Los Angeles Lakers‘ın yakın tarihini değiştiren bir olay seçmesi istense herhalde her taraftar ve takipçi o meşhur “gerçekleşmeyen” Chris Paul takasını seçer.
“The Veto” adıyla anılan ve David Stern’ün müdahalesiyle gerçekleşmeyen ve Lakers‘ın franchise olarak son 5 yıllık kaderini belirleyen takas bugün bile tartışılmaya devam ediyor.
Hatırlamayanlar ya da bilmeyenler için olayı kısaca hatırlatalım: Lakers, New Orleans Hornets ve Houston Rockets‘la üçlü bir takas için anlaşmış, Hornets‘ten CP3’yi almak ve gerekli maaş bütçesini boşaltmak için her şeyi hazırlamıştı.
Ancak olmadı: O dönem NBA’in komisyonerliğini yapan David Stern tarihe geçecek bir müdahaleyle “basketbola dayanan sebeplerden ötürü” takası veto etti.
O günden bu yana Stern birçok kez o dönem Hornets’in sahibi olma yetkisiyle takası reddettiğini, NBA’in komisyoneri olarak bu müdahaleyi gerçekleştirmediğini söylemiş, fazlasını söylememişti.
Fakat katıldığı bir podcast’te yepyeni detaylar anlatmaya karar verdi ve Lakers’ın vetodan sonra bile Paul’ü alma şansı olduğunu ilk kez açıkladı.
“Benim kararım sadece New Orleans’ın çıkarlarına göre alınmış bir karardı. Lakers’la bir ilgisi yoktu. Hatta o hafta sonu biz bu takası yapabileceğimizi düşünmüştük.”
“Houston’ın Kyle Lowry’yle yolları ayırmaya karar vereceğini düşünmüştük. Odom karşılığında bir ilk tur draft hakkı getirecek iyi bir anlaşma bağlamıştık. Tabii ben değil, basketbol ekibi.”
“Ama Mitch Kupchak panikledi ve Odom’ı Dallas gönderdi. O parça Hornets için artık yoktu. Öyle olunca da Lakers’ın Hornets’e verebileceği zaten iyi bir şey kalmamıştı.”
Burada Stern’ün kendi görüşlerinin ve yaşadıklarının anlatıldığını vurgulamak gerek. Kupchak de farklı bir hikaye anlatabilir.
Fakat Odom’ı bir Paul anlaşması hala masadayken Dallas’a gönderdiyse pek akıllıca bir karar olmadığı da kesin. Sonuçta Lakers, Odom karşılığında bir ilk tur draft hakkı ve takas istisnası dışında bir şey almadı.