By Eurohoops Team / info@eurohoops.net
NBA’in Hall of Fame efsanelerinden Kevin Garnett, The New York Times ile samimi bir röportaj gerçekleştirdi. Birçok farklı konuya değinen Garnett, günümüzde NBA ile kendi dönemindeki NBA’i kıyaslarken genç oyuncuların lige giriş yaşları ile ilgili de açıklamalarda bulundu.
Garnett, otobiyografik kitabındaki ifadelerine de açıklık getirirken “Saha dışındaki meseleler, aileniz ve ekonomik durumunuzun yönetimi, ligdeki hayat tarzı ile ilgili meselelerde tecrübeli oyunculara ihtiyacınız oluyor. Tecrübeli oyuncular yemeklerde, uçuşlarda oturup sizden önce bunları yaşayan insanlardan bahsediyorlar. İşte orta seviye muafiyeti ve Bird hakları için mücadele vermiş insanlardan bahsediyorlar. Organizasyon oyunculara bunu öğretmez. Oyuncular, lig gibi bir makine karşısında sahip olmanız gereken bilgiyi paylaşıyorlar” ifadelerini kullandı.
NBA Komisyoneri Adam Silver’ın oyuncular ile lig arasında işbirliği oluşturmada harika bir iş çıkardığını söyleyen Garnett, David Stern’ün ise çok daha katı bir yönetim tarzına sahip olduğunu ve oyunculara kolay kolay söz hakkı tanımadığını dile getirdi:
“(…) Lig, bizim aslında ait olmadığımız bir kutuya ait olmamız için çok uğraşıyordu. Bizler, 1980’li yıllarda aileleri uyuşturucudan etkilenmiş, babaları hapse atılmış, öldürülmüş, anneleri evlerinden alınmış çocuklardık. Dolayısıyla lige gelirken farklı bir enerjimiz vardı. Biz potada salınıyorduk, saçlarımızı kazıtıyor, siyah çoraplar, uzun şortlar giyiyorduk. David’in Magic Johnson, Larry Bird ve Michael Jordan’da gördüğünden farklı bir enerji vardı. NBA’i Çin’e satmaya çalıştığını ve bu yüzden saha dışında bize takım elbise-kravat giydirmeye çalıştığını bilmiyorduk. Bize ‘Biz profesyoneliz’ dedirtmeye çalışıyordu. Sanki bizi kontrol etmeye çalışıyor gibiydi ama ırkçılık gibi değildi.”
Garnett ayrıca ligin kendi dönemindeki yapısıyla bugününü kıyaslarken şunları söyledi:
“Artık basketbol başka bir seviyede. Vancouver’da oynadığını söyledin ama şimdi çık sahaya, bir köşeden diğerine sprint at, bir yerde dur ve üçlük dene. Bunu 10 kez yap. Sonra ne kadar yorulduğuna bir bak. Bu oyuncular bunu 48 dakika boyunca yapıyor. 20 yıl önceki oyuncuların bu oyunu oynayabileceğini sanmıyorum. 20 yıl önce oyuncular, rakiplerini elleriyle kontrol ederlerdi ama artık ellerinizi kullanamıyorsunuz. Bu da savunmayı neredeyse imkansız kılıyor. Michael Jordan’ı elinizi kullanmadan kontrol edeceğinizi hayal edebiliyor musunuz? Mümkün değil. Oyunculara dokunamıyor olmak, hücumcuya çok fazla esneklik tanıyor. Savunma oyuncuları açıları kapatmak zorunda. Fakat yaratıcılığınız ve tutkunuz varsa bu ligde harika bir hücumcu olabilirsiniz. Fadeawayler, tek bacak üzerinde şutlar, tek bacak üzerinde dengeli paslar… Dirk Nowitzki bunları getirdi basketbola. Şimdilerde Jokic’i izleyince sanki Dirk’ün o özelliklerini alıp kendi yetenekleri ile birleştirmiş gibi geliyor. Steph Curry de uzaktan böyle istikrarlı şut yüzdesi ile devrim yaptı. Klay Thompson. Dame Lillard. Bu guardlar, oyunu değiştirdi. 20-30 yıl öncenin guardları bu dönemde oynayabilir miydi bilmiyorum. Zorlu bir lig. Değişken. Düşersiniz… P*çin biri crossover yapıp çapraz bağlarınızı koparıverir. Basketbol harika bir noktada.”
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!