By Can Bedel / info@eurohoops.net
Türkiye A Milli Kadın Basketbol Takımı son 15 yılda belki de ülke sporunun en başarılı milli takımlarından biri.
2005’ten başlayan süreçte Potanın Perileri muhteşem başarılar yakalamış, Türkiye’de kadın sporlarına bakışı değiştirerek ilgiyi toplamıştı.
Basketbolseverlere Olimpiyat heyecanı yaşatan Potanın Perileri, isimlerini insanların hafızalarına ilmek ilmek işleyerek, tek tek kazıdı…
İLK BAŞARI AKDENİZ OYUNLARI
Akdeniz Oyunları, Türk Sporu için her zaman önemli bir yere sahipti. Türk Sporu’nun yükselmek için merdiven olarak kullandığı bir organizasyon desek çok da yanlış olmaz. İşte 2005 Akdeniz Oyunları da Potanın Perileri için böyle bir öneme sahipti ve dönüm noktası oldu. İspanya’nın ev sahipliğinde yapılan Akdeniz Oyunları’nda ay-yıldızlılar rakipleri karşısında “Avengers” misali bir performansa imza atıyordu. Rakiplerini peş peşe deviren ve finale yükselen ay-yıldızlıların rakibi Hırvatistan’dı. Dağılan eski Yugoslavya’nın bir parçası olan ve basketbolda önemli bir ekol olan Hırvatistan’ı devirmek zor olacaktı ki Potanın Perileri için de zaten kolay hiçbir şey yoktu. Nefes kesen bir mücadeleye sahne olan finalde Hırvatistan’ı 68-66 yenen Türkiye şampiyon oldu ve ilk altın madalyasını kazandı.
Aynı yıl Potanın Perileri, Türkiye’nin ev sahipliğinde yapılan Avrupa Şampiyonası’nda da çeyrek finale yükselme başarısını göstermişti. Başarıdan başarıya koşacak bir jenerasyonun da temeli bu yıl atılıyordu aslında. Nevriye Yılmaz artık bir süper yıldız etiketi kazanıyordu.
Şaziye İvegin, Yasemin Horasan, Birsel Vardarlı ve diğerleri… Oyuncularımızı yavaş yavaş ilk kez bu yıl duyuyorduk ancak o gün hiçbirimiz farkında olmasak da bu isimler hepimizin aklına kazınacaktı.
Gelecek yıllarda da yazacakları tarihlerle isimleri hiç unutulmayacak, yeni doğan kızların isimleri haline geleceklerdi.
AY-YILDIZLILAR LONDRA OLİMPİYATLARI’NA BİLETİ KAPTI
Türk basketbolseverler için Olimpiyatlar, ulaşılması, hatta hayal etmesi dahi zor bir basamaktır. Bazen kurduğunuz hayaller artık sizin için sinir bozucu bir hal alır zira kurduğunuz hayalleri yaşamak istersiniz. Fakat 2011’de bu hayal bu kez gerçeğe dönecekti. 2005 Akdeniz Oyunları’nda altın madalya kazanarak büyük bir başarı elde eden Potanın Perileri, 2011’de yeni bir tarih daha yazacaktı.
Türkiye’nin ev sahipliğinde Ankara’da gerçekleşen FIBA Kadınlar Olimpiyat Elemeleri’nde grubundan Porto Riko ve Japonya ile karşılaşan büyük bir taraftar desteğiyle iki takımı da devirecek ve olimpiyat yolunda önündeki son engel olan Arjantin ile karşılaşacaktı. Başkent’te büyük bir heyecan yaşanırken tıklım tıklım dolu salonda bir hayali gerçekleştirmek isteyen, artık Olimpiyatları evden izlemek yerine evde izlenen takım olmak amacıyla parkeye çıkan Potanın Perileri rakibi karşısında müthiş bir mücadeleye ortaya koydu ve sahadan 72-58 gibi farklı bir skorla galip ayrılmıştı.
Tarihi bir başarı yakalayarak Olimpiyat Oyunları’na katılım hakkı kazanan Potanın Perileri, isimlerini ülkemiz vatandaşlarının zihnine bir kez daha kazırken Olimpiyatları milli takım formasıyla izleme heyecanı da herkesi sarmıştı.
Kadın sporlarına yönelik bakış değişmiş, Türk kadınının Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi omuzlar üzerinde yükselmeye layık olduğu tüm ülke tarafından bir kez daha net şekilde anlaşılmıştı.
