Darko Milicic: “Kokoskov Bana ‘Şer*fsizin Tekisin, B*k Gibi Kokuyorsun’ Dedi”

2023-10-26T08:39:46+00:00 2023-10-26T08:39:46+00:00.

Berkay Terzi

26/Eki/23 08:39

Eurohoops.net

NBA tarihinin en büyük hayal kırıklıklarından biri olarak görülen Darko Milicic açıklamalarda bulundu.

by Eurohoops Team / info@eurohoops.net

Darko Milicic’in kariyer yörüngesi, kendi potansiyelini aşırı derecede kötüye kullanmasıyla tanımlandı. 2003 NBA Draftı’nda ikinci seçilen basketbolcu, ligde geçirdiği dokuz yılın ardından neredeyse dışlandı ve birlikte çalışması neredeyse imkansız olduğu için işe alınamaz olarak görüldü.

Sırp gazetesi Blic’e verdiği bir röportajda “Avrupalıydım ve tanrı vergisi olduğumu düşünüyordum. Bu yüzden kavgalara karıştım, antrenmandan önce sarhoş oldum, insanlara tükürdüm ama aslında kendime tükürdüm. Amacım başkalarını memnun etmek değil egomu tatmin etmekti” diye itirafta bulunmuştu.

Milicic çaylak yılının ardından 2004’te Detroit Pistons ile bir NBA yüzüğü kazandı. Başkan Joe Dumars onu takımın geleceği için büyük bir proje olarak sunmuş olsa da, Sırp uzun hiçbir zaman beklentiyi karşılaşamadı. Daha sonra Orlando, Memphis, New York ve Minnesota’da oynadı ama hiçbir yerde iz bırakamadı.

Geçtiğimiz günlerde gazzetta.gr’den Giannis Stavroulakis’e konuşan Darko Milicic, geçmişte aldığı kararları ve düşünce yapısını gözden geçirerek kariyerinin kötüye gitmesinin ana nedeninin tavsiye alamaması olduğunu itiraf etti.

“Pek çok insan benim hakkımda, kim olduğum ve ne yapmaktan hoşlandığım hakkında, kariyerimin nasıl sona erdiği ve bugün hala basketbol oynuyor olmam gerektiği hakkında hikayeler anlatmaya çalışıyor. Ama NBA’de neler yaşadığımı asla anlamadılar. Bunun hayatımın en zor kısmı olduğunu hiç anlamadılar. Ve tabii ki 16 ya da 17 yaşındayken basketbolun kabusum haline geleceğini hayal bile edemezdim.”

“Hayatta size bir şans verecek insanlar vardır. Sizi sevenler ve sevmeyenler vardır. Sizi oynatacak koçlar da var, tek kullanımlık bir oyuncu olduğunuzu düşünenler de. Ben önümde toprak bir yol buldum. ABD’deyken asıl sorun, başarılı olamamamın nedenini bulmaya çalışmamdı. Aynaya değil çevremdeki insanlara bakıyordum ve onların bana zarar vermek istediklerini düşünüyordum.

Mükemmel olduğumu sanıyordum. Her şeyi berbat ettim… Tek yaptığım konuşmaktı. Sürekli konuşuyordum. Konuştuğum kadar çalışsaydım hala basketbol oynuyor olurdum”

Milicic, 18 yaşında Pistons tarafından draft edildiğinde zihinsel olarak NBA’e hazır olmadığını kabul etti.

“NBA büyük bir adım ve ben kafamda hala bir çocuktum. Herkesle başa çıkmaya çalıştım, en zeki ve en yetenekli olduğumu düşündüm ve başarısız olamayacak bir oyuncu olmaya çalıştım”

Eski Sırp basketbolcu, bir zamanlar dünyanın en yetenekli genç oyuncusu olarak görülüyordu.

