by Bilal Baran Yardımcı / info@eurohoops.net
2014 senesinde FIBA 16 Yaş Altı Avrupa Basketbol Şampiyonası’nda turnuvanın en iyi 5’ine seçilerek dikkatleri üstüne çeken Ömer Faruk Yurtseven, 1 sene sonra Fenerbahçe formasıyla 16 yaşında ilk EuroLeague maçına çıktı.
2016 yılında ABD’ye giderek kariyerini orada şekillendirmek isteyen temsilcimiz, Miami Heat‘in geniş rotasyonunda sezonun başlarında çok fazla süre bulamadı.
Ancak NBA’de patlayan COVID-19 vakaları ve takımdaki sakatlık problemleri Ömer’e yaradı ve Aralık ayından beri ligde kendine bir yer edindi.
Bir Çaylak İçin Belki de En İyi Organizasyon
Miami Heat organizasyonu her zaman içerisindeki kültürle, oyuncuların ve antrenörlerin birbiriyle kurduğu yakın ilişkiyle genç oyuncular için önerilen bir organizasyon olmuştur. Koç Eric Spoelstra’nın hem basketbol bilgisi hem de genç oyunculara belli bir rol verip fazlasını istemeden onlardan alınabilecek maksimum verimi alabilmesini de düşününce çaylak oyuncunun gidebileceği en iyi yerlerden birine gittiğini kolaylıkla söyleyebilirim.
Takımın yüzü olan oyuncular Jimmy Butler ve Kyle Lowry de her zaman iş ahlaklarıyla ön plana çıkmış oyunlar. Jimmy Butler’ın Wolves‘tan ayrılış sürecinde yaşadıklarını düşününce saha dışında az çalışmaya, disiplinsizliğe asla tahammülü olamayacağını da tahmin etmek zor olmuyor. Kyle Lowry bunu daha insani ve dostane yollarla yaparken Jimmy sert bir figür olarak öne çıkıyor. Takım içinde kimya oluşmasında bu iki oyuncunun katkısı yadsınamaz.
Bam Adebayo da Ömer için çok iyi bir örnek. Yaşları daha yakın olduğu ve pozisyonları benzediği için özellikle oyununun eksik kısımlarında Adebayo’dan öğreneceği çok şey olacaktır. Bam’in kariyeri boyunca her sene üstüne katarak gittiğini düşünürsek aynı seviyede olmasa da bu gelişimi Ömer’den de bekleyebiliriz.
Ömer Neyi İyi Yapıyor?
Boyalı alanda iki eliyle de bitirme konusunda fena iş çıkarmayan Ömer, ikili oyun sonrası devrilmelerde de mobilitesiyle fark yaratıyor.
Ribaund konusunda doğal bir yeteneğe sahip olduğu kesin. Pozisyon almada bir çaylağa göre çok ileri seviyede olan Ömer, uzun kolları ve uzun boyuyla ribaundları kontrol etme konusunda sıkıntı yaşamıyor. Günümüz NBA’inde tempoyu belirlemek oyunda hakimiyeti sağlamak için en önemli gereksinimlerden biri. Miami de tempoyla oynamayı seven, gerektiğinde hızlı hücumlarla rakibi yaralayan bir takım. Bunların hepsi de ribaundları domine etmekten geçiyor. Ribaund alamayan bir takımın tempoyu kontrol etmesi neredeyse imkansız. Ömer Faruk’un önemi burada öne çıkıyor.
Blazers karşısında 16 ribaund alarak son 10 maçında en az 12 ribaund alan Ömer, Blake Griffin’in 11 maçlık serisinden sonra bir çaylak için en uzun seriyi yakaladı. Temsilcimiz 3 maç daha bunu devam ettirebilirse NBA tarihine geçecek.
Orta mesafeden de çaylak bir uzun için gayet ideal seviyede olan Ömer’in menzilini yayın gerisine çıkarması ise kariyeri için büyük bir dönüm noktası olacak. Yaz liginde bunu yapabileceğinin sinyallerini vermişti fakat NBA’de bunu sahaya yansıtması elbette zaman alacaktır.
Takımın tecrübeli koçu Eric Spoelstra’nın geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamalar da çaylak pivottan memnun olduklarını, daha fazla şans bulacağını kanıtlıyor:
“Takıma iyice uyum sağladı. Maç devam ettikçe Jimmy ve Kyle’ın oyunlarına, fizikselliklerine daha iyi ayak uydurdu. Pick&Roll sonrası devrilmelerde ve hücumda agresif olmakta gittikçe daha çok gelişti. Uzun ve büyük bir oyuncu olduğu için doğru pozisyon aldıkça ribauntdtoplamakta sıkıntı çekmiyor, doğal bir sezisi var.
Hücum ribaundu alıp sayı buldu, devrilme sonrası sayı buldu, köşeden bir şutla sayı buldu. Bunlar bizim için çok önemli aksiyonlar, özellikle şu anda çok fazla eksik oyuncumuz olduğu için skor üretme konusunda farklı yollara ihtiyacımız var, Ömer bu konuda öne çıktı.
Bunu yaparken rolünün dışına da çıkmıyor, kendi rolünü yaparken diğer oyunculara da yardımcı oluyor. Oyunu için çok tutkulu.”
Burada tutkulu olma kısmı belki de en önemlisi. Ne çok potansiyelli çaylak NBA’e girdi fakat iş ahlakları sebebiyle asla beklenen seviyeye çıkamadı. Burada Ömer’in bulunduğu organizasyon, takım arkadaşları ve antrenör ekibi tekrar ön plana çıkıyor. Tüm fırsatlar önünde olan temsilcimizin bunları değerlendirmek için elinden geleni yaptığı da sahaya yansıyor. Fakat elbette geliştirmesi gereken şeyler mevcut.
Neleri Daha İyi Yapabilir?
Modern NBA’de bir pivottan savunmada daha versatil olmaları, ikili oyundaki switch savunmasının ardından kısaların ve kanatların da karşısında kalabilmeleri bekleniyor. Örneğin Milwaukee Bucks uzun süre Brook Lopez’in yavaş ayakları sebebiyle pick&roll savunmasında kısaların karşısında duramamasından dolayı playoff’ta sıkıntı yaşadı. Tabii ki Ömer için kriterimiz şu an bu olmamalı fakat zamanla ayaklarını biraz daha hızlandırması, öne-yana-arkaya daha kolay hareket edebilmesi gerekecek.
O kulaç uzunluğuna ve fiziğe sahip olan bir oyuncu için potayı da yeterine iyi savunamıyor. Özellikle pozisyon alma ve rotasyon yapma konusunda NBA’e henüz ayak uyduramadığı belli olan temsilcimiz, daha fazla süre almak ve kalıcı olmak istiyorsa öncelikle bunu geliştirmesi zorunlu.
NBA’de ilk sezonunu yaşayan bir uzunun bu konularda sıkıntı yaşaması gayet normal. 2018 1. sıra seçimi Deandre Ayton’ın ilk senelerinde yaşadığı sıkıntıları düşününce Ömer’e biraz daha zaman tanımamız gerektiği kesinleşiyor. Önünde bu işi çok iyi yapan Bam Adebayo gibi bir örnek olması ise onun en büyük şanslarından biri.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!