı kazanmak istedik. İnsanlar bazen böyle tartışmalar yaşar. Her ikimiz de bunun ardından çok iyi reaksiyon verdik ve maçı kazandık. Bence bu olay olduğundan daha kötü gözüktü. Ben ve Pargo birbirimizi çok uzun yıllardır tanıyoruz. Her ikimiz de birbirimize karşı birçok kez mücadele ettik. Biz kardeş gibiyiz ve kardeşler de bazen tartışır. Ne yazık ki o an kameralar bizi çekiyordu ve yakalandık. Ama dediğim gibi çok büyük bir olay değil.
Peki Avrupa basketboluyla Çin Ligi arasında ne gibi farklılıklar var?
Tüm oyun çok daha farklı. Onlar oyunu daha çok NBA’e benzetmeye çalışıyorlar. Daha uzun çeyrekler, yüksek skorlu maçlar… Çin’de oynamak için hücumda çok yetenekli olmanız lazım. Orası guardların ligi ve genelde guardlar yüksek istatistik yapıyorlar. Ama benim gibi bazı uzunlar da var ve biz de iyi istatistikler yapıyoruz. Yine de eğlenceliydi. Daha az antrenman yapıp daha çok maç yapıyorsunuz. Sezon daha kısa ama daha sık maç yapıyorsunuz. Eğer önemli bir oyuncuysanız her maç 30 dakikadan fazla oynuyorsunuz ve bu yüzden buna hazır olmalısınız.
Bir oyuncu olarak antrenman yapmaktansa maç yapmayı tercih ediyorsundur diye düşünüyorum?
Hayır, ben antrenman yapmayı da seviyorum. Sonuçta maçlar için antrenman yapıyoruz değil mi? Rekabet etmesi çok eğlenceli. Ben sezon öncesinde de rekabet etmeyi seviyorum. Sonuçta maçlar, daha doğrusu büyük maçlar başladığında herkes oynamak istiyor. Tabii ki bunlar antrenmanlardan daha eğlenceli ama ben antrenmanları da seviyorum.
İspanya’da geçirdiğin sezonun ardından bir EuroLeague takımına gitmeni bekliyorduk ancak sonuçta Beşiktaş‘a geldin. Barcelona’da neler yanlış gitti?
Birçok şey yanlış gitti. Bu çok uzun bir hikaye. Biliyor musunuz bilmiyorum ama kulüp doktoru tarafından bir ilaç verildi. ABD’de bu ilacı alabilmek için bazı şeyleri imzalamanız gerekiyor ki bu sayede intihar etmeniz önleniyor. Çok kuvvetli bir ilaçtı ama bana geçerli bir reçete olmadan bunu verdiler ve bu ilaç benim belimde spazmlara yol açtı. İnanılmaz üzülmüştüm. Daha sonra bu ilacın benim oynayamama sebep olduğunu fark ettiler. Xavi Pascual de orada sezona çok kötü başlamamın sebebinin bu olduğunu kabul etti. Daha sonra geri döndük ve o yıl lig şampiyonu olduk. Ben son iki ay için sahaya döndüğümde iyi oynamıştım. Sonraki yıl için kadrolarında bazı değişiklikler yaptılar. Ben kadrodaki beşinci uzundum ki bu benim için kötü bir durumdu. Bu oyunculara karşı mücadele etmek ve az sürede bir şeyler kanıtlamaya çalışmak zordu. Xavi’nin Barcelona’da sahip olduğu gibi 11-12 kişilik bir rotasyonunuz varsa bu kolay değildir. Yine de iyi bir takım arkadaşı olmaya ve elimden geleni yapmaya çalıştım. İkinci yılımda çok fazla süre alamadım. Sezon sonunda birçok teklif aldım. Almanya’dan bazı teklifler geldi, benim için iyi olmayacağını düşündüğüm bazı takımlardan da teklifler geldi ve Beşiktaş’tan da teklif aldım. Ben Caja Laboral forması giyerken onlara karşı oynadığım maçlardan beri Beşiktaş’ı takip ediyordum. Beşiktaş taraftarları inanılmaz bir kitle ve benim şu ana kadar oynadığım açık ara en iyi taraftar kitlesi. Bu yüzden Beşiktaş’ı istedim. Görüşmeler yaptık ve sonuçta orada oynadım. Beşiktaş’la iyi bir yıl geçireceğimi düşündüm, Türkiye Ligi’nde üst sıralarda yer alabileceğimize inandım ve bunun benim için bir trambolin etkisi yapacağını hissettim. İstanbul güzel bir şehir. Para konusunda bazen gecikmeler oldu ama bu pek de önemli değildi. Bu yüzden Beşiktaş’a geldim.
