İtalya’nın Bormio kentinde Avrupa Şampiyonası hazırlıklarını sürdüren A Milli Erkek Takımımızda Başantrenör Ufuk Sarıca, EuroBasket 2017’de Ay Yıldızlılarımızın sahada göstereceği performansın önemli olduğunu belirtti.
TBF.org‘a yaptığı açıklamalarda ilk olarak A Milli Takımımızın Bormio kampındaki çalışma sürecini değerlendiren Ufuk Sarıca, “Bormio hem çalışma hem de kamp koşulları açısından çok iyi bir yer. Özellikle de havanın ve şartların uygun olması, İstanbul’un kaoslu ortamından çıkıp daha fazla kapalı kalabilmemiz açısından da önemli. Buradaki çalışmaları 18 kişiye düşürerek yapıyoruz. Biraz daha teknik anlamda yoğunlaştığımız ve biraz daha kondisyon tarafımızı arttırmaya çalıştığımız bir kamp oluyor. İstanbul’da ve buraya geldikten sonraki çalışmalarımızda oyuncu arkadaşlarımız çok çalışkanlar. Oyuncular, antrenmanlarda iyi niyetle tüm güçlerini ortaya koyarak devam ediyorlar. Bu nedenle de mutluyum. En olumlu şekilde burayı geçirip, sonrasında da hazırlık maçları sürecine geçeceğiz” dedi.
Ay Yıldızlılarımızın jenerasyon değişikliği içerisinde bulunduğunu kaydeden A Milli Takım Başantrenörü Ufuk Sarıca, süreci şu şekilde değerlendirdi: “Jenerasyon değişikliği dönem dönem her ülkenin başına geliyor. Bizim de bu değişikliğe ihtiyacımız var. Biranda tüm değişikliği yapmak mümkün değil. Kademeli olarak bunu yapmak lazım. Birkaç genç arkadaşımız vardı, onların sayısını arttırmaya çalışıyoruz. Arkadaşlarımızın rollerini de kesinleştirmeye çalışacağız. Geniş bir kadro açıkladık. Geçiş sürecinde bir takım kadroya dahil olanlar ve kadrodan çıkabilenler de olabilir. Aynı zamanda Avrupa Şampiyonası’ndan sonra çok kısa aralıkta başlayacak Dünya Kupası elemeleri var. Orada da çok büyük belirsizlikler var. Bu bakımdan fazla sayıda genç arkadaşımızla burayı donattık. Artık bu süreci yaşamak ve olumlu kullanmak, bizim adımıza şart olan hadiselerden bir tanesi. Umarım bunu başarırız.”
Ev sahipliğimizdeki Avrupa Şampiyonası öncesi sistemi oturtmaya çalıştıklarının altını çizen tecrübeli basketbol adamı, “Biz yine hedef odaklıyız. Ama neye odaklandığımız ve neyi seçtiğimiz ve neyi de yukarı taşıyacağımız önemli. Hedef olmadan bir şeyi yapmak benim doğama aykırı. Hiçbir zaman hedefsiz yola çıkmadım. Bir sistemimiz var ve onu oturtmaya çalışıyoruz. Onun için belli süreler lazım. Bugünden yarına yapılacak bir şey değil. Kendi kulüplerinde başka antrenörlerle çalışan oyuncu arkadaşlarımız da var. Hedefe odaklanmamız çok önemli. Ülkemizdeki turnuvada en iyi dereceyi almak istiyoruz. Ama bununla birlikte jenerasyon değişikliğinde oyuncularımın rolünü ve genç oyuncuların takıma motivesi konusunda da aşama kaydetmek istiyoruz. Biz bütün içinde bunları değerlendirip, aynı zamanda da şampiyonadan en iyi dereceyi almaya çalışacağız” açıklamasında bulundu.
“Hayallerim ve umudum; dopdolu tribünlerde halkımızın çok ilgi göstereceği şampiyona olacak” diyen A Milli Takım Başantrenörü Ufuk Sarıca, ülkemizin ev sahipliğindeki Avrupa Şampiyonasıyla ilgili olarak düşüncelerini şu şekilde anlattı: “Belki tanıtım konusunda bir parça geride kaldık ama son döneme doğru bu işlerin yoğunlaşacağını düşünüyorum. Biz biraz duygularımızla hareket eden bir milletiz. Bu dönemlerde hep milli takıma sahip çıkılmıştır. Bu tarzda bir atmosfer olacağını düşünüyorum. Biz de bu atmosfere yakışan bir takım olmak istiyoruz. Kazanabilir ya da kaybedebilirsiniz. Sonuçta sahada o mücadeleyi veren ve her gün de kazanmaya aday bir takım sahaya koymak bizim en büyük amacımız. Arkasından hem sonuçlar gelecek hem de takıma daha fazla sahip çıkılacaktır. Avrupa Şampiyonası tarihi yaklaştıkça ilgi daha yoğun olacaktır.”
