By Eurohoops Team / info@eurohoops.net
2019 yılında Toronto Raptors kadrosunda şampiyonluk yaşadıktan sonra geçen seneyi Çin Ligi’nde geçiren Jeremy Lin, NBA’de sezon başlamadan önce Golden State Warriors formasıyla NBA’e dönmek istiyordu. Ancak Çin Basketbol Federasyonu’ndan gerekli izin kağıdının zamanında çıkmaması sebebiyle Lin, isteğini gerçeğe dönüştürememişti.
Tecrübeli oyuncu, Çin Federasyonu’ndan gerekli izin belgeleri çıktıktan sonra Golden State Warriors’ın G-League takımı Santa Cruz Warriors’tan aldığı teklifi kabul ederek NBA’e dönüş hayalini gerçekleştirme yönünde bir adım attı.
2012 yılında “Linsanity” çılgınlığıyla basketbolseverlere unutulmaz bir dönem yaşatan Lin, The Ringer ile özel bir röportaj gerçekleştirerek Çin macerasını ve NBA’e dönüş isteğini anlattı.
Tecrübeli yıldızın röportajından öne çıkan satır başları ise şu şekilde:
NBA’den sonra Çin Ligi’nde oynadın. Şu anda NBA’e dönmek için buradaki kariyerinin başladığı Golden State Warriors’ın bünyesinde bulunan G-League takımında mücadele ediyorsun. Senin için bu geçiş süreci nasıl geçiyor?
Öncelikle kendimi biraz yaşlı hissetmeme sebep oluyor. Yaşadığım bunca şeyden sonra NBA’de bana ilk şansımı veren Golden State Warriors’a geri döndüm. Bu sefer tekrar NBA’e dönebilmem için bana bir şans veriyorlar ve kendimi tekrar evime dönmüş gibi hissediyorum.
G-League’e geri dönüş kararını nasıl aldın? Avrupa’da ya da Çin’de oynayarak çok daha fazla para kazanabilirdin. Niye buraya döndün?
Her zaman NBA seviyesinde bir oyuncu olduğumu hissettim. Arka arkaya 2 sezon boyunca sakatlıklarla boğuştum, hala da tam performansıma dönmeye çalışıyorum. Bunu gerçekleştirebilecek seviyede olduğumu düşünüyorum. Ancak G-League’de oynamadan direkt olarak NBA’e dönme şansımın olmadığını biliyorum. Eğer Çin Ligi’ne geri dönseydim bu şansa sahip olmayacaktım.
Ben de seni Linsanity döneminde tanıdım. Sahada oynanan basketbola hazır olduğunu biliyordum ama böyle büyük bir ünle beraber gelen başka sorumluluklar da var. Buna hazır mıydın?
Kesinlikle hazır değildim. Profesyonel olarak bakınca da hazır olmadığımı düşünüyorum. NBA’de oynayacak kadar iyiydim ama profesyonel olarak performansımla beraber gelen tüm ilgilye hazır değildim. Kendinizi böyle bir şeye hazırlamanın pek de mümkün olduğunu düşünmüyorum.
Ancak o dönem kesinlikle hayatım boyunca sahip olduğum en değişik deneyimlerden birisiydi. Kariyerim boyunca o sezonki kadar çok şey öğrendiğim çok az yıl oldu. Her şeyi ateşin ortasına atıldıktan sonra öğrenmem gerekiyordu.
O dönemde neler hissediyordun? Toronto’da oynadığın unutulmaz maç, Kobe’yle Madison Square Garden’da kapıştığın gece… O maçlarda neler hissediyordun? Tüm ilgi senin üzerindeyken saha içine konsantre kalıp aynı seviyede oynamaya nasıl devam ettin?
Benim için gerçeklik dışı bir tecrübeydi. O günden beri beni yaparken görmediğiniz şeyler yapıyordum. Aynı zamanda kendimi çok özgür hissediyordum ve ne beklemem gerektiğini de bilmiyordum. İnsanların benden beklentilerinin beni etkilemesine izin vermiyordum. Her şey bir anda yaşanıp geçti. O döneme dair en büyük pişmanlıklarımdan birisi de bu. Yaşananların tadını çıkarma fırsatım olmamıştı. Ben sürekli olarak bir sonraki maça, sonraki amacımıza odaklanıyordum. O zamanların tadını daha çok çıkarmayı isterdim.