Beşiktaş taraftarları hala senin Instagram fotoğraflarına yorumlar yapıyorlar ve seni özlediklerini söylüyorlar. Sen neler düşünüyorsun?
Ben de onları özledim. Onlar için oynamak çok güzeldi. Çok sadık taraftarlara sahipler. Playofflara kalamadığımızda dahi ne olursa olsun bizim yanımızda yer aldılar. Onlara çok saygı duyuyorum. Bana ve aileme sevgi ve destekten başka bir şey vermediler. Hem futbol hem basketbol maçlarında yarattıkları atmosferi çok sevdim. Oğlum Adam da bundan çok keyif aldı. Her ikimiz de Beşiktaş formaları aldık. Ancak yeni formaları henüz almadık ve mutlaka almalıyız!
Beşiktaş’taki sezonun başında koç değişikliği yaşandı. Bu seni nasıl etkiledi?
Kazanamadık. Bu açıkçası herkes için hayalkırıklığı yaratan bir sezondu. Henrik Dettmann beni buraya getiren adamdı. O takımdan gönderildiğinde yeni koçla başlangıçta her şey iyi gidiyordu. Yıl devam ettikçe işler değişmeye başladı. Fikirler değişti, takımdaki pozisyonlar değişti. Açıkçası orada işler biraz karışıktı. Bu yıl onları takip ediyorum ve görüyorum ki durumu toparlamışlar. Bu da güzel bir şey.
Çin’deki sezonun bitti. Şimdi yılın geri kalanı için bir Avrupa takımıyla anlaşma planın var mı?
Bazı ilgiler alıyorum. Şu anda tatildeyim ve 1 Nisan’a kadar tatilim sürecek. Ondan sonra oturup benim için ilgi çekici bir teklif var mı konuşacağız. Eurobasket’te de Polonya’yla oynamayı düşünüyorum. Ayrıca bir süredir tatil yapamıyordum ve bu yüzden şu an tatilde olmak güzel. Tayland’da 10 günlük tatilim daha var ve daha sonra Barcelona’ya döndüğümde bir değerlendirme yapacağız. Belki de sezonun geri kalanı için bir kontrat imzalayacağım. Bu muhtemel.
Türkiye’den sana teklifler var mı?
Şu aşamada takımlar ya da ülkeler hakkında konuşmak istemiyorum ama evet, Avrupa takımlarından teklifler var.
Gelecek sezon için planların neler?
Birçok seçeneğimiz olacaktır diye düşünüyorum. Bu heyecan verici. 32 yaşındayım, iyi bir durumdayım, harika hissediyorum. Tabii ki tüm seçenekleri değerlendireceğiz. Barcleona’ya döndüğümde menajerlerim gelecek ve onlarla birlikte konuşarak hem bu sezon hem de gelecek sezon için bir sonraki adımın ne olacağını konuşacağız. Benim için hangi seçeneğin hangisi olduğunu değerlendireceğiz. Hem bu yüzden hem de gelecek için heyecanlıyım.
Bu yaz Marcin Gortat’la birlikte EuroBasket’te Polonya milli takımı formasını giyecek misiniz?
Marcin Gortat’ın bu yaz geleceğini düşünmüyorum ama ben kesinlikle orada olacağım!
Kariyerinde hiç pişmanlığın var mı? “Keşke NBA’e bu kadar erken gitmeseydim” dedin mi?
İsveç’e 15 yaşındayken geldim. Daha sonra çok genç yaşta Real Madrid‘le sözleşme imzaladım. Hayattaki yanlışlarımdan ders alarak ilerledim. Real Madrid‘deki durum çok iyi değildi. Benim için korkunç bir anlaşmaydı. NBA’e gerçekten çok genç yaşta gittim. Daha önce de dediğim gibi geçen zamandan çok şey öğrendim. “Bunu değiştirseydim” diyebileceğim bir şey yok çünkü hayatta şu an olduğum noktadan mutluyum. Kariyerimden dolayı mutluyum, kendimle gurur duyuyorum. Şu anda kendimi bir başka çok iyi kontrat alabilecek noktaya getirdim. Umarım 4-5 yıl daha üst seviyede oynayabilirim. Tabii ki herkesin pişmanlıkları olur ama ben kendimle gurur duyuyorum.