By Eurohoops Team / info@eurohoops.net
NBA’de Philadelphia 76ers forması giyen temsilcimiz Furkan Kokrmaz, Eurohoops TV’nin sorularını yanıtladı.
Furkan’ın verdiği röportajdan öne çıkanlar şu şekilde:
-Basketbola aşık olduğun ilk anı hatırlıyor musun?
Basketbol oynamaya okulumdaki diğer çocuklardan daha uzun olduğum için başlamıştım. Koç okulda yanımıza geldi ve ‘Kim basketbol oynamak ister?’ diye sordu. Bir Türk ve Avrupalı olarak daha çok futbol oynuyordum. Ancak o günden sonra hayatım tamamen değişti. Basketbol oynamaya başladım. Daha öncesinde basketbolla hiç alakam yoktu ama yetenekli olduğumu fark ettikten ve başarılı olabileceğimi anladıktan sonra tamamen basketbola odaklandım.
-Bugüne kadar aldığın en önemli tavsiye ne?
Bugüne kadarki koçlarımın çoğu kendim olmamı söyledi. Diğer oyuncuların yaptıklarını bana anlatıyorlardı ama günün sonunda en önemli olan sizin nasıl oynadığınız. Kendim olmaya çalışmak, başkalarını kopyalamamaya çalışmak bugüne kadar aldığım en iyi tavsiyedeydi.
-Büyürken en zorlandığın an neydi?
NBA’e gelmeden önce Efes‘in A Takımında oynarken çok fazla dakika alamıyordum. Daha fazla oynamak için başka bir takıma gitmek istemiştim. Benim için bu zor bir karardı ama bunu yapmak istiyordum. Bu kararla birlikte Banvit’te daha çok oynamaya başladım ve NBA’e geldim.
-Türkiye Milli Takımı formasını ilk giydiğinde neler hissetmiştin?
Türkiye A Milli Takımıyla çıktığım ilk maçı hatırlıyorum çünkü çok heyecanlıydım. Takımdaki diğer oyuncular benden çok daha tecrübeliydi. Milli takım için oynamak benim hayallerimden bir tanesiydi. Kesinlikle hayatım boyunca unutamayacağım bir andı.
-NBA’e Draft edildiğinde neler hissetmiştin?
Philadelphia 76ers‘ın beni draft edişini hatırlıyorum. NBA’de oynama şansını yakaladığım için çok mutluydum. Philadelphia gibi büyük bir spor şehrine geldiğim ve büyük bir kültürün parçası olduğum için mutluydum. Bu yüzden birçok konu hakkında çok heyecanlıydım. Philadelphia’ya geldikten sonra da bu heyecan büyüyerek devam etti.
Sixers formasını ilk kez giydiğinde neler hissettin?
İlk maçımı hatırlıyorum. Bir hazırlık maçıydı, herkes fiziksel olarak sezona hazır hale gelmek istiyordu. Ben genç bir oyuncu olarak çok heyecanlıydım ve çok fazla eğlenmiştim.
-Portland’a attığın maç kazandıran baskette neler hissetmiştin?
Hayatım boyunca asla unutmayacağım gecelerden bir tanesiydi. Dürüst olmak gerekirse kariyerimde attığım en büyük şutlardan bir tanesiydi. Maçtan sonra takım olarak dışarı çıkıp kutlama yapmıştık. Herkes benim için çok mutluydu. Bu da çok güzeldi çünkü takım arkadaşlarımın hepsi şutu kendileri atmış gibi hissediyordu. Portland’a attığım şuttan sonra NBA’e ait olduğumu hissettim.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!