NBA’de birçok büyük yetenek birçok kez ligden gelip geçmiş büyük efsanelere benzetilmiştir. Ama bazen abartılı bazen de fazla coşkuludur bu benzetmeler.
Ancak Devin Booker’ı izleyenlerin aklına çoğu zaman Kobe Bryant’ın gelmesinde bir sakınca olduğunu sanmıyoruz.
Geçtiğimiz yıldan bu yana skor gücü, tek başına skor yaratma, maç koparma, oyun değiştirme, sonucu çevirme yeteneğiyle gençlerle yeniden yapılanma yolundaki Phoenix Suns’ta inci gibi parlıyor Booker.
Fizik yapısı, oyun zekası ve ve becerileriyle izleyenlere Kobe Bryant’ın gençlik günlerini hatırlatıyor.
Dün geceye kadar kariyer rekoru 39 sayıyı dört defa tekrar etmiş olması da henüz ilk adımlarını atan bir bebeği hatırlatan takımı için ne kadar önemli olduğunun ve benzetmelerinin doğruluğunun bir kanıtıydı zaten.
Fakat dün gece manzara Phoenix Suns’ı aştı, Kobe Bryant’ı çağrıştıran o şutlar ve performanslar bambaşka bir gecede, ligin tamamını takip edenler için anlam buldu.
Booker, Boston Celtics’e evinde, TD Garden’da 21/40’la tam 70 sayı attı. Henüz 20 yaşında böyle bir performansın altından kalkmayı başaran ilk oyuncu olan Booker, adını Wilt Chamberlain, Kobe Bryant, David Robinson ve Elgin Baylor gibi efsanelerin hemen yanına yazdırdı.
İş benzetmeyi geçti, Booker resmen Kobe Bryant gibi efsanelere layık bir geceyle yeteneğinin ve potansiyelinin büyüklüğünü 48 dakikada özetledi.
Onun 70 sayısı, 8 ribaundu, 6 asisti ve 3 top çalmasına rağmen takımı 130-120 kaybetti.
Ama Celtics taraftarının attığı her sayıdan sonra verdiği destek, maçın bitiminde ayağa kalkıp rakiplerini ayakta alkışlamaları tek bir şey gösteriyordu:
Devin Booker ve Phoenix Sun bir maçtan, NBA bir oyuncudan çok daha fazlasını kazanmıştı.