Linsanity kelimesi hakkında neler düşünüyorsun?
Şu anda bu kelimeye karşı kötü bir hissiyatım yok. Ancak o dönemde bu çok hoşuma gitmiyordu çünkü o dönemin kariyerimi tanımlamasını istemiyordum. Ancak şu an geriye dönüp baktığımda o dönemin ne kadar özel olduğunu anlayabiliyorum.
Basketbol mirasının ne olmasını istiyorsun? Bundan sonraki 5 sezon boyunca neler başarmak istiyorsun?
Önümüzdeki 5 sene boyunca yapacaklarımla sadece basketbolla anılmak değil aynı zamanda Tanrı için çabalayan birisi olarak tanınmak istiyorum. Benim için bunun anlamı çok büyük. Basketbolda da oynadığı takım için elinden gelen her şeyi yapan bir oyuncu olarak bilinmek istiyorum. Tanrı bana bir yetenek bahşetti ve ben de bunu kullanmak istiyorum. Takım arkadaşlarıma, koçlarıma, rakiplerime, taraftarlarıma etki etmek istiyorum.
Bu biraz kişisel bir soru olabilir ama yaşadığın onca şeyin üstesinden nasıl geldin? Nasıl insanlara karşı senden vazgeçtikleri için kin duymuyorsun?
Bu çok basit. Terapiye gittim ve mental anlamda destek aldım. Geçmişte yaşadığım travmalar hakkında konuştum. İnsanların bana yaptığı kötü şeylerin çok daha kötülerini ben de başkasına yapmış olabilirim.
Bu yüzden bana yapılan kötü şeyleri çok takmıyorum. Geçen yaz bana yanlış yaptıklarını düşündüğüm insanlar hakkında konuşmuştum. Bunları arkamda bırakabildiğim için bunları söylüyordum.
Terapiye gitmeye nasıl karar verdin? Terapiye gittiğin dönemde kendinle alakalı nelerin farkına vardın?
Geçmişte yaşadığım birçok şey üzerimde travma yaratmıştı ve bu da benim düşünme şeklimi, oynama şeklimi bile etkiliyordu. Bu da benim oynamamı daha zor hale getiriyordu çünkü korkuyordum. Maçlardan önce anksiyete sorunlarıyla uğraşıyordum. Kazanmak için değil, kaybetmemek için oynuyordum. Bir sporcu olarak sahip olmam gereken zihniyeti kaybetmiştim. Çin’de tekrar bunu öğrendim. Yaşadığım değişimlerin en büyüğü geçmişimi arkada bırakmak oldu.
Korkuyor muydun? Bu tarz şeylerle birçok insan uğraşıyor. Ne kadar iyi olabileceğinin farkında olmuyorsunuz. Sen neyden korkuyordun?
Çin Ligi’nde geçirdiğim son yılda maçların son anlarında bile korkuyordum. Umarım son top bana gelmez, ya kaçırırsam diye düşünüyordum. Koçun maç sonunda topu bana vermemesini istiyordum çünkü maçı batıran kişi olmak istemiyordum. Bir yandan karakterim böyle olmadığı için kendimi tanıyamaz hale geldim. Kendime güvenimi kaybetmiştim. Bu yüzden birçok farklı korkuyla mücadele ediyordum.
Bunun değiştiğini düşünüyor musun? Artık kendini daha farklı mı hissediyorsun?
Kesinlikle. NBA’e geri dönmek istememin en büyük sebeplerinden birisi de bu. Herkese sakatlıklarımın geçtiğini ve mental anlamda daha farklı birisine dönüştüğümü göstermek istiyorum. Kariyerimin geri kalanında mümkün olduğu kadar çok şey başarmak ve bunun tadını çıkarmak istiyorum. Kariyerimin en çok güldüğüm dönemini yaşamak istiyorum.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!