By Arma Kaynar / info@eurohoops.net
NBA dünyanın en üst düzeydeki profesyonel basketbol ligi. Oyuncular bu seviyeye çıkabilmek için yıllar boyunca çalışarak emek veriyorlar. Ancak yıldızların yolculuğu, sadece NBA’e adım atmakla da bitmiyor.
Ligde kalıcı olabilmek, neredeyse lige girebilmek kadar zor bir şey ve fazlasıyla emek istiyor. Oyuncuların bunu gerçekleştirebilmesi için biraz şans faktörünün de yanlarında olması ve kendileri için doğru takım ortamını bulmaları ya da sağlıklı kalabilmeleri gerekiyor.
Ancak zaman içerisinde beklentileri karşılayamazlarsa oyuncuların yarattığı kredi de yavaş yavaş tükenebiliyor. Bu yazıda sizlerle NBA’deki kariyerlerini uzatabilmek ya da prestijlerini koruyabilmek adına çok kritik bir sezon oynayacak olan isimleri buluşturuyoruz:
Nemanja Bjelica
Golden State Warriors’ın geride bıraktığımız serbest oyuncu döneminde yaptığı hamlelerden bir tanesi Nemanja Bjelica’yı kadrosuna katmak oldu. Warriors ekibi, daha önce profil olarak buna benzeyen bir hamleyi bir diğer Avrupalı yıldız Jonas Jerebko ile gerçekleştirmişti.
Jerebko, Warriors ile 3 yıllık bir anlaşma imzalamasına rağmen ilk sezonunun ardından Golden State ekibinden ayrılmış ve Avrupa’ya geri dönmüştü. Bjelica, NBA kariyerini devam ettirmek ve Jerebko’nun kaderini paylaşmak istemiyorsa yeni takımında iyi bir performans göstermek zorunda.
Steve Kerr’ün uzun rotasyonunda kenardan gelecek olan 33 yaşındaki oyuncudan Warriors’ın en büyük beklentisi şut tehdidiyle birlikte mümkün olduğu kadar alan açması. Bjelica’nın 2.1 milyon dolarlık veteran minimum sözleşmesine imza atması Golden State için gayet iyi bir değer olsa da bunun sebebi gayet ortada.
6 yıllık NBA kariyerinde en iyi şut performansını 2019-20 sezonunda üç sayı çizgisinin gerisinden %41.9 ile oynayarak gösteren Bjelica, o dönemden beri takımların gözünden fazlasıyla düştü. Geçen sezon Sacramento Kings ve Miami Heat formasıyla toplam 37 maçta karşılaşma başına 16.1 dakika süre alan Bjelica, üç sayı çizgisinin gerisinden sadece %31.8 ile oynamıştı.
Bjelica’nın oynadığı takımlarda bulduğu şansların azalması, üç sayı çizgisinin gerisinden etkinliğinin geriye gitmesi gibi sebepler tecrübeli oyuncunun serbest oyuncu pazarında gördüğü ilgiyi de doğrudan etkiledi. Sırp yıldızın Warriors ile minimum sözleşme imzalamasının en büyük sebeplerinden birisi de buydu.
Warriors’ta Bjelica’nın yukarıda da bahsettiğimiz gibi çok net bir görevi olacak. Üç sayı çizgisinin gerisinden yüksek yüzdeyle oynadığı sürece Bjelica’nın Warriors rotasyonunda yeri olacaktır. Ancak işler Bjelica’nın istediği gibi gitmezse yıldız ismin eski kıtaya döndüğünü de rahatlıkla görebiliriz.
Victor Oladipo
Victor Oladipo, 2017-18 sezonunda Indiana Pacers formasıyla play-off’larda muhteşem bir performans göstererek adını NBA’in yıldızları arasına yazdırırken geleceğe dair de heyecan yaratan oyuncular arasında yer alıyordu. Ancak sonraki dönemde yaşadığı şanssız sakatlıklar, Oladipo için işlerin tamamen sarpa sarmasına sebep oldu.
Son 3 sezonda sakatlıklar sebebiyle toplam 88 maça çıkabilen Oladipo, geçen sezon Pacers formasıyla başladıktan sonra James Harden’ın Brooklyn Nets’e gittiği takasın bir parçası olarak Houston Rockets’ın yolunu tutmuştu. Bu takasın ardından Houston ekibi, Oladipo’ya 2 yıl 45.2 milyon dolarlık bir sözleşme teklif etmişti. Ancak yetenekli oyuncu, daha uzun vadeli bir kontrat istediği gerekçesiyle bu teklifi reddetmişti.
Takas döneminin sonuna doğru bir kez daha takas edilen ve bu sefer Miami Heat’in yolunu tutan Oladipo, yeni takımıyla sadece 4 maça çıktıktan sonra bir kez daha sakatlandı. Serbest oyuncu pazarının başlamasıyla birlikte sakatlıklarında etkisiyle takımlardan beklediği ilgiyi görmeyen Oladipo, Miami ile 1 yıllık minimum kontrat imzalamak durumunda kaldı.
Bir oyuncunun kendisine güvenip, daha yüksek bir kontrat almak için sahada elinden geleni yapmak istemesi tabii ki saygı duyulası. Ancak sebebi ne olursa olsun Miami Heat formasıyla Oladipo, beklentileri karşılayan bir performans sergileyemezse ligden düşmesi gibi bir durumu konuşmak için henüz erken. Ancak bundan birkaç yıl önce All-Star seviyesinde olan oyuncunun takımların gözünden fazlasıyla düşeceği de ortada.
