By Buğra Uzar/ buzar@eurohoops.net
NBA’de son yıllardaki kadar büyük hamleler olmasa da yine de oldukça yoğun geçen bir transfer dönemi gerçekleşiyor. Pandeminin de etkisiyle sezonun bitiminden oldukça kısa bir süre sonra gerçekleşen bu transfer piyasası doğal olarak diğerlerinden çok daha farklıydı.
Takımlar, gelirlerindeki büyük düşüşleri göz önüne alarak hamlelerini yapmadan önce her zamankinden daha çok ince eleyip sık dokudular. Öyle ki diğer zamanların aksine serbest oyuncu piyasası başlar başlamaz peşi sıra imzalar gelmedi. Ancak her zaman olduğu gibi bazı takımlar bu transfer döneminde oldukça güçlendi bazılarıysa zarar gördü. Biz de yaz dönemi hamlelerini inceleyeceğimiz yazı dizimizin ilkinde kazanan takımlara bakacağız.
Geçtiğimiz sezon özellikle NBA fanusunda Damian Lillard önderliğinde muhteşem bir performans sergileyen Blazers, kadrosundaki defoların yüzüne vurulduğu bir seri sonucu daha sonra şampiyon olacak Lakers‘a boyun eğmişti. Bu transfer döneminde yaptıkları hamlelere bakarsak bu eşleşmeden gerekli tüm dersleri çıkartmışa benziyorlar.
Blazers’ın transfer döneminde yaptığı en önemli hamle Houston Rockets‘tan Robert Covington’ı almak oldu. Geçtiğimiz sezon pivotsuz oynayan Rockets‘ın adeta savunmada tek ayakta duran parçası olan Covington, hem çok iyi bir dış savunmacı hem de çok iyi bir çember savunmacısı. Üstelik yardım savunmasını da kusursuz denebilecek seviyede yapıyor. Bu da Nurkic dışında savunmayla yakından uzaktan alakası olmayan Blazers beşi için bulunmaz bir nimet olacak. Kısacası Blazers’ın en büyük yarası çok ciddi bir pansumanla kapanmış oldu.
Portland’ın serbest oyuncu pazarında yaptığı hamleler ise sakatlanana kadar takımın önemli bir parçası olan Rodney Hood’u takımda tutmak ve Miami Heat‘in atletik forveti kadroya katmak oldu. Ancak en önemli hamleleri ise geçtiğimiz sezon küllerinden doğan Carmelo Anthony’i veteran minimumla kadroda tutmak oldu. Melo, kariyeri bitti derken Blazers’la çok önemli katkılar vermeyi başardı. En kritik şutlara imza atan tecrübeli yıldız, hücumda ciddi bir tehdit olmayı başardı. Bu sezon da bir kez daha playoff’a kalması beklenen Blazers’ta yine büyük bir sorumluluk alacaktır. Üstelik Covington varken savunmada da biraz daha dinlenebilecektir.
Hood, sakatlanana kadar takımın en önemli skorerlerinden birisi olmayı başarmıştı. Yaşadığı aşil tendonu sakatlığının ardından geçtiğimiz sezonu kaçıran Hood, bu sezon tekrar geriye dönecek ve sakatlanmadan önceki performansına yakın bir performans gösterebilirse yazın en karlı anlaşmalarından birisi olabilir. Keza Derrick Jones Jr da temponun yükseldiği anlarda atletizmiyle fark yaratabilir ki Blazers kadrosunda bu alanda da bir eksiklik olduğu aşikar.
Blazer’ın Lillard, McCollum, Covington, Melo ve Nurkic’li beşinin kağıt üzerinde hem hücumda hem savunmada hiçbir eksiği yok. Bu da onları her zamankinden daha tehlikeli yapıyor. Üstelik Lillard gibi inanılmaz bir oyuncuya sahip olmaları da onları çok korkutucu bir takım yapıyor. Geriye dönüp baktığımızda bu transfer döneminin Blazers’ın başarısındaki büyük etkisini görebiliriz. Bu da onları bu dönemin bir kazananı yapmaya yetiyor da artıyor.