Rusya, İngiltere, Sırbistan, Belçika ve Letonya ile Avrupa Şampiyonası’nda karşılaşacak olan Ay Yıldızlılarımızın rakiplerini değerlendiren Sarıca, “Sahada bizim yapacaklarımız en önemlisi… Elbette rakiplerin gücü ve kapasitesi de önemli. Grubumuza baktığımızda öncelikli olarak herkesin dilinde Sırbistan ve Rusya takımları öne çıkıyor. Ekol olarak hep oralardalar… Bu şampiyonalarda madalya almış takımlar. Özellikle Sırbistan çok oturmuş bir kadro. Üst üste hep beraber oynamış ve aynı antrenörle devam eden bir ekip… Rusya da geniş bir kadro… Tam kadro geleceklerini duyuyorum ama bir süreç de var. Rusya daha favori… Belçika ve Letonya maçları bizim gruptaki sıralamamız için önemli yer teşkil edecek. Özellikle Letonya’nın uzun tarafı ağır basıyor. Son dönemde oynadıkları basketbolla ters gelen ekiplerden. Keza Belçika da öyle… Büyük Britanya da bizim grubumuzda; ancak onlarla ilgili çok da fikrimiz yok. Kadroları netleşince daha iyi fikir sahibi olacağız. Sıralamadaki yerimiz şampiyonadaki devam için önemli. Bu turnuvaları mental olarak değerlendirmek lazım. Kağıt üzerinde bir takım fikirler hep olur ama bizlerin teknik adam ve oyuncuların, günlük olarak da olaylara bakması lazım. Arka arkaya oynayacağımız maçlar var. Kazanımlar ve kaybettiğimiz maçlar elbette olur… Bundan sonra hemen ertesi gün ayakta kalıp bir sonraki maçı iyi değerlendirip kazanmak en önemli hadise. Teker teker bakacağız ve her maçı kazanmaya aday bir takım olacağız” dedi.
Milli Takım ve kulüp takımı arasındaki en net farklılığı ‘Süreçler’ olarak tanımlayan Ufuk Sarıca, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Süreçler çok farklı… Kulüp takımında yaz dönemi oluyor, çalışmaları daha uzun bir sürece yayabiliyorsunuz ve sezon içinde takımlarınızı geliştirebiliyorsunuz. Oyuncuların bireysel anlamda yukarı çıkarabileceğiniz dönemler oluyor. Milli takımda kampa başlıyorsunuz, 35-40 gün süre içerisinde sonuçlar bazında oynanacak bir turnuva var. En büyük farklılık bu süreyi iyi kullanmak lazım. Ama ‘İyi kullanmak’ tam anlamıyla doğru kelime mi… Herkes kulübünden farklı sistemlerle geliyor. Belli alışkanlıklar var. Bazı alışkanlıkları değiştirmek çok da kolay olmuyor. Ben daha önce de yardımcı antrenör olarak görev yaptım. Çok uzun seneler de milli takımda oynadım. Niyet de çok önemli… Oyuncuların çalışma niyetleri beni memnun ediyor. Hala bir takım sıkıntılar ve belirsizlikler oyuncu bazında var. Belki geçmiş döneme ait bazı kayıplarımız olacak, dışarıdan bakıldığında son dönemlerin 2000’lerden gelen o takımların arasındaki en çıplak takım olarak görülebilir ama bizim neyi ne kadar hazırlayacağımız ve kendi silahlarımızla ne kadar yüksek performansa çıkacağımız önemli. Eksiklerimizi ne kadar kapatabiliriz bu da önemli… Bu çerçeve dahilinde inşallah iyi şeyler ortaya çıkartabiliriz.”
Son olarak içinde hala yanmakta olan basketbol ateşini anlatan A Milli Takım Başantrenörü Ufuk Sarıca, sözlerini şu şekilde noktaladı: “Heyecan bulunuyor… Zaten ben antrenörlük dönemimde de sahaya çıktığımda ayrı ayrı heyecanlar yaşıyorum. Oyunculuk kısmıyla ilgili büyük hatıralar ve film kareleri var. Keşke şu topu ben atsaydımdan ziyade oyuncu olmanın tadı başka… Oralarda olabilmek, gerçekten böyle bir imkanım olsa da döner ve oyuncu olurdum. Çok keyifli bir olay. Belki bugün için şimdilerde arkadaşlarımız bunu kavrayamıyor ama yıllar çok çabuk geçiyor. Oyunculuk süper bir hadise.”