Justise Winslow
2015 yılında Miami Heat tarafından draft edilerek lige katılan Justise Winslow’dan beklentiler gayet yüksekti. Draft’ın 10. sırasında Miami Heat tarafından seçilen Duke çıkışlı oyuncunun süperstar potansiyeli olduğu bile söyleniyordu. Ancak Winslow, kariyerinin geri kalan kısmında bu potansiyeli sahaya yansıtma konusunda pek başarılı olamadı.
Şu ana kadar Miami Heat ve Memphis Grizzlies formalarını terleten Winslow, atletizmiyle dönem dönem parlak işlere imza atsa da devamlılık anlamında çok ciddi sıkıntılar yaşadı. Özellikle üç sayı çizgisinin gerisinden şutunu geliştirmekten fazlasıyla zorlanan Winslow, son yıllarda yaşadığı sakatlıkların da etkisiyle gözlerden fazlasıyla düştü.
Son 2 sezonda toplam 37 maçta forma giyen Winslow, geride bıraktığımız yaz döneminde Los Angeles Clippers ile 2 yıllık bir anlaşma imzaladı. Ligdeki en az penetre eden takımlardan birisi olan Clippers’ın özellikle Leonard’ın da yokluğunda topla çembere giderek takım arkadaşlarına pozisyon yaratabilecek bir oyuncuya ihtiyacı olacak.
Zaman zaman takım arkadaşlarına pozisyon hazırlama konusunda önemli işlere atan Winslow, eğer bu rolde başarılı olabilirse Clippers’ta kalıcı olabilir. Ancak Clippers’ta yakaladığı fırsatı da değerlendiremezse lig genelindeki takımların 25 yaşındaki oyuncuya olan inancı iyice azalacaktır.
Mo Wagner
2018 NBA Draftı’nın ilk turunda seçilen Moritz Wagner, 2020-21 sezonunda takas döneminin son gününde Washington Wizards’tan önce Chicago Bulls’a daha sonra da Boston Celtics’e takas edildi.
Celtics’te oynadığı dönemde bir türlü formunu bulamayan 23 yaşındaki Wagner, Boston’da sadece 37 dakika süre alabildi. Bu süre boyunca saha içinden 11’de 3 ile isabet bulan Wagner, parlak bir görüntü çizemedi.
Daha sonra Celtics tarafından serbest bırakılan Wagner, sezonun son kısmını ise Orlando Magic formasıyla geçirdi. Yeniden yapılanma yoluna giren Orlando Magic’te çıktığı 11 maçta ortalama 26.0 dakika süre alan Wagner, 11.0 sayı – 4.9 ribaund ortalamaları ve üç sayı çizgisinin gerisinden yakaladığı %44.0’lük isabet oranıyla daha iyi bir görüntü çizdi.
Almanya Milli Takımı formasıyla Olimpiyat Elemelerinde de başarılı bir performans sergileyen Wagner, Tokyo Olimpiyatlarında da boy gösteren Wagner, Orlando Magic ile 2 yıllık daha sözleşme imzaladı. Son dönemde bir türlü bir takımda dikiş tutturamayan Wagner, yeniden yapılanma yolundaki Magic’te de kendisine yer bulamazsa Avrupa’ya dönebilir gibi gözüküyor.
Harry Giles
Sacramento Kings, Harry Giles’ı 2017 Draftı’nda seçerken uzun oyuncu hakkındaki planları çok farklıydı. Ancak ligdeki ilk 2 sezonunda sakatları yüzünden sadece 104 maçta forma giyebilen Giles, bu dönemde maç başına 14.3 dakika sahada kalabildi ve 7.0 sayı – 3.9 ribaund – 1.4 asist ortalamaları yakalayabildi.
Marvin Bagley’nin oyununda geliştirmesi gereken çok özellik olması ve Richaun Holmes’ün beklenmeyen form artışı da Giles’ın Kings rotasyonunda geriye gitmesine sebep oldu. Bu durum da Giles’ın 2020 Draft gecesi gerçekleşen takasla Portland Trail Blazers’ın yolunu tutmasına sebep oldu.
Ancak Giles’ın Kings’te yaşadığı sakatlık sorunları Portland’da da peşini bırakmadı. Blazers formasıyla geçen sene 38 maçta parkeye çıkabilen uzun oyuncunun maç başına aldığı dakikalar ise 9.2’ye kadar geriledi.
Giles, altyaş kategorilerinde oynadığı dönemde Amerika’nın en yetenekli oyuncularından birisi olarak görülüyordu. Fakat sağlık sorunları sebebiyle bu potansiyelini henüz profesyonel seviyeye yansıtabilmiş değil.
Sezon sonunda sözleşmesi bitecek Giles, eğer NBA’de kalmak istiyorsa sağlıklı kalarak sahada takımına katkı vermek zorunda. Eğer önceki yıllardaki gibi sakatlıklar sebebiyle tekrar basketboldan uzak kalırsa bir sonraki sezon ona sözleşme veren bir takım çıkması pek de ihtimal dahilinde gözükmüyor.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!