“Çalışmıyordum, onların söylediklerini dinlemeye çalışmıyordum. 18 yaşında NBA’e girip en zeki olduğunuzu düşünemezsiniz. Sizi yutarlar. Çalışmak zorundasınız. Benden bekledikleri de buydu. Şampiyonluk kalibreli bir takıma gittim ve onlara saygı duymadım”

“Benden beklenenin hep tersini yaptım. Kimsenin bana ne yapmam gerektiğini söyleyemeyeceğini düşündüm. Kendi yolum vardı. Yani kimse bana ‘Darko, dur! Yaptığın şey senin için iyi değil.’ diyemezdi. Hepsi benim hatamdı. Tüm dünyayı suçladım. NBA benim için acı verici bir deneyimdi ve insanlar bunu anlayamıyor. Benim ligde olmaktan mutlu olan bir adam olduğumu düşünüyorlardı. Ama durum böyle değildi.”

Milicic, korkusuzluğunun katıksız bir saygısızlığa dönüştüğüne dikkat çekti ve Pistons’ta takım arkadaşı Ben Wallace serbest atış çizgisinde zorlanırken ona güldüğü bir olayı anlattı.

“Gülmemem gereken insanlara güldüm. Detroit Pistons’da Ben Wallace vardı, bir efsaneydi. Bazen serbest atışta topu çembere bile değdiremezdi ve ben de kenarda gülmekten kırılırdım. Bana “Gülme, o bir All-Star.” derlerdi. Ben de “Bu adam All-Star ama şut atamıyor.” derdim.

İki yıl sonra bana da aynısı oldu, serbest atışları kaçırıyordum. Ben Wallace tanıdığım en çalışkan oyunculardan biriydi. Ve genç bir pislik ona gülüyordu. Bunun asla başına gelmeyeceğine inanan bir pislik. İşte Tanrı sizi kibriniz yüzünden böyle cezalandırır.”

Milicic’in moralini bozan bir başka faktör de birçok NBA takımında aşılanan bireycilik kültürüydü. Minnesota’da geçirdiği dönemden (2010-12) bahsederken bazı oyuncuların zihniyetine atıfta bulundu.

“Tek umursadıkları şey istatistik kasmak ve kaç sayı attıklarını görmek olan insanlar gördüm. Takımın kaybedip kaybetmemesi umurlarında değildi. Gözlerimin önünde olanlara inanamıyordum”

Timberwolves GM’inin kendisine ancak Kevin Love’dan özür dilemesi halinde takımda tutulacağını söylediği bir başka olayı hatırladı.

“O ağlak bebekten özür dilemeli miyim? Asla! Ona takım için çok önemli bir oyuncu olduğunu, All-Star olduğunu anladığımı ama bir adamın takım kaybederken 20 sayı ve 15 ribaund attığı için mutlu olmasını kabul edemeyeceğimi açıkladım.

Kim olduğu umurumda bile değil! Bir galibiyetten sonra, sanırım Los Angeles’ta, üzgündü çünkü 12 sayı ve 8 ribaunt yapmıştı. Üzgünüm ama ondan özür dileyemem. Çok parası olabilir ama kim olduğu umurumda değil. Kontratımı alın, ben burada Sırbistan’da kalacağım.”

Milicic ayrıca Igor Kokoskov’un Pistons’ta asistan koç olduğu dönemde (en azından) bir antrenmana alkollü katıldığını da itiraf etti.

“Beni kolumdan tuttu ve ‘Seni ş*refsiz, b*k gibi kokuyorsun’ dedi. Umurumda değildi. Alkol kokuyordum ama bununla ilgilenmiyordum. Sabah 7’de kulüpten çıkıyordum ve 9’da antrenmanım vardı. Beni oynatmadıkları için haksız olduklarını kanıtlamak istiyordum. Şampiyon bir takımda 18 yaşındaydım ve antrenmanda sarhoştum. Başarılı olmak istiyordum. Ama her şey yanlıştı.”

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!

NBA gündemindeki son gelişmeler için tıklayın!

EuroLeague gündemindeki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!