Cedi Osman: Milli Takımdaki ABD ve Fransa Maçları, Wembanyama, Spurs’teki Veteran Rolü ve Daha Fazlası

2024-05-29T22:47:25+00:00 2024-05-29T22:47:25+00:00.

Bilal Baran Yardımcı

29/May/24 22:47

Eurohoops.net
Cedi-Osman-San-Antonio-Spurs-NBA
Logan Riely | Getty Images | Ideal Image

San Antonio Spurs forması giyen milli oyuncumuz Cedi Osman açıklamalarda bulundu.

by Eurohoops Team / info@eurohoops.net

Eurohoops Türkiye’nin Instagram hesabını takip etmek için tıklayın! 

NBA’de uzun yıllardır ülkemizi temsil eden Cedi Osman, geçtiğimiz yaz Cleveland Cavaliers‘ta geçirdiği altı sezonun ardından San Antonio Spurs‘ün yolunu tutmuştu.

Spurs ile 72 maça çıkan Cedi, 6.8 sayı – 2.5 ribaund – 1.7 asist ortalamalarıyla sezonu tamamladı.

29 yaşındaki milli oyuncu, Spurs’un genç kadrosunda bir nevi veteran rolüne büründü. Socrates’in YouTube kanalında Amerikan Mutfak programında Kaan Kural ve İnan Özdemir’in konuğu olan Cedi, bu rolüne ve Victor Wembanyama ile ilişkisine değindi:

“İlk kez veteran rolünde yer aldım. Sürekli oyuncularla konuşuyorum, özellikle Victor (Wembanyama) ile çok konuşuyordum. O da hiçbir zaman ‘Tamam, ben ne yaptığımı çok iyi biliyorum’ demedi. Her zaman dinledi, bazen geldi kendisi danıştı. Diğer oyuncularla da güzel bir ilişki vardı. Takımdaki rolüm o açıdan güzel bir tecrübe oldu. Ama tabii ki de daha fazla süre almayı isterdim. Çünkü San Antonio’nun oyun sistemi de bana çok uyuyor. Yine de benim için güzel bir sene oldu, farklı bir tecrübeydi.”

 

“İlk başta Victor’u nasıl kullanacağımızı da bilemedik. Herif o kadar uzun ki, aslında havaya atsan her topu yakalıyor. Biz bunu All-Star’dan sonra anlamaya başladık. Birbirimize iyice ısındık, o paslar gitmeye başladı. 

Wembanyama gerçekten acaip bir potansiyel. Uzaylı deniyor ya, gerçekten öyle. Kısa oyuncuların yaptığı hareketleri onun yapabiliyor olmasına anlam veremiyorum. O kadar güzel bir fundemental’ı var ki… Bazı maçlarda rakip ikiye bir, üçe bir gidiyor, o sadece pota altında bekliyor, bir anda kaçıyorlar. Bunu daha önce ne zaman gördük ben bilmiyorum. Hücum anlamında neler yapabildiğini zaten hepimiz biliyoruz. Acaip mobil. Yaptığı hareketler gerçekten anormal. Onunla oynadığım için kendimi şanslı hissediyorum. Böyle yetenekli bir oyuncuyla sahayı paylaşmak… Zaten bu çocuk NBA’in yüzü olacak. Antrenmanda kaç defa geçtiğimi sanıp turnikeye kalktım, tam o an sizi yakalıyor. Yardımcı antrenöre dönüp ‘başkası olsa o turnikeyi kesin bitirmiştim’ diyorum. Ama o olunca bitiremiyorsun. Sürekli blokluyor. 

Karakteri de 10 numara. Çok düzgün biri. Bence LeBron ile çok farklılar. Victor’un yapabildiklerini LeBron da yapabiliyordu ama bu kadar değildi. Bu bambaşka bir şey. Antrenmana erken geliyor, sahaya çıkmadan önce haltere gidiyor, stretching yapıyor, güzelce ısınıyor, sonra sahaya gelip antrenmanı bitiriyor, tekrar haltere giriyor. Sürekli çalışma halinde. Karakteri çok farklı. Akşam dokuzdan sonra kimse ulaşmasın, rahatsız etmesin diye telefonunu kapatıyor. Basketbol ayrı ama karakter ve çalışma azmi de gerçekten çok etkileyici.”

Cedi, milli takımda yaşadığı deneyimler için ise kendi açısından olayları şu şekilde anlattı:

“Amerika ve Fransa maçı hayatım boyunca aklımın bir köşesinde bulunacak iki maç. O iki maçta ne kadar üzüldüğümü tarif edemem. Öncesinde gelen baskıyla beraber öyle bir olay yaşanınca… İnsanlar şey sanıyor, ben o faulleri kaçırdım ama hiçbir şey olmamış gibi mutlu bir şekilde hayatıma devam ediyorum. Böyle düşünülmesi aslında biraz beni üzüyor. Sonuçta tarihimizde ilk kez belki Amerika’yı yenecektik. Belki Fransa’yı yenip Avrupa şampiyonasında derece kazanacaktık. Bir de benim farklı bir hikayem var. Sonuçta milli takım herkes için bir hayal. Ben ülke değiştiriyorum, milli takıma girebilmek için savaşa savaşa her şekilde %100 performansımı veriyorum. Ben en güzel anılarımı milli takımla yaşadım. Bir an önce yaz olsun da milli takıma gideyim istedim. Sonuçta Amerika’daki, NBA’deki ortam farklı, buradaki ortam farklı. Siz mücadele ediyorsunuz, savaşıyorsunuz. O turnuvada da gerçekten hepimiz çok yorulduk, çok yıprandık. Ama şimdi bir bakıyorsun insanlar sana sürekli bir yerlerden hakaret ediyor, farklı söylemlerde bulunuyor. Benim iki küçük yeğenime kadar bile laflar ediliyor. Benim üzüldüğüm nokta bu. Eleştiri olmayacak mı, tabii ki olacak. Amerika ve Fransa maçında çok önemli serbest atış kaçırmışsın, turnuvadan elenmişsin… Bunlar tabii ki de eleştirilecek ama mücadeleyi görmeyip başka bir yerden hakaretler, farklı şeyler yazmak çok da hoş şeyler değil. 

Bazı olaylar yaşanıyor, biz o olayın içinde sürekli kalıyoruz. Belki de bu yüzden çok iyi oyuncularımızı, çok iyi potansiyellerimizi kaybediyoruz. Bir gün gelip dağlara çıkartıyoruz, bir sonraki gün dibe sokuyoruz. Bunu geliştirdiğimiz takdirde bence ülke olarak da çok daha iyi yerlere ulaşabileceğimizi düşünüyorum.

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!

EuroLeague gündemindeki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!

NBA gündemindeki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!