by Eurohoops Team / info@eurohoops.net
Bosna Hersek tarafından kendisine takdim edilen Devlet Spor Ödülü’nü almak üzere Saraybosna’da bulunan Tanjevic, AA muhabirine, uzun yıllar çalıştığı Türkiye ve Türk basketboluna ilişkin değerlendirmede bulundu.
A Milli Basketbol Takımı ile 2010 yılında dünya ikincisi olan Tanjevic, 2014 yılında Türkiye’den ayrılmasına rağmen Türk basketbolundaki gelişmeleri yakından takip ettiğini dile getirdi.
Tanjevic, A Milli Basketbol Takımı Başantrenörü Ufuk Sarıca‘nın bu göreve çok daha önce getirilmesi gerektiğini ifade ederek, “Milli Takımı bırakmaya hazırlanırken de Sarıca‘yı önerenlerden biriydim. Pınar Karşıyaka ile yaptıklarını izliyordum. Benim çalışma sistemime en yakını olduğunu düşünüyordum.” dedi.
2012 yılında, Avrupa Şampiyonası elemeleri sürecinde kendisine yardımcılık etmesi için Sarıca’ya teklif de götürdüğünü anımsatan Tanjevic, Sarıca’nın kulüpteki yoğun programı nedeniyle teklife olumsuz yanıt verdiğini söyledi.
Karadağlı basketbol adamı, “Türkiye A Milli Basketbol Takımı, iyi ellere emanet. Başarılı bir milli basketbolcunun, iyi bir antrenör olması çok iyi. Ufuk Sarıca Türkiye için doğru tercih. Tıpkı Sırbistan’da Sasa Djordjevic’in olduğu gibi.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin bugün basketbola büyük yatırımlar yaptığına dikkati çeken Tanjevic, şunları söyledi:
“Türkiye uzun yıllar boyunca ‘B’ seviyesindeydi. Avrupa şampiyonalarında mücadele etse de diğer takımlar için tehlikeli değillerdi. Ancak son 15 yılda bu değişti. Genç takımlar, A takımlar, yatırımlar, antrenörlerin iyi çalışması Türk basketboluna önemli katkı yaptı. Kulüpler büyüdü. Kulüplerin başına harika antrenörler getirildi. Türk basketbolunun geleceği için endişe duymuyorum.”
“Basketbol için çalışan insanları seviyorum”
Antrenörlüğü başladığı Bosna Basketbol Kulübü (KK Bosna) ile önce Yugoslavya şampiyonluğu kazanan, 1979 yılında ise Avrupa şampiyonu olan Tanjevic, uzun yıllar sürecek antrenörlük kariyeride Saraybosna’nın her zaman ayrı bir yeri olduğunu söyledi.
KK Bosna ile elde ettiği Avrupa şampiyonluğunu, bugün bölgeden hiçbir kulübün elde edemeyeceğini savunan Tanjevic, “Şimdi koşullar değişti. O zaman oyuncularımızla uzun vadeli planlar yapabiliyorduk. Şimdi ise oyuncuları takımda tutmak imkansız oldu. Aynı anda 10 yetenekli oyuncu bulsanız dahi, onlar zamanından çok önce daha güçlü takımlara transfer oluyor. Hem politikada, hem de ekonomi de güçlü olanın yasaları hakim.” ifadelerini kullandı.
Kariyeri boyunca İtalya, Karadağ, Türkiye ve eski Yugoslavya milli takımlarını çalıştıran Tanjevic, bu ülkelerin hepsini çok sevdiğini ve hiçbirini diğerine tercih edemeyeceğini belirterek, “Ben oyuncuları seviyorum, basketbol için çalışan insanları seviyorum. Onları ailemin bir ferdi olarak görüyorum.” dedi.
Kariyerinde 1981 yılında eski Yugoslavya ile Avrupa ikinciliği, 1999 yılında İtalya ile Avrupa şampiyonluğu ve 2010 yılında Türkiye ile dünya ikinciliği gibi önemli başarılara imza atan Tanjevic, Türkiye ile aldığı gümüş madalya ve İtalya ile kazandığı altın madalyanın kendisinde ayrı bir yeri olduğunu kaydetti.
“Avrupa Ligi’nde en az 3 yer hak ediyor”
Kariyerinde çalıştırdığı ilk büyük bütçeli kulübün Fenerbahçe olduğuna dikkati çeken Tanjevic, “Ama o zamanki bütçesi, bugünkünden 3 kat daha azdı. Her şeye rağmen Avrupa’da ilk 8’e girmiştik. Ben kendi yöntemlerimle çalıştım hep. Gerçek anlamda bir profesyonel değildim. Bir profesyonelden çok coşkulu biriydim.” ifadelerini kullandı.
THY Avrupa Ligi’nde eski Yugoslavya ülkelerinden sadece 1 takımın mücadele etmesini eleştiren Tanjevic, “Bu coğrafya Avrupa basketboluna önemli katkılar sundu. Avrupa Ligi’nde en az 3 yer hak ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!