PERİ MASALI GERÇEK OLDU; POTANIN PERİLERİ FİNALE YÜKSELDİ
2005 yılındaki başarının ardından gözleri üzerine çeken Potanın Perileri, 2007 ve 2009 Avrupa Şampiyonları’nda beklentilerin altında kalmış ve hayal kırıklığı yaratmıştı. Ancak bu kızlar kendi yarattıkları büyük beklentileri de aşabilecek güçte, yetenekteydiler. Olimpiyatlara katılım hakkı elde ederek büyük bir başarı elde eden Potanın Perileri, bir peri masalını daha 2011’de gerçek yapacaktı. 2011’de Polonya’da düzenlenen Avrupa Şampiyonası’na gidilirken artık hedef geçen yıllardaki başarısızlıkları unutturmak, 2005’teki tarihin daha büyüğünü yazmaktı.
2011 yılında ise en büyük başarı yakalandı. Avrupa Basketbol Şampiyonası’na katılan ay-yıldızlılar gruptan çıkmıştı ancak çeyrek finalde rakip hiç de kolay lokma değildi. Potanın Perileri’nin rakibi şampiyonanın namağlup takımı Karadağ olacaktı. Rakip kolay değildi ancak bu turnuva farklı olacak mottosuyla Polonya’ya giden ay-yıldızlıların da pes etmeye niyeti yoktu.
2005’te Akdeniz Oyunları’nda altın madalya kazanan takımın parçası olan Şaziye İvegin, Birsel Vardarlı ve Nevriye Yılmaz önderliğinde enfes bir oyun ortaya koyan Potanın Perileri rakibini 56-44 yenerek büyük bir başarıya imza atmış ve yarı finale kalmıştı. Tarihinde ilk kez Avrupa Şampiyonası’nda yarı finale kalan ay-yıldızlılar 2005’in ardından en büyük başarıyı yakalamıştı.
Potanın Perileri dikkatleri üzerine çekse de hedef daha bitmemişti. Milli Takım yarı finalde son Avrupa Şampiyonu Fransa ile karşılaşacaktı. Avrupa’da bahisçiler tartışmasız olarak Fransa’yı favori gösterse de Ceyhun Yıldızoğlu ve öğrencileri için tek bir ihtimal vardı. Takvim yaprakları 1 Temmuz 2011 tarihini gösterdiğinde bir peri masalı da gerçeğe dönecekti. Son topa kadar savaşmak için sahaya çıkan Potanın Perileri ilk dakikadan itibaren müthiş mücadele edecekti. Nefes kesen maç 60-60’lık eşitlikle uzatmalara gitmişti. Uzatmalarda milliler Nevlin Nevlin ve Nevriye Yılmaz’ın pota altındaki muhteşem performanslarıyla Fransa’yı 68-62 yenerek finale yükselmişti.
Yakalanan bu tarihi zafer büyük bir coşku yaratmıştı. Finalde ise rakip Rusya’ydı. Kadın basketbolunda bir ekol olan ve oldukça güçlü bir rakip ile karşılaşan ay-yıldızlılar rakibi karşısında peri masalını sürdürememiş ve 59-42 mağlup olmuştu. Bu skorla Potanın Perileri Avrupa ikincisi olmuştu. Milli takım, tarihinde ilk kez bir Avrupa Şampiyonası’nda madalya kazanma başarısını gösterdi. 2005’te Akdeniz Oyunları’nda adını ilk kez duyuran bu takım, 2011’de hem Olimpiyat biletini kapmış hem de Avrupa’da destan yazarak gümüş madalyanın sahibi olmuştu. Madalyanın sahibi olan Potanın Perileri de Türkiye’de basketbolseverlerin kahramanı haline gelmişti. Guard oynayanlar Işıl, Birsel formasıyla basketbol topunu sürerken pota altındakiler ise Nevriye Yılmaz oluyordu. Elbette keskin şutörlerin ise favorisi belliydi: Şaziye İvegin.
OLİMPİYATLAR’DA ÇEYREK FİNAL
2012 Londra Olimpiyatları’nda basketbolseverler ilk kez Türk Milli Takımı’nı destekleyebilmenin heyecanını yaşıyordu. Erkek Basketbol Takımı Olimpiyatlar’da yerini alamamış olsa da bir peri masalı yazan Potanın Perileri, 2012’de Londra’da ay-yıldızlı bayrağı taşıyordu. İlkler her zaman özeldir. Potanın Perileri için de Türk basketbolseverler için de Londra öyleydi. Kurulan hayallerin gerçeğe döndüğü, büyük heyecanların yaşandığı ilk Olimpiyat’tı Londra. Yıllardır Olimpiyatlar’da mücadele edebilme, yer alabilme hayali gerçeğe dönmüştü.
Artık yeni bir hedef vardı o da netti: Madalya gelir mi?
Kuşkusuz herkes bunun heyecanını içten içe yaşıyordu.
Tarihinde ilk kez Olimpiyatlar’a katılan Potanın Perileri’nde de hedef bu olacaktı. Grup aşamasında Angola, Çek Cumhuriyet, Çin, ABD ve Hırvatistan karşılaşan ay-yıldızlar, aldığı 4 galibiyetle ABD’nin arkasından gruptan 2. çıkmıştı. Bu tablo heyecanı arttırmıştı. Ay-yıldızlılar ilk kez katıldığı Olimpiyat Oyunları’nda grupta sadece 1 yenilgi yaşayarak -ki o da turnuvanın favorisi ABD’de karşısında gelmişti- çeyrek finale kalmıştı.
Çeyrek finalde rakip 1 yıl önce Polonya’da Avrupa Şampiyonası finalindeki rakiple aynıydı: Rusya.
Zor bir maç, bir rövanş ihtimaliyle çıkılan maçta ay-yıldızlılar bu kez rakibine kolay teslim olmamıştı. Karşılaşma müthiş bir mücadeleye sahne olsa da milliler rakibine 63-66 mağlup olarak elenmişti. Madalya hayali gerçekleşmemiş olsa da basketbolseverlere Olimpiyat heyecanını yaşatan bu takım avuçların içi çatlayıncaya kadar ayakta alkışlanmıştı. Zira bu takım tırnaklarıyla kazıya kazıya 2005’ten buraya gelmişti ve daha önlerinde gidecek çok yolun olduğu da belliydi ve herkes biliyordu ki herkes yılar, onlar yılmazdı…
DÜNYA ŞAMPİYONASI’NDA TARİHİ BAŞARI
2005’ten bu yana hep tarih yazan, ilkleri başaran Potanın Perileri için yeni bir tarih yazma şansı daha gelmişti ve onlar da en iyi bildikleri işi tekrarlayacaklardı. Ay-yıldızlı takım tarihinde ilk kez katıldığı, Türkiye’nin ev sahipliği yaptığı 2014 FIBA Kadınlar Dünya Basketbol Şampiyonası’nda yeni bir ilki gerçekleştirmenin peşindeydi. Taraftarının da desteğini arkasına alan Potanın Perileri grup aşamasında Fransa, Kanada ve Mozambik karşısında 3’te 3 yaparak çeyrek finale yükseldi.
Tüm ülkenin kahramanı haline gelen bu takımın çeyrek finaldeki rakibi ise Sırbistan’dı. Ülker Sports Arena’da oynanan maçta basketbolseverler kahramanlarını yalnız bırakmamış ve tribünleri doldurmuştu. 2010’da Erkek Basketbolda Sırbistan’ı devirerek finale çıkan Türkiye, şimdi Kadın Basketbolda da rakibini yenerek yarı finalde olmayı istiyordu. Nefes kesen maçta ay-yıldızlılar ilk yarıyı 34-40 geride tamamlamış olsa da ikinci yarıda Işıl Alben ve Nevriye Yılmaz’ın skora verdiği destekle üstünlüğü ele aldı ve Sırbistan’ı 62-61 mağlup ederek yarı finale yükseldi.
Ay-yıldızlılar yarı finalde rakibi bir ekol olan İspanya’ydı. Tüm ülke tek yürek olmuş, finali istiyordu. Potanın Perileri için de yeni bir masal yazma vakti gelmişti ancak işler yolunda gitmedi. Spor böyle bir şey, bazen olmayınca olmuyor. Ay-yıldızlılar son topa kadar mücadele etse de rakibine 56-66 mağlup olmuştu. Turnuvada 3’lük maçına çıkma hakkı kazanan milli takım, final biletinin kaçmasının verdiği hüzünle Avustralya’ya 44-74 yenilerek turnuvayı 4. tamamladı.
Yeni bir madalya kazanma şansını kaçırmış olsa da Potanın Perileri, ülkedeki basketbol sevgisini arttırmıştı. Herkes bu takımın büyük bir iş başardığını ve yeni başarıların da gelmeye devam edeceğini biliyordu.