Avdija: “Doncic Harika Oyuncu Ama Aynı Zamanda Şanslı da”

By Eurohoops team/ info@eurohoops.net

İsrail basketbolunun NBA’e gönderdiği en önemli isimlerden birisi olması beklenen Deni Avdija, NBA’de forma giyen bir diğer İsrailli isim Omri Casspi’nin podcastine konuk oldu.

Macabi Tel Aviv’de forma giyen iki ismin sohbetinden öne çıkan satır başları ise şu şekilde:

Avdija: “Dünyanın en büyük basketbol liginde forma giyecek olma fikri harika ancak çeşitli zorlukları da beraberinde getiriyor. Hayatım boyunca İsrail’de yaşadım ve burayı doğal olarak diğer her yerden daha iyi biliyorum. Ailem, arkadaşlarım İsrail’de. Bir anda yabancı bir ülkeye taşınmak ve buna uyum sağlamak kolay olmayacak. Açıkçası bu durum biraz gözümü korkutuyor.” 

Casspi: “Ben 2009 yılında draft edilmiştim. O dönemde benden büyük olan kardeşim, hayatındaki her şeyi bir kenara bırakıp benimle beraber Amerika’ya geldi. 2-3 yıl boyunca benimle beraber Amerika’da kalıp uyum sürecini daha kolay atlatmam için çabaladı. Senin ailen de seninle birlikte gelmeyi düşünüyor mu?” 

Avdija: “Evet, ailem de bunun planlarını yapıyor. Ancak durumum seninkinden farklı. Seni düşünen ve senin için böyle bir fedakarlık yapan bir kardeşe sahip olduğun için çok şanslısın. Ben ebeveynlerimle birlikte Amerika’ya gideceğim. İlk yılda yeni bir düzen kurmaya çalışırken yanımda ailemden birilerinin olması benim işimi kolaylaştıracaktır.”

Casspi: “NBA ile alakalı en çok sabırsızlandığın şey ne? Ben ilk antrenman, ilk maçım ve Kobe ile LeBron’a karşı çıktığım ilk maçları hala hatırlıyorum.”

Avdija: “Bunlar her zaman hayalini kurduğun ve gerçekleşeceğini düşünmediğin şeyler. Antrenmanları hatırlayacağımı düşünüyorum. Senin de dediğin gibi ilk maçlar da muhakkak hafızamda yer edecektir.” 

Casspi: “EuroLeague’de oynadığımız maçlardan önce uyandığında bir gerginlik hissediyor musun?” 

Avdija: “Tabii ki de. Bu gerginlik benim daha iyi bir performans sergilememi sağlıyor. Bu gerginlik sayesinde daha yüksek yüzdeyle şut atmaya başlıyorum.” 

Casspi: “LeBron, Steph, Klay, James Harden gibi oyunculara baktığımda başka hiçbir meslekteki kişilerin maruz kalmadıkları kadar baskıyla karşılaştıklarını görüyorum. Sen bu baskıyla nasıl başa çıkıyorsun?”

Avdija: “NBA ile Avrupa’nın birebir kıyaslanabilecek ortamlar olmadığını biliyorum ama drafta girecek diğer birçok oyuncunun yaşamadığı deneyimlere sahip olduğumu düşünüyorum. En yüksek seviyede mücadele etmiş oyuncularla beraber ve karşılıklı oynadım. Bunun benim için önemli olduğunu düşünüyorum. Her zaman başarılı olmadım ama bundan hep büyük keyif aldım. Kötü bir maç oynarsam bir sonraki karşılaşmada daha az süre alacağımı biliyorum. Bu tarz krizlerle başa çıkmak zorunda kaldım. Yaş olarak büyüdükçe bu tarz durumların sizi etkilemesine daha az izin veriyorsunuz.” 

Casspi: “Katıldığın draft hakkında konuşurken çok iyi bir sınıf olmadığından bahsediyorlar. Ben bunun çok saçma bir tartışma olduğunu düşünüyorum. Ben 2009 draftına girdiğimde bizim sınıfımızın en zayıf sınıflardan biri olduğunu söylüyorlardı. Hatta bunun benim için bir şans olduğunu bile söyleyenler vardı. Ancak baktığın zaman birinci sıradan Blake Griffin, üçüncü sıradan James Harden, dördüncü sıradan Tyreke Evans, beşinci sırada Ricky Rubio, yedinci sıradan Stephen Curry, dokuzuncu sıradan DeMar DeRozan seçildi. Bu isimlerin hepsi yıldız oyuncular. Draftta Jrue Holiday, Darren Collison ve Brandon Jennings gibi isimler de vardı.”  

Avdija: “Oyuncuların nasıl gelişim göstereceğini de tahmin etmek çok zor. Oyuncu, takım, koç, oyuncunun potansiyeli gibi birçok farklı faktörü göz önünde bulundurmak lazım.”

Casspi: “Bizim draft sınıfımız bunu yaşadı. Stephen Curry ilk yılında yanlış hatırlamıyorsam 10-11 sayı civarında bir ortalamayla oynamıştı. Tyreke Evans ise çaylak sezonunda maç başına 20 atıyordu. Günümüzde lige gelen oyuncuların nasıl performanslar vereceğini kestirmek çok zor. Luka Doncic’in yaptıklarını yapmayı başaran başka bir oyuncu neredeyse olmadı.”

Avdija: “Her oyuncunun gelişme hızı farklı oluyor. Bu yüzden draft sınıflarını ve oyuncuları karşılaştırmayı doğru bulmuyorum. Drafta katılan her oyuncun belirli yetenekleri var ve masaya ligdeki her takımın yararlanabileceği farkı özellikler getiriyorlar.

Kariyerim boyunca hiçbir şey bana hediye edilmedi. Elde ettiğim her şey için çok çalışmam gerekti. Maccabi’de aldığım dakikalar için bile çok çabaladım. Bir çocuğa maç başına 20 dakika vermeye başlamayacaklardı. Luka Doncic dışında bunu yapmayı başaran olmadı. Doncic ile benim durumum çok benzer değil. Farklı takımlarda, farklı koçlar için oynuyoruz. Takımın bir parçası olmayı, dakika almayı ve rotasyonun değerli bir oyuncusu olmayı başarmak için oyuna bir profesyonel gibi yaklaşmak gerekiyor. Maccabi gibi bir takımın parçası olmak bile benim için çok büyük anlam ifade ediyor.”

Casspi: “Bana kalırsa Doncic, Dallas’tan daha iyi bir takıma gidemezdi. Rick Carlisle, onun için doğru koç ve Doncic’i hemen ilk beş oynatmaya başladı. O da Madrid’de gösterdiği performansı devam ettirdi. Takımın sahibi Mark Cuban da kadronun en tercübeli ismi Dirk Nowitzki de onun sorumluluk almasını istedi. Doncic için ideal bir senaryo vardı.” 

Avdija: “Bu söylediğime katılır mısın bilmiyorum. Ama ben Doncic’in harika bir oyuncu olmasının yanı sıra kariyeri boyunca şanslı bir isim olduğunu da düşünüyorum.” 

Casspi: “Şanslıydı, karşısına çıkan fırsatları da kullanmasını bildi. NBA’de maç başına 30 sayı ortalamayla oynamak herkesin başarabileceği bir şey değil.”

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!

EuroLeague gündemindeki son gelişmeler için tıklayın!

 

 